Malatya İnönü Üniversitesi tarafından kahvehanelerin günlük yaşama etkilerini belirlemek amacıyla yapılan araştırma, erkeklerin yüzde 51'nin her gün fırsat buldukça kıraathanelere gittiğini, yüzde 30’unun da bağımlılık derecesinde müdavim olduğunu ortaya koydu.
İnönü Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Esgin, araştırmayı. 'geçmişten günümüze sosyalleşme mekanları' şeklinde tanımlanan bu işyerlerinin, insan hayatı içindeki yerlerini ortaya koymak amacıyla gerçekleştirdiklerini belirtti.
Doç. Dr. Esgin, kahvehane alışkanlığının aile içinde sebep olduğu huzursuzluk hakkında şu bilgileri verdi:
"Kahvene bağımlılığının aile huzurunu bozması genellikle iki eşin de çalıştığı ailelerde gerçekleşiyor. Buna daha çok öğretmen ve memurlar giriyor. Ailenin erkek bireyi iş stresini kahvehanede oyun oynayarak atmak istiyor. Çalışan kadın eş de çalışmanın sağladığı olumsuz enerjiyi dinlenerek atmak istiyor. Bu durumda erkeğin kahvehaneye gitmesi tartışma doğuruyor. Bu mekanların müdavimi olan kişilere 'Çocuğunuzun da kahvehaneye gitmesini ister misiniz?' şeklindeki soruya erkeklerin yüzde 92'si 'hayır' yanıtını veriyor."
Kahvehanelerin sosyolojik açıdan birey ile topluma etkilerini tespit etmek hedefiyle çalışmayı başlattıklarını anlatan Esgin, söz konusu mekanların sayısal çokluğunun nedenini, günümüzdeki işlevleri ve yaşama etkilerini belirlemeye çalıştıklarını dile getirdi. Rastgele seçtikleri 24 işyerinde 364 kişiye 57 sorudan oluşan anket uyguladıklarını aktaran Esgin, başta Kahveciler Odası Başkanı olmak üzere birçok kişiyle mülakat yaptıklarını ifade etti. Esgin, kahvehanelerin günümüzde olumsuz sayılabilecek işlevler de üstlendiğinin altını çizdi.
KAHVEHANELERE EN ÇOK İŞÇİLER GİDİYOR, İŞSİZLER SON SIRADA
Kahvehane müdavimleri arasında meslek dağılımı açısından ilk sırada işçiler yer alırken, sırasıyla öğrenciler, esnaf ve memurlar, öğretmenler ve son sırada da işsizler geliyor. Kahvehaneleri kullananların yüzde 44'ü fiziki ortamın temiz olmadığını belirtirken, yüzde 46'sı ise 'idare eder' buldu. Sözlü kültürün devam etmesi açısından önemli mekanlar olarak ortaya çıkan kahvehanelerin günümüzde işlev değiştirerek oyun oynama, maç izleme gibi sınırlı işlevleri yerine getirdiği belirtildi.
Kahvehane müdavimleri arasında meslek dağılımı açısından ilk sırada işçiler yer alırken, sırasıyla öğrenciler, esnaf ve memurlar, öğretmenler ve son sırada da işsizler geliyor. Kahvehaneleri kullananların yüzde 44'ü fiziki ortamın temiz olmadığını belirtirken, yüzde 46'sı ise 'idare eder' buldu. Sözlü kültürün devam etmesi açısından önemli mekanlar olarak ortaya çıkan kahvehanelerin günümüzde işlev değiştirerek oyun oynama, maç izleme gibi sınırlı işlevleri yerine getirdiği belirtildi.
ÖĞRETMENLER DERS DIŞI SAATLERİNİ KAHVEHANEDE GEÇİRİYOR
Kahvehaneye gidenlerinin yüzde 37'sinin 20-30 yaş aralığındaki bireylerin oluşturduğunu, müdavimlerin yüzde 30'unun bağımlılık düzeyinde olduğuna dikkat çeken Esgin, "Kahvehane bağımlılığından kaynaklanan sorunları yaşayan kişiler aile içi münakaşalarla, işiyle ilgili sorunlarla ve sosyal yaşama katılmama gibi durumlarla yüzleşiyor. Sürekli kahveye gitmekten dolayı eşiyle ya da anne-babasıyla tartışan, ailesi huzursuz olan, ailesini ve işlerini ihmal eden kişi sayısı hiç de az değil. Bağımlılık özellikle boş zamanlarını daha verimli geçirmesi gereken öğretmenler söz konusu olduğunda, kaygı verici hale dönüşüyor." dedi.
Her meslek grubundan kahvehane müşterisi bulunduğunu kaydeden Esgin, öğretmenlerin bile ders dışı saatlerin önemli bir bölümünü kahvehanede geçirdiğine dikkat çekti. Esgin, "Kahvehane alışkanlığının sürekli hale gelmesi, boş zamanlarını daha verimli geçirmesi gereken öğretmenler söz konusu olduğunda düşündürücüdür. Kahvehanede bulunma saatlerinin özellikle işlerin ve kişi verimliliğinin en yoğun olduğu 12-17 saatleri arası olduğu düşünülürse, ortaya çıkan sonuçlar önemli kayıplar olarak görülebilir." şeklinde konuştu.
CİHAN
