Üsküdar 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nce 8
Kasım 2004'te verilen ve resen temyize tabi olan içtima kararının, temyizi tamamlandı.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, söz konusu kararı oy birliğiyle bozdu. Daire'nin kararında, Ağca'nın İpekçi cinayetinden aldığı
ölüm cezasının 2002'de 4771 sayılı
yasa uyarınca müebbet ağır
hapis cezasına dönüştürüldüğü,
gasp suçundan toplam 36 yıl ağır
hapis cezasına çarptırıldığı hatırlatıldı. Kararda, bu cezaların, temyize konu Üsküdar 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararıyla her biri 9 ay süreli toplam 18 ayı geceli gündüzlü hücrede çekilmek üzere müebbet ağır hapis olarak çektirilmesine hükmedildiği belirtildi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun, 2004'te 3713, 4616 ve 4771 sayılı yasaların her birinin uygulanması olanağı bulunan olaylarda, "karma
uygulama yasağı" dikkate alınarak lehteki yasayı belirleyebilmek için bu yasalarda yer alan
infaz hükümleri karşılaştırılarak daha az süreyle özgürlüğün kısıtlanmasını gerektiren yasanın lehe olduğunu kabul ettiği anımsatılan kararda, bu yasanın uygulanmasını önleyici hüküm kurulmasının yerinde olmadığı vurgulandı.
ÖLÜM CEZASI 10 YIL
Kararda, bu ilkeler ışığında somut olay şöyle değerlendirildi: "Hükümlünün, 3713 sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın geçici 1. maddesi gereğince 10 yıl olarak infaz edilecek ölüm cezasının, 4771 sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 1/A maddesine göre müebbet hapse dönüştürülerek, 36 yıl süreli hürriyeti bağlayıcı cezalarının 765 sayılı TCK'nın 73. maddesi uyarınca toplam 18 ay geceli gündüzlü hücrede çektirilmesine karar verilerek, karma uygulama yasağı gereği, aynı Kanun'un tüm hükümleriyle birlikte uygulanarak, 1/A-b maddesinde ifade edilen koşullara göre ektirilmesi, dolayısıyla hükümlünün özgürlüğünün daha uzun süreli kısıtlanması sonucunu doğuracak, Üsküdar 2.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 8 Kasım 2004 tarihli ve içtima kararı yerinde olmadığından bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir." Kararda, 1. Ceza Dairesi'nin Ağca'nın
tahliyesinin ardından yazılı emir yoluyla yaptığı incelemede, Ağca hakkında verilen ölüm cezasının 3713 sayılı yasaya göre, lehte olan koşulu salıverilme hükümleri dikkate alınarak çektirilmesi gerektiğinin vurgulandığı kaydedildi.
ÖLÜM CEZASI
Hükümlünün ölüm cezasıyla birleştirilmesi olanağı bulunmayan 2 ayrı silahlı gasp suçundan
Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce 2000 yılında verilen 36 yıl hapis cezasına ilişkin kesinleştiği belirtilen kararda, bu hükmün 1 Haziran 2005'te yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın lehe hükümlerinin uygulanması bağlamında ele alınması gerektiği vurgulandı. Kararda, yeniden kurulacak hükmün kesinleşmesinden sonra, gasp suçlarından verilen cezalar yönünden lehte infaz hükümleri taşıyan 4616 sayılı Şartla Salıverilme Yasası'na göre işlem yapılması gerektiğine işaret edildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, bu gerekçelerle kararı bozdu.
UYARLAMA YAPILMIŞTI
Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin kararında, sözü edilen 2 ayrı gasp suçuna ilişkin yeni TCK'ya göre 21 Ocak 2006'da uyarlama yapılmıştı. Kadıköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi, yeni TCK'daki lehteki hükümleri dikkate alarak 36 yıl ağır hapis cezasını, 21 yıl 8 ay hapis cezasına indirmişti.
Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı, Kartal H Tipi Cezaevi'nden tahliye edildikten 8 gün sonra Yargıtay'ın tahliye kararını bozması üzerine yeniden yakalanarak aynı cezaevine konulan Ağca'nın, 18 Ocak 2010 tarihinde tahliye edilmesini kararlaştırmıştı. Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin son verdiği kararında belirttiği, Ağca'ya 2 ayrı gasp suçundan verilen 21 yıl 8 ay hapis cezası kesinleştiğinde, bu cezanın infazı 4616 sayılı Şartla Salıverilme Yasası'na göre yapılacak.