Ramazan Bayramı'nda diğer dönemlere göre 8 kat artış gösteren
şeker, çikolata ve
kolonya satışları, sağlıksız ve ruhsatsız imal edilen
ürünleri yeniden gündeme getirdi. Şeker satışlarının memnun olan üreticiler, kaçak ve merdiven altı imalattan şikayetçi. Cam şekerler marketlerde 5-10 YTL'ye
tüketiciye sunulurken, bazı yerlerde 1,5-3 YTL'ye şeker bulmak mümkün. Uzmanlar,
hijyenik olmayan şartlarda üretilen, kalitesiz ve bayat şeker ve çikolatanın vatandaşın sağlığını tehdit ettiği uyarısında bulunuyor.
Şekerciler ve Pastacılar Odası Başkanı
Muzaffer Şener, mağazada 20-25 YTL'ye satılan madlen çikolatanın pazarda 5 YTL'ye satıldığını belirterek, "Dükkânda satılanla dışarıdaki
fiyat arasında bu kadar fark bulunuyorsa bir problem vardır." uyarısında bulunuyor. Şölen
Çikolataları
Pazarlama Müdürü Mehmet Çoban da içine ne katıldığı bilinmeyen ürünler yerine güvenilir markalardan
alışveriş yapılmasını
tavsiye ediyor ve ekliyor: "
Merdiven altı ürünlerin çoğu zaten çikolata değil." Kent Gıda yöneticisi Ömer Taşçı, kaçak
üretimin haksız rekabete yol açarak sektöre büyük
darbe vurduğunu ifade ediyor. Merdiven altı üretimin sektördeki satışları yüzde 20-25 olumsuz etkilediğini vurgulayan
Hacı Bekir
Lokumları Genel Müdürü İlyas Tunaoğlu, kalitesiz
şekerleme üretenlerin, geçim sıkıntısı çeken vatandaşların durumunu fırsat bildiğini belirtiyor.
Sektörün
çatı örgütü Şekerciler ve Pastacılar Odası'nın başkanı Şener, Ramazan Bayramı'nın yaklaşmasıyla şeker ve çikolata almayı düşünen vatandaşları merdiven altı ürünler karşısında uyarıyor. Vatandaşların
ucuz diye sağlıksız çikolatalara rağbet etmemesini isteyen Şener, "Herkes çikolata, şeker alırken üretim izni, ruhsatı var mı diye dükkana baksın. Satın aldığı ürün ambalajlıysa tarihine, uyarılara dikkat etsin." diyor. Merdiven altı üretim yapanların hem insanların sağlığıyla oynadığını hem de sektörün satışlarını olumsuz etkilediğini ifade eden Şener şöyle konuşuyor: "Üretim izni, ruhsatı olan yerlerde belli periyotlarla kalite
kontrolü yapılır. Bunların dışındaki yerlerle mücadele etmek için de buraları belediyelere bildiriyoruz. Vatandaşlarımız da bu konuda duyarlı olsun. En azından bize bildirsin."
Şölen Çikolataları Yurtiçi Satış ve Pazarlama Müdürü Mehmet Çoban da yasal olmayan şartlarda üretilen çikolata ve şekerlerde ciddi bir kalite eksikliğinin olduğuna dikkat çekiyor. Çoban, sağlıklı ve yasal bir ürünün maliyetinin merdiven altı diye tabir edilen çikolata veya şekerler kadar ucuz olamayacağını kaydediyor. Mehmet Çoban, yasal olmayan yollardan çikolata ve şeker üretiminin sektörü olumsuz etkilediğini de dile getirirken, aynı konudan Kent Gıda Kurumsal İletişim Genel Müdür Yardımcısı Ömer Taşçı da şikâyetçi. Gerekli şartları yerine getirerek üretim yapan firmaların merdiven altı üretimden olumsuz etkilendiğini aktaran Ömer Taşçı, "Bu sadece firmaların zararına olan bir durum değil. Hijyen kurallarına uyulmadan yapılan üretim, vatandaşların sağlığıyla oynuyor. İnsanımız bu konuya gereken önemi vermeli." diyor. Üretim izni olan firmaların çikolata ve şekerlerinin
tercih edilmesi gerektiğini söyleyen Taşçı, sağlık açısından vatandaşlara ambalajlı ürün tüketmelerini tavsiye ediyor.
Hacı Bekir Lokumları Genel Müdürü İlyas Tunaoğlu da
Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğunun geçim sıkıntısı çektiğine dikkat çekerek, kalitesiz şekerleme üretenlerin bu durumu suiistimal ettiğini belirtiyor. Mağazalarından alışveriş yaptıktan sonra dışarı çıkan vatandaşların yarı fiyatına lokum gördüğünde rahatsız olduğunu ifade eden Tunaoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bizim gibi üreticilerin kaliteli ve sağlıklı malzeme kullandığını bilenler o mallara itibar etmiyor. Ama dar gelirli vatandaşlar bayram geleneklerini yerine getirmek uğruna sağlıksız ürün almak zorunda kalıyor."
Tüketici dernekleri de bayramın yaklaşmasıyla birlikte alışverişin yoğunlaştığına dikkat çekerek, bayram öncesi sahte ve kalitesiz ürünlerin arttığını vurguluyor. "Merdiven altında çalışan insan, denetimsiz insandır." diyen Tüm Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Mehmet
Barak, daha çok kazanma hırsı yüzünden
halk sağlığının hiçe sayıldığını dile getiriyor. Barak, "Özellikle kolonyalarda etil
alkol yerine daha ucuza mal edilen metil alkol kullanılıyor. Bu kolonyalar
hastane önlerinde açıkta tezgahta satılıyor. Şişenin büyük kısmını su ile doldurup kolonya diye satanlar bile var." ifadelerini kullanıyor. Denetim eksikliği nedeniyle hem
kayıt dışı hem de merdivenaltı üretimin devam ettiğini aktaran Barak, "Buraları ne
zabıtaları ekipleri, ne
Tarım Bakanlığı ne de
Sağlık Bakanlığı ekipleri denetliyor. Denetlemenin olmadığı yerlerde her türlü sahtekârlığın yapılabildiğini önceki yıllarda yaşadığımız acı tecrübelerden biliyoruz." değerlendirmesini yapıyor. Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Engin Başaran da düşük kaliteli şekerleme ürünlerine karşı vatandaşları dikkatli olmaya çağırıyor. Tüketicilerin sağlık ve güvenliğinin tehlikeye atıldığını söyleyen Başaran, denetim mekanizmasının zayıflığına işaret ediyor.
Kolonya ve şekerleme firması Sürüm Ticaret'in sahibi Mehmet Ali Karakurt, vatandaşların seyyar tezgâhlarda açıkta satılan şekerleme ürünlerinden uzak durmalarını öneriyor. Ürünlerin son kullanma tarihinin iyi kontrol edilmesi gerektiğini belirten Karakurt, rengi matlaşmış şekerlemelerin bayat olabileceğini söylüyor. Karakurt, lokum alacaklara ise şu ikazlarda bulunuyor: "Kaliteli, taze lokum, üzerine
baskı uygulandığında yayılmaz ve baskı kalktığında eski halini alır. Elle iki kenarından çekildiğinde
lastik gibi uzamaması ve ele yapışmaması lokumların taze olduğunu gösterir."
Şeker alırken nelere dikkat edilmeli
Tarım ve
Köyişleri Bakanlığı mührü olan ürünleri alın.
Aşırı sıcağa maruz kalmış ve beyazlaşmış üründen kaçının.
Sokakta ve açık ortamda satılan şekerlerden uzak durun.
Markasına yatırım yapan güvenilir ürünleri tercih edin.
Dükkânın fizikî
görünümüne ve
temizliğine dikkat edin.
Mamulün üretim ve son kullanma tarihini kontrol edin.
Satış elemanlarının
eldiven kullanmasına önem verin.
İmalat tarihi önemli akide şekerinin ömrü 3 ay
Şeker ve çikolata alınırken
renk, büyüklük, tat ve fiyatları önemli rol oynuyor. Uzmanlar bunların yanı sıra onlarca ürün arasından
seçim yaparken, şekerlemelerin sağlıklı, taze ve yasal olmasına dikkat edilmesine dikkat çekiyor. Şekerlemelerin kaplarında ya da kutularında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın mührü bulunması gerekiyor. Üç Yıldız Şekerleme'nin sahibi Altuğ Dörtler, "Bakanlık mührü olmayan ürünler satın alınmamalı. Şekerlerin üzerinde yazan üretim ile son
tüketim tarihleri de mutlaka kontrol edilmeli." diyor. Dörtler, şekerlemelerin muhafaza edilmesi konusunda da şu bilgileri veriyor: "Dışı kaplı olan şekerlemeler ve lokumlar oda sıcaklığında üstü kapalı olarak korunmalı. Yalnız akide şekerinin birbirine yapışmaması için buzdolabında saklanması gerekiyor. Baklavalar da 10-12 günden fazla tutulmamalı, tüketilmeli." Dörtler, bu konudaki titizliğin sadece bayramlarda değil, yıl boyunca gösterilmesi gerektiği üzerinde duruyor.
140 yıldır sektörde faaliyet gösteren Altan Şekerleme'nin sahibi Abdullah Altan ise her şeker için son tüketim tarihinin farklı olduğunu vurgulayarak, "Birçok şeker, rengi değişene kadar kullanılabilir. Bunun süresi bir yıla kadar uzayabilir. Fakat akide şekerlerinin üç ayda tüketilmesi sağlık açısından önemli. Süresi geçen ürünler tüketilmemeli. Ayrıca şekerlerin kuru olmasına dikkat edilmeli. Yaş olursa birbirine geçer." diyor.
Zabıta, vatandaştan
ihbar telefonu bekliyor
Ramazan Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte zabıta ekipleri de denetimleri sıklaştırdı. Eminönü Belediyesi zabıta ekipleri, İstanbul'un en hareketli alışveriş yerlerinden
Mısır Çarşısı ve çevresindeki imalatçıları denetledi. Fiziki görünüm,
temizlik ve hijyen kontrolü yapan ekipler, açıkta duran temizlik malzemeleri, özel eşyalar ve atıkları kaldırttı. Bununla birlikte şekerlemelerin üstünün açık bırakılmaması, çalışanların eldiven kullanması ve yerlerin temiz tutulması konusunda üreticiler uyarıldı. Özel günlerde ve bayramlarda denetimleri artırdıklarını belirten yetkililer, vatandaşlardan bu konuda duyarlı olmalarını ve kanunlara uygun üretim yapmayan yerleri zabıtaya bildirmelerini istedi.
En çok sahtekârlık
gıda ve deterjanda
Son günlerde sahte
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) etiketli ürünlerde yoğun artış görüldüğü, en büyük sıkıntının da sürümü kolay, talebi yüksek gıda ve temizlik ürünlerinde yaşandığı bildirildi. TSE yetkilileri, tüketiciye güven imajı vermek isteyen bazı firmaların TSE etiketiyle satış yaptıklarını ifade etti. Üretimin yüzde 55'inin
kayıt dışı olduğunu vurgulayan Tüm Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Mehmet Barak, "Şişenin büyük kısmını su ile doldurup kolonya diye satanlar bile var." ifadelerini kullanıyor.
ZAMAN