Akdeniz'de 'kurbağa balığı' paniği

Akdeniz'de, su sıcaklığındaki artışla beraber, Süveyş Kanalı aracılığıyla Kızıl Deniz'den gelen ekonomik değeri yüksek balıklarla beslenen ve eti yenmeyen kurbağa balıklarının (Lagocephalus sceleratus) çoğaldığı bildirildi.

Akdeniz'de 'kurbağa balığı' paniği

Akdeniz'de, su sıcaklığındaki artışla beraber, Süveyş Kanalı aracılığıyla Kızıl Deniz'den gelen ekonomik değeri yüksek balıklarla beslenen ve eti yenmeyen kurbağa balıklarının (Lagocephalus sceleratus) çoğaldığı bildirildi. Mersinli balıkçılar, ''Denizdeki canavar'' dedikleri kurbağa balıkları yüzünden ağlarının boş kalmasından yakınırken, uzmanlar, bu balıklardan kurtulmanın tek çaresini, kurbağa balığıyla beslenen avcı balıklarda görüyor. Mersin'in 30 yıllık balıkçılarından Yakup Çınar, avını son derce hızlı yakalayabilen kurbağa balıkları yüzünden işlerini bırakma noktasına geldiklerini bildirdi. Çınar, ''Bu balığın etinin zehirli olduğu söyleniyor, bu yüzden yemeyi hiç denemedik. Geçmiş yıllarda da aynı balığa rastlıyorduk, ancak hiçbir dönemde bu yılki kadar yoğun görmedik. Denize attığımız yemleri bile kısa sürede yutan bu balıklar, Mersin'de neredeyse balıkçılığı bitirecek'' diye konuştu. UMUT AVCI BALIKLARDA Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bedii Cicik ise Süveyş Kanalı'nın açılmasının, bu balık türünün Akdeniz'de görülmesine yol açtığını, bu balıkların zamanla çoğalarak baskın duruma geçtiklerini ifade etti. Kürsel ısınmaya bağlı olarak deniz suyu sıcaklığındaki artışın, tropikal indo pasifik kökenli kurbağa balıklarının çoğalmasında etken olduğuna dikkati çeken Cicik, şunları söyledi: ''Son dönemlerde Akdeniz'de sayıları artan bu balıklara balon balığı da deniyor. Kızıldenizden Süveyş Kanalı aracılığıyla Akdeniz'e geçen bu balıklar ekosistemde dominant hale gelerek ekonomik türler üzerinde olumsuz etki yapmaya başladı.'' Doç. Dr. Cicik, bu tür balıkların içerdiği ''tetrodoksin'' adlı zehirli madde nedeniyle tüketilmelerinin son derece sakıncalı olduğunu belirterek, ''Özellikle kaslarda kasılmaya, diğer bir ifade ile felce neden olur. Ancak içerdiği zehir özellikle karaciğer ve sindirim sisteminde olduğu için etinin belirli işleme teknikleri kullanıldığında Uzak Doğu ülkelerinde tüketiliyor. Birçok ülkede tüketilmediğinden de ekonomik öneme sahip olmayan bir türdür'' dedi. Cicik, deniz suyu sıcaklığının mevsim normallerine dönmesiyle bu balıkların sayılarının azalacağını ümit ettiklerini belirterek, şunları kaydetti: ''Kurbağa balıklarıyla beslenen avcı balıklar mutlaka vardır. Sorunun giderilmesi için deniz suyunun soğuması ve avcı balıklarının bunları tüketmesini beklemekten başka çaremiz yok'' KURBAĞA BALIĞI Başının gövdeyle birleştiği yerin hemen üstünde arkaya doğru sert iğne olan, boyları 30 santimetreye kadar ulaşan kurbağa balıkları Akdeniz, Ege ve Marmara'da taşlık ve yosunlu bölgelerde yaşıyor. Vücutları grimsi kahverengi, düzensiz açık renkli benekleri bulunan ve sırt yüzgeci siyah olan kurbağa balıkları, kafalarının da diğer balıklara göre daha büyük oluşuyla dikkati çekiyor. Dipte yatarak başının üstündeki gözleri ile küçük canlıları veya balıkları görüp avlayan bu balıklar, nisan ve mayıs aylarında kışladıkları derin sulardan sahillere, bazen de acı su bölgelerine sokulup, temmuz ve eylül ayları arasında ürüyorlar. Ağırlıklarına göre 10- 20 bin yumurta bırakan bu balıkların, ''fugu'' adı verilen türünü, Japonların özel sertifikalı aşçılar aracılığıyla pişirerek, yedikleri biliniyor.
<< Önceki Haber Akdeniz'de 'kurbağa balığı' paniği Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER