Yargı mensuplarının "GENELGE DEVRİMİ" olarak nitelediği bu gelişmeyi
bakanlık 2006'nın ilk dakikalarında duyurdu.
Hakim ve savcıların, soruşturmaları nasıl yapacakları, nasıl ifade alacakları,
gözaltı prosedürü, yakalamanın nasıl yapılacağı,
şüpheli ve sanığa nasıl davranılacağı, cezaevi idaresinin nasıl olacağına ilişkin somut ve ayrıntılı düzenlemeler içeren
genelgeler, doğrudan
uygulamanın nasıl olacağını gösterdiği için zaman zaman kanundan bile daha önemli hale geliyor. Çünkü kanunlar daha çok genel ve soyut hükümler koyarken, genelgeler bire bir uygulamanın nasıl olacağını somut olarak gösteriyor. Genelgeler bire bir nasıl hareket edileceğini gösterdiği için, kimi zaman genel ve soyut hükümler için kanunlardan bile daha önemli hale geliyor.
Eski kanunlara göre çıkarılmış genelgeler nedeniyle,
Anayasa ve kanunlarda yapılan reformlar uygulamaya bir türlü girmiyordu. Bunun üzerine de özellikle AB yetkilileri, "Evet kanunlar değişti ama uygulama değişmedi" diyorlardı.
Adalet Bakanı Cemil Çiçek yılbaşı gecesi yayınladığı genelgede, bu durumu şöyle açıkladı "Yüzyılın yeni değerleri karşısında
Avrupa Birliği'ne giden süreçte, hukuk ve
adalet reformu kaçınılmaz olmuş, mevzuatımızın avrupa birliğine uyumu zorunlu hale gelmiştir... Yaptığımız kapsamlı değişiklikler karşısında bakanlığımızca değişik tarihlerde çıkarılan genelgelerin büyük kısmının güncelliğini yitirdiği, aynı konuda onlarca genelge olduğu, zaman zaman bu genelgelere ulaşmakta dahi zorluk çekildiği bilinmektedir. Bu gerçekler gözönüne alınarak... bugüne kadar yayımlanan bütün genelgeler yürürlükten kaldırılmıştır."
Bakanlığın yaptığı genelge devrimi, uygulamada çok büyük değişiklikler getirecek. Bakanlık, bir anlamda hakim ve savcılara "Artık yeni bir dönem, yeni bir anlayış var, eski alışkanlıklarınızı değiştirin" demiş oldu.
Hukukçular, bu adımı, reformların uygulamaya girmesi için çok önemli bir adım olarak görürken, bir yandan da kısa vadede bazı sorunlar çıkabileceğine işaret ediyorlar.
Yorumdan kaynaklar farklar nedeniyle hakim ve savcıların birbiriyle çelişen kararlar verebileceğine işaret eden hukukçular, bu sakıncanın ortaya çıkmaması için,
Adalet Bakanlığı'nın hızlı yeni kanunlar ve reformlara uygun genelgeleri çıkarması gerektiğini belirtiyorlar.
Yayınlanmış bir genelge, iptal edilmemiş veya çıkaran makan tarafından kaldırılmamış ise uygulanmaya devam ediliyor. Bu nedenle 12 eylül döneminde çıkarılan genelgeler bile hala uygulamada bulunuyordu.