- AK Parti'ye açılan kapatma davası delilleri artık tamamen geçersiz
- Geçersiz delillerle irtica odağı ilan edilen parti yeniden yargılanma isteyebilir
İşte Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Adem Yavuz Arslan'ın konuya ilişkin yazısından ilgili bölümler...
***
Bugünlerde pek yapılmasa da bizim meslekte fikr-i takip önemlidir.
31 Ekim 2011 günü bu köşede 'AK Parti kapatma davası ile Ergenekon mahkemesi arasındaki ilişki'yi analiz etmiş ve 'Silivri'den çıkacak sonuç kapatma davasını da tekrar gündeme getirebilir' diyerek yazıyı bitirmiştim.
Geçen hafta Silivri'de yargılamanın ilk ayağı bitti.
Mahkeme Ergenekon'un silahlı bir terör örgütü olduğuna hükmetti.
Kamuoyu daha çok İlker Başbuğ'un cezasını ya da Haberal'ın tahliyesini tartışıyor ama mahkemenin 503 sayfalık kararında irdelenmesi gereken başka ayrıntılar da var.
Mesela AK Parti'ye açılan kapatma davası.
Türkiye gündemi çok hızlı değiştiği için birçok AK Partili'nin bile unuttuğu kapatma davası 5 Ağustos'ta çıkan kararla doğrudan ilişkili.
Hatırlanacağı gibi dönemin Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AK Parti'nin 'laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği' gerekçesiyle temelli kapatma, Erdoğan ve Gül'ün de aralarında bulunduğu 71 kişiye siyaset yasağı istemiyle iddianame hazırlamıştı.
Sonrası malum.
Kararın açıklandığı 30 Temmuz'a kadar Türkiye nefesini tuttu. Mahkeme 6'ya 5 gibi kıl payı bir sonuçla iktidar partisini kapatmadı ama 'irticanın odağı olduğu' gerekçesiyle hazine yardımından mahrum bıraktı.
...
Ergenekon kararlarından sonra karşımıza esaslı bir sonuç daha çıktı.
Çünkü Yalçınkaya'nın AK Parti'ye yönelik kapatma davası açarken kullandığı delillerin bir kısmının bizzat Genelkurmay tarafından üretilen kara propaganda sitelerinden alındığı ortaya çıkmıştı.
AK Parti sahte delillerle mahkûm edilmiş oldu
Yargılama esnasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay Başsavcılığı'na yazı yazarak, Başsavcı Yalçınkaya'nın 'bizzat Genelkurmay tarafından kurulan kara propaganda sitelerinden delil mahiyetli yararlanıp yararlanmadığını' sormuştu.
Hatta davanın tutuklu sanıklarından emekli Albay Fuat Selvi'nin çapraz sorgusunda ilginç bir diyalog yaşanmıştı.
Albay Selvi, başta 'irtica.org' gibi sitelerin ciddiye alınmadığını hatta günde 300 kişinin ancak girdiğini söylediği zaman mahkemenin üye hakimi Hüseyin Çalmuk "Yargıtay Başsavcısı siteyi ciddiye almış, kapatma davası için delil toplamış" demişti.
...
Fakat Silivri'den çıkan karar AK Parti'ye yönelik bu iddiaları boşa çıkarmış oldu.
Her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları kesin hüküm olsa da CMK 311 'yeni delillerin çıkması durumunda' yeniden yargılamanın yolunu açıyor.
Bu durumun örnekleri mevcut.
Daha önce kapatılan üç parti; HEP, ÖZDEP ve TBKP, AİHM'den aldıkları karar doğrultusunda yeniden yargılama talep etti.
Mahkeme 'Yeni delil yok' deyip başvurularını reddetti ama bu yolun açık olduğunu da teyit etmiş oldu.
...
Sonuç itibariyle, Ergenekon'dan çıkan kararlar sonrası AK Parti'ye yönelik kapatma davası da boşa çıkmış oldu. Delillerin sahte olduğu teyit edilmiş, Danıştay suikastının Ergenekon'un bir eylemi olduğu hükme bağlanmış oldu.
AK Parti 'yeniden yargılama' talep edip haksız yere üzerine yapıştırılan 'İrticanın odağı' yaftasından kurtulmalı.