Fethullah Gülen Hocaefendi'nin, 'mum söndürme şeklindeki yakıştırmanın büyük ve çirkin bir
iftira olduğunu' vurgulayan açıklamaları Alevî ileri gelenleri tarafından memnuniyetle karşılandı.
Orta Anadolu'nun Alevî ocaklarından Çubuk'taki Seyyid Mehemmet Abdal Ocağı Dedesi ve Postnişini Mustafa Güvenç, Alevîler hakkında geçmiş yüzyıllarda çıkartılan ve hâlâ etkisi süren iftiraların aşılması gerektiğini belirtti. Alevîler ve
Sünniler arasında çıkartılan nifakların yıkıcı hedefinin tüm Müslümanlar ve
İslam dini olduğunu anlatan Güvenç, Gülen'in açıklamalarını nifakları yok etmeye yönelik bir değerlendirme olarak niteleyerek, "İnsanlara birliği öneren Sayın Gülen'in bu açıklamasını öğrenince çok mutlu oldum." diye konuştu.
Alevî dünyasının önde gelen isimlerinden Dr. Ali Arif Özzeybek de Gülen'in açıklamalarını değerlendirirken; "Çok doğru, memnuniyet verici; ama gecikmiş demeçler." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin değişik yerlerinde birçok insanın da Gülen gibi düşündüğüne dikkat çeken Özzeybek, iftiranın yok edilmesi ve birlik ruhunun geliştirilmesi için 'akil adamların' Alevî-Sünni birliğiyle ilgili meseleleri araştırıp ortaya koymasını önerdi.
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi
öğretim görevlisi Yard. Doç. Dr. Ali Yaman, mum söndürme söylentisinin tarih boyunca
Alevilere yapılmış en büyük iftira olduğunu dile getirerek şu değerlendirmede bulundu: "
Fethullah Gülen gibi tanınmış etkili bir fikir ve din adamının bunu dile getirmesi geç kalmakla birlikte son derece yerinde, olumlu bir yaklaşımdır. Gerçekten bu iftira sadece Alevîlere değil insanlığa atılmış bir lekedir. Bu söylemin etkili olabilmesi için kurumsallaştırılması lazım.
Diyanet İşleri Başkanlığı da en azından birkaç hutbede bu konuyu dile getirerek, iki
toplum arasında düşmanlığa yol açan bu iftiranın asılsız olduğunu dile getirmeli."
İlahiyatçı Prof. Dr. Bekir Karlığa, söylentilerin yaygınlaşmasında Alevî toplumunun içine kapalı olmasının da etkili olduğunu söyleyerek, "Yanlış algıların giderilmesi için herkese görev düşüyor. Önyargılardan uzak objektif bir anlayışla oturup konuşulması ve yanlış söylemlerin izale edilmesi gerekiyor." diyor.
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şinasi Gündüz de, "Alevî kardeşlerimiz de en az Sünnîler kadar namus ve şerefine sahip kimselerdir. Kurulacak diyaloglarla boş söylentilerin, iftiraların önü alınarak daha iyi bir toplumsal barış tesis edilecektir." yorumunda bulundu.
Alevî vekillerden
destek: Doğrulara katkı yapacaktır
Fethullah Gülen'in Alevîlik ile ilgili açıklamaları ve 'mum söndürme' söylentisinin büyük bir iftira olduğuna yönelik sözleri, milletvekillerinden de geniş destek buldu.
AK Parti ve
CHP'li Alevî vekiller açıklamalarından dolayı Gülen'e teşekkür etti. AK Parti İstanbul
Milletvekili Reha Çamuroğlu, "Çok yerinde, gerekli, zamanlı, sağduyulu ve faydalı bir açıklama olarak değerlendiriyorum ve kendisine çok teşekkür ediyorum." yorumunda bulundu. 15 gün önce Türk Dil Kurumu'nun yeni
Türkçe sözlüğünün baskısı için yazı heyetiyle TDK'da bir toplantı yaptıklarını belirten Çamuroğlu, "Bu mum söndürme meselesinin milletimizin farklı kesimlerini birbirine karşı düşürmek için özellikle uydurulan bir safsata olduğu sonucuna vardık. Ve yeni sözlüğümüze 'bu bir safsata' olarak girdi." diye konuştu.
'Mum söndürme'nin Alevî kesimini küçültmeye yönelik bir iftira olduğunu açıklayan CHP
İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de, "Artık bu konunun
akıllardan silinmesi lazım. Fethullah Gülen Hoca'nın açıklamaları elbette bunun unutulması ve doğrunun anlaşılmasına katkı yapacaktır." ifadesini kullandı. AK Parti
Kütahya Milletvekili Hüseyin Tuğcu da Fethullah Gülen'in tarihî açıklamalarıyla ilgili olarak, "Ona teşekkür etmemek elde değil. Keşke Diyanet İşleri Başkanımız, müftülerimiz ve imamlarımız da bunun gibi açıklamalar yapsa, mesele hallolur gider." açıklamasında bulundu