Ailelerin acısını artıran ihmal!

Zonguldak'ta grizu patlamasıyla ilgili hazırlanan ikinci bilirkişi raporundaki ''12 dakikalık ihmal'' iddiası faciada yakınlarını kaybeden ailelerin üzüntüsünü artırdı.

Ailelerin acısını artıran ihmal!

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Karadon Müessese Müdürlüğü maden ocağında 17 Mayıs 2010'daki patlamanın ardından savcılığın isteği üzerine hazırlanan ikinci bilirkişi raporunda, ocakta saat 13.15'te metan gazı oranı yüzde 4 çıkmasına rağmen patlamanın meydana geldiği 13.27'ye kadar neden önlem alınmadığının vurgulanması, olayda ihmal yaşandığınI düşünen ailelerin tepkisine neden oldu. Raporda ocaktaki gaz izleme sensörlerinin yanlış yerleştirilmesi ve gaz ölçümlerin yapılmamasıyla ilgili sorumlu tutulan, olayda yaşamını yitiren mühendis Koray Kebabcı'nın annesi Nimet Kebabcı ve babaÖmer Turan Kebabcı, çocuklarının mezarını ziyaret ederek dua etti. Faciada bir suç varsa bunun iş veren ve TTK'ya ait olduğunu öne süren anne Kebabcı, bilirkişi raporunda bazı önlemlerin alınmamasıyla ilgili mühendis oğlunun sorumlu tutulmasına ilişkin, ''Çocuklarımız kendi canlarını vermiş, geri döndürüp ceza mı verecekler? Oğlumla diğer mühendis de canından oldu. İnsan kendi canını tehlikeye atar mı?'' dedi. TTK'da uzaktan gaz izleme birimin başında 2 görevli olduğunu dile getiren Kebabcı, şöyle konuştu: ''Gaz yükselmiş, bilgisayar göstermiş, nerdeymiş bu iki kişi? Niye bunları sorumlu tutmuyorlar? Gazın yükseldiğinde bir kişi bunu görseydi, direkt içeri haber verirdi, 30 kişinin canına mal olmazdı. Bunların kendi suçları. O zaman kendi çalıştıkları elemanlara suç bulsunlar. İçeri haber verilseydi, madenciler 3-5 dakikada dışarı çıkarmış. Ben onlara suç buluyorum. Suçu olanların bu dünyada olmasa bile öteki dünyada cezasını çekeceğine inanıyorum. Benim oğlumu geri veremezler bana, 28 yıl emek vermişim, okutmuşum, büyütmüşüm. Benim oğlumu elimden aldılar.'' -''OĞLUMUN ADINI LEKELEMESİNLER''- Kebabcı, avukatlarının yargı sürecini takip ettiğine değinerek, şöyle devam etti: ''Kendilerini kurtarmak için bizim çocuklarımıza suç atmasınlar. Bizi en çok yaralayan bu olur. Dünya kadar şey yükleseler ne olacak, dışarı çıkarıp benim oğlumu tekrar mı öldürecekler? Oğlumun adını lekelemesinler. Ne çocuklarımın, ne de işçilerinin... Suçlular cezalarını çeksinler. Bayram geliyor, nasıl kutlayacağız. Biz iftar yapamıyoruz. Oruç tutuyoruz, iftar olunca ağlıyoruz. Benim oğlum okurken bile orucunu bırakmayan çocuktu. Biz sofrada onu arıyoruz, getirip koyabilecekler mi? Bir de suçlayacak yer arıyorlar.'' Baba Ömer Turan Kebabcı da kazadan iş veren ile yeterli denetimi yapmayan TTK'yı sorumlu tutuklarını ifade ederek, ''20 yıl ben de ocakta çalıştım. Bilirkişi raporunda oğlumuzun suçlanması bizi üzer. Bu, nereden çıkıyor şimdi? 12 dakikalık sürede ocak boşalsaydı bu facia yaşanmazdı. Sorumlular cezaları çeksin istiyoruz'' diye konuştu. Patlamada ölen madencilerden Sadık Kocakaya'nın annesi Sebahat Kocakaya da çocuğunu yoksulluk içinde büyüttüğünü, acısını hiçbir şeyin dindirmeyeceğini belirterek, ''Ocakta 4 yıldır çalışıyordu, keşke girmeseydi. Sorumluların cezalandırılmasını istiyoruz'' dedi. Evlerinde oğlunun fotoğraflarının üzerine Türk bayrağı asan anne Kocakaya ve baba Satılmış Kocakaya, hüzünlü anlar yaşadı. Anne Kocakaya, oğlunun fotoğrafını öpüp feryat ederek ağladı, ardından da Kur'an-ı Kerim okudu. -EŞİNİN CENAZESİ 8 AY SONRA ÇIKARILMIŞTI- Maden ocağındaki patlamadan 8 ay sonra cenazesi çıkartılabilen işçilerden Engin Düzcük'ün, Çaycuma ilçesine bağlı Saltukova beldesinde yaşayan eşi Hayriye Düzcük de 12 dakikalık bir ihmal madencilerin canına mal olduysa bunun hesabını soracaklarını bildirdi. Bilirkişi raporuyla ilgili haberi okuyunca şoke olduğunu dile getiren Düzcük, şöyle dedi: ''Biz bunu kaçınılmaz iş kazası olarak biliyorduk ama ihmal olduğu ortaya çıkmış. Bu 12 dakikanın hesabını kim verecekse bir an önce versin. 30 insanın ocağı sönmüş. Bunların vebalı kimin boynuna şimdi. Böyle ihmaller devam ederse daha çok insanımızın canına kıyarlar. İşçi nasıl olsa çalışıyor, ailelerinden başka kimsenin umurunda değil.'' Raporda, ''12 dakikada patlama riskinin çok yüksek olduğu halde uzaktan gaz izleme merkezi görevlilerince nasıl bir çalışma yapıldığı, görevlilerin yer altında çalışmasını sürdüren Yapı-Tek işçilerine neden haber ulaştırmadığı, ekipmanların neden durdurulamadığı, neden acil kaçış planlarını uygulanmadığını anlamak mümkün değildir'' ifadeleri yer almıştı. İşçilerin gaz maskesi almayarak ihmalkar davrandığı da öne sürülen raporda, ocaktaki gaz izleme sensörlerinin yanlış yerleştirilmesi ve gaz ölçümlerin yapılmamasıyla ilgili olayda yaşamanı yitiren mühendisler de sorumlu tutulmuştu.
<< Önceki Haber Ailelerin acısını artıran ihmal! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER