AK Parti Bayraklı İlçe Teşkilatıyla kahvaltıda bir araya gelen Bakan
Gönül, gazetecilerin
Mehmet Ali Ağca ile ilgili sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Ağca'nın çok fazla ekranda göründüğü ve gazetelerde yer aldığı için eleştiriler yapıldığını belirterek, askerlikle ilgili aldığı
rapora ilişkin sorusuna Bakan Gönül, "Şimdi bizi ilgilendiren tarafı yalnız askerlik. Diğerlerini tabii siz daha iyi değerlendirebilirsiniz. Bana göre bazı yanlışlar oluyor bu işte. Hatırlarsanız iki sene evvel yine serbest bırakılmıştı. O zaman da bir rapor almıştı '
Askerlik yapamaz' diye. Ancak yeniden
hapishaneye konulduğu için o rapor neticelenmemişti. Gazetelere yanlış bir yansıma var. 'O zaman
Savunma Bakanlığı raporu tasdik etmedi yani askere gider dedi, şimdi askere gitmez' deniyor, öyle değil" dedi.
Gönül, "Tekrar hapishaneye girdiği için raporun tekemmül etmesi, yani sonuca ulaşmasına gerek kalmamıştır. Şimdi benzeri bir rapor aldı ve bizim arkadaşlarımız da inceliyorlar. Bu defa serbest hapishaneye yeniden dönmesi söz konusu değil. Zannediyorum raporun gerekçesi, geçirdiği hapishane süresi ve zihni travma. Bu sebeple verilen raporun gerekçesi bu. Bu arkadaşlarımız tarafından aynı istikamette değerlendirilecektir" ifadelerini kullandı.
Ağca İtalyan gazetesine demeç verdi
Bu arada, Mehmet Ali Ağca, 1981'de Polonyalı Papaya düzenlenen suikaste ilişkin "gerçeği", bir basın toplantısıyla açıklayacağını söyledi.
Ağca'nın hapisten çıkmadan önce sorularını İtalyanca yazılı olarak yanıtladığını belirttiği bir demecini dün yayımlayan İtalyan gazetesi
La Repubblica, bugün, nasıl ve nerede yapıldığı hakkında ayrıntı vermediği, Ağca ile yapılan yeni bir röportajı yayımladı.
"Papa suikastine ilişkin nihai gerçeği, herkesin önünde bir basın toplantısıyla açıklayacağım" diyen Ağca,
Vatikan vatandaşı Emanuela Orlandi'nin 1983'de henüz 15 yaşındayken esrarengiz biçimde ortadan kaybolmasının ardında "uluslararası güçler"in bulunduğunu ileri sürerek, "Emanuela Orlandi konusunda elimden gelen yardımı yapacağım. Ama aynı şeyi Vatikan da yapmalı" diye konuştu.
Roma'da Papa 2. Jean Paul'ün kabrini ziyaret ve İtalya'ya yerleşme arzusunu tekrarlayan Ağca, "İtalya'da yaşamak isterim, ama zor. İtalya'ya vize alabilmek de ciddi bir sorun olacak" dedi.
Mesihlik iddiasında bulunan Ağca, "kendi dini akımını kurmak istediğini" de söyledi.
Ağca, kurmayı düşündüğü akımın, Koreli Sun Myung Moon'un kurduğu Birleştirici
Kilise,
Fransız Piskopos Marcel François Lefebvre'in kurduğu Aziz 10. Pius Papazlık Kardeşliği gibi akımlardan farklı olacağını belirterek, "Kendi dini akımımı kurmak istiyorum. Bu, Moon'unki gibi bir şey olmayacak. O delinin teki. Lefebvre gibi de yapmayacağım. Onun bağlıları da aşırı uçta. Ben, benim takipçim olabilecek bir grup arkadaşa hitap etmek istiyorum" dedi.
Ağca, mesihlik iddiasının "halüsinasyon" olarak görülmesinden üzüntü duyduğuna değinerek, "Ben ete kemiğe bürünmüş İsa Mesih olduğuma inanıyorum. Yuhanna'daki 10:20 nolu tümceyi okuyun: 'Onların çoğu, İsa Mesih'i cin çarpmış, delidir. Onu niçin dinliyorsunuz diyordu'. İşte ikibin yıl sonra aynı hikaye benimle tekerrür ediyor" dedi. Siyasete atılıp atılmayacağına ilişkin soruyu, "Kesinlikle hayır. Benim için azla yetinerek yaşamak yeterli" diyerek yanıtlayan Ağca, önümüzdeki günlere ilişkin planını ise "Türkiye'nin çeşitli kentlerini dolaşacağım. Halen memleketim Malatya'da oturan annemi ziyarete gideceğim" cümleleriyle özetledi.
"Papa Ratzinger ile görüşmekten memnuniyet duyarım"
Ağca, Vatikan'da Papa 2. Jean Paul'ün (Karol Wojtyla) kabrini ziyaretten ve Papa 16. Benediktus'la (Joseph Ratzinger) görüşmekten mutluluk duyacağını ifade ederek, "Gerçekten de Wojtyla'nın kabri önünde dua etmek istiyorum. Papa Ratzinger ile görüşmekten de memnuniyet duyarım. Ama asıl sorun İtalya'ya giriş vizesi almak olacak" dedi.
"Artık benim belleğimdeki müzede kalmış bir hadise" dediği Papaya suikast girişimi konusunda nihayet gerçeği açıklayacağını belirten Ağca, "Rus KGB'si ve Bulgar parmağından söz eden versiyonu herkes biliyor. Ama ben başka bir şey ve de daha fazlasını söyleyeceğim. Bunu da herkesin bir basın toplantısıyla herkesin önünde yapacağım. Bu konuda artık kesin olan, nihai sözü söyleyeceğim" ifadelerini kullandı.
Ağca, 27
Aralık 1983'te Rebibbia cezaevinde kendisini ziyaret eden Polonyalı Papayla neler konuştuğuna ilişkin soruyu ise "Papa, ancak Mahatma Gandhi ile karşılaştırılabilecek büyük bir adam. Nasıl kurtulabildiğini anlayamıyordu ve de Fatima'daki Meryemana'dan konuştuk" diye yanıtladı.
Ağca, Papa 16. Benediktus'un 13 Mayısta Portekiz'in Fatima kasabasını ziyaret edeceğinin hatırlatıldığı soruya karşılık olarak ise "Gerçekten mi? Kararlaştırıldı mı? Çok ilginç" dedi.
Papaya suikast girişiminin ardından kendisini sorgulayan yargı mensuplarını halen hatırladığını belirten Ağca, onlar hakkında ise şu ifadeleri kullandı: "Severino Santiapichi'yi çok taktir ettim. Beni, 'tanıştığı en akıllı insan' diye nitelediğini biliyorum. Kendisine teşekkür ediyorum. Ama Rosario Priore'ye de değer veriyorum. Ilario Martella ve Antonio Marini'yi de anımsıyorum. Ve de Ferdinando Imposimato: Şu sıralar acaba neler diyor?"
Ağca, Emanuela Orlandi'nin
aile bireyleriyle görüşmekten de memnuniyet duyacağını belirterek, "Ama Emanuela ile ilgili olay, itirafı zor bir hikaye. Olayın ardından pek çok sır var. Bu, uluslararası güçlerin karıştığı bir hadise" dedi.