Güney Eğitim Vakfı'nın
Seyhan Oteli'nde düzenlediği 14.
kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılan
Atış, yasadışı gösterilerde polise ve jandarmaya taş atan çocukları gündemden düşürmüyor.
Son zamanlarda
Türkiye'de bir oyun oynanmak istendiğini vurgulayan Atış, şunları söyledi: "Benim bildiğim
Anadolu kadını, erkeği merttir.
Çocuklarını
tehlikeli bölgelere sürmez. Varsa bir tehlike, kendisi önde gider. Son zamanlarda başına çorap giymiş Anadolu erkekleri, polisin önüne 7, 8, 9 yaşlarındaki çocukları ve hamile kadınları sürerek,
eylem yaptıklarını düşünmektedirler."
Türkiye'nin çağdaş demokratik bir
ülke olduğunu hatırlatan Atış, devletin yasalar çerçevesinde gösteri ve yürüyüş yapanları korumakla görevli olduğunu ifade etti. Kurallar çerçevesinde toplantı düzenleyenlerin güvenliğini sağlamaya hazır olduklarının altını çizen Atış, "Ancak bu eylemleri yasadışı tertip ettiklerinde yakalarından tutup, yargıya götürmeye kararlıyız. Ama bu böyle yapılmıyor. Sevgili çocuklarımız ileriye sürülüyor." diye konuştu.
Çocukların eylemlerde annelerinin yeşil kartla
tedavi gördüğü sağlık ocaklarının, eğitim gördükleri okulların,
hasta düşen komşularını taşıyan ambulansın camlarını kırdığını anlatan Atış, şöyle devam etti: "Biz ne yapıyoruz? Çocuk oldukları için bunlara sesimizi çıkartmıyoruz. Bir tek çocuğun burnu kanamadı, yerde sürünmedi. Çünkü biz, ülkenin geleceğini çocuklarda görüyoruz. Ancak, 15 çocuk yapmaya başaran anne ve babalar, bunlara bakmak zorunda. Başka hiçbir çareleri yoktur. Onlar bakmazsa biz baktıracağız. Nasıl yapacağız? Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği yetkiye istinaden mutlaka başaracağız. Gelin, ülkemizin geleceğini aydınlığa götürelim. Bunun tek bir çaresi var, çocuklarımızı korumak. Bugün Diyarbakır'da gösteriye katılan çocuklar için 25 yıl
hapis cezası istendi. 25 yıl. Artık bu çocuklar bitti. Biz diyoruz ki; gelin hapse başvurmadan, çocukları hapse göndermeden görevini yapmayan anne-babaları hapse gönderelim. Çocuklarımızı sevelim, koruyalım."
Atılan taşlarla kırılan camların bir öneminin olmadığını, fakat bu olaylarda çocukların ruhlarının kırıldığını bildiren Atış, bu gergin ortama katılan küçüklerin depresyona girdiğini aktardı.
Eylemlerde çocukların bir eşiği geçmiş sayıldıklarını açıklayan Atış, "Artık, onları tutmak çok Zordur. Gelin hep beraber çocuklarımızı bu yoldan anaların, babaların yardımıyla kurtaralım. Ülkeyi hep birlikte aydınlığa götürelim." şeklinde konuştu.
Çocukların tehlikelerden uzak tutulması yönünde kararlı olduklarının altını çizen Atış, geleceğin doktorları, avukatları ve işadamlarının mutlak suretle korunması gerektiğini söyledi.
Adana Valiliği'nin bu hususta gelecek olan tepkilere karşı kararlılığını sürdüreceğine işaret eden Atış, şunları söyledi: "Biz görevimizi yapacağız. Biz, çocuklarımızı koruyacağız. Bu sesimizi Adana'daki ana-babalar duydular. Ve şu an Adana'da gösteri yoktur. Bizim sözümüz çocuklarına sahip çıkamayan veya çıkmayan ana-balara aittir. Hep beraber Adana'mızın, çocuklarımızın, Türkiye'nin geleceğini kurtaralım. Bu çok önemli, çok kötü bir oyundur. Bu oyunu hep birlikte bozalım, kardeşliğimize taş attırmayalım."
CİHAN