Edebiyat öğretmeni Nurgül Akarsu ağrısız doğum yapmak isterken hem bebeğini kaybetti, hem de sağlığından oldu. Bitkisel hayatta yaşam savaşı veren Nurgül öğretmenin ailesi, ihmal iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Bursa'da bir dershanede edebiyat öğretmeni olan 27 yaşındaki Nurgül Akarsu, 3.5 yıl önce polis memuru 31 yaşındaki Suat Akarsu ile evlendi. Nurgül öğretmen 2013'te hamile kalınca mutlu bir hayatları olan Akarsu çifti, büyük sevinç yaşadı.
Dünyaya gelecek kızı için tüm hazırlıklarını tamamlayan Akarsu çifti, doğum tarihi olan 31 Mayıs gününü beklemeye başladı. 1 Haziran günü sabah saat 07.00'de doğum yapmak için, eşi ile birlikte doktorunun bulunduğu özel hastaneye giden Nurgül Akarsu'yu doktorlar 'annenin aç, bebeğin kalp atışının düşük olması ve doğum sancılarının da yeterince oluşmaması' nedeniyle evine gönderdi.
ATM'YE PARA ÇEKMEYE GİDİP DÖNDÜ
Aynı gün saat 12.30'da ağrıları artan Nurgül Akarsu, eşi tarafından hemen aynı hastaneye getirildi. Özel odaya alınan ve ağrısız doğum olarak bilinen 'epidural anajezi' ile bebeğini dünyaya getirmek isteyen Nurgül Akarsu'ya gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra belinden iğne yapıldı.
Bu sırada hiç beklenmedik şekilde Nurgül öğretmen fenalaştı. İddiaya göre kalbi durdu ve doktorlar elektroşokla onu yaşama döndürdü ve doğuma aldı. Nurgül Akarsu’nun sezaryenle dünyaya gelen kız bebeği kuvözde 4 gün kaldıktan sonra öldü.
Bitkisel hayatta yaşam savaşı veren Nurgül Akarsu ise 6 ay yattığı özel hastaneden Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi’ne sevk edildi ve 5 Ocak’ta taburcu edilip evine gönderildi.
Halen bilinci kapalı olan talihsiz öğretmenin için Sağlık Bakanlığı soruşturma başlatırken, eşi Suat Akarsu da geçen 25 Kasım’da savcılığa suç duyurusunda bulundu.
EŞİ: SON SÖZÜ 'ÇOK UYKUM VAR' OLDU
Nurgül öğretmenin eşi Suat Akarsu, olayı anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Eşini doğum için hastaneye yatırdıktan sonra, istenen 1620 lira parayı çekmek için banka ATM'sine gittiğini ve dönüşte eşini dudakları beyaz ve el parmakları morarmış halde bulduğunu belirten Suat Akarsu, şunları söyledi:
"Odaya geldiğimizde Nurgül'ün dudakları beyaz, el parmaklarında morartı vardı. Son sözü, . 'Çok uykum var' oldu. Sonra bir anda derin uykuya daldı. Hemşirenin yanına gittim. Bilgi verdim. Bana, 'Bunun normal olduğunu' söyledi. Ardından morartı vücuduna yayılınca tekrar gittim. Hemşire odaya gelince panik yapıp hemen doktora koştu. Kalp masajından sonuç alamayınca elektro şok yaptılar. Kalbi çalışınca, ameliyathaneye getiremedikleri için steril olmayan özel odasında, bizim gözlerimizin önünde eşime sezaryen yaptılar. Kızımı alıp yoğun bakıma götürdüler. Dört gün sonra yavrum öldü. Karım ise kalbi durduğunda beynine oksijen gitmediği için bitkisel hayata girdi. Doktorlar daha sonra özel hastanenin bir başka şubesine sevk ettiler. Burada 6 ay boyunca kaldık. Gerçeği de bize söylemediler. Sonunda anlattılar. Ardından şikayetçi olmamamızı istediler. Kabul etmeyince eşimi kaldığı odadan çıkartıp, kapı önünde 7 kişinin yattığı yere koydular. Ben de kısa süre sonra, 6 ay boyunca kaldığı hastaneden eşimin Şevket Yılmaz Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne sevkini istedim. Geçtiğimiz hafta da buradan taburcu edilip evimize yollandık. Kızımızla dönmeyi hayal ettiğimiz evimize çocuğunu mezara koyan, karısı ise bitkisel hayata giren bir kişi olarak döndüm."
SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU
Eşine ağrısız doğum için müdahale yapılırken yanında bulunan anestezi uzmanının hemen ayrıldığını, kadın doğum uzmanının orada olmadığını, hemşirenin ilgisiz davrandığını öne süren Suat Akarsu, 25 Kasım 2014 tarihinde Bursa Cumhuriyet Savcılığı'na bebeğinin ölümü, eşinin ise bitkisel hayata girmesi nedeniyle suç duyurusunda bulundu.
BAKANLIK SORUŞTURMA BAŞLATTI
Bursa Sağlık Müdürlüğü, bu olay nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından soruşturma başlatıldığını açıkladı. Soruşturmanın bakanlık müfettişlerince yürütüldüğünü belirtti.
Hastane yetkilileri ise her yıl 5 bin doğum yaptırdıklarını, bazı olaylarda istenmeyen komplikasyonlar olabildiğini belirterek şunları söyledi:
"Hastamız pazar günü geldi. Doğumu beklerken solunumu ve kalbi durdu. Masaj yapılarak anne yaşama döndürüldü. Vakit kaybedilmemesi için odasında sezaryen yapılıp bebeği anne karnından alındı. Bu tür operasyonlar özel durumlarda doğal olarak yapılabiliyor. Sonrasında bir kaç gün sonra bebek öldü. Anneyi 6 ay boyunca yoğun bakım ünitemizde özel olarak baktık. Bakanlık bizden bu konuyla ilgili savunma istedi. Biz de personelimizin ifadelerini aldık. Olayın hukuki süreci devam ediyor."
Hastane yöneticileri, çalışan personelin olayda ihmali olup olmadığına ilişkin soruya ise, bu konuda en sağlıklı kararı müfettişlerin yapacakları soruşturmanın sonucunda vereceğini belirttiler.
DHA