Adalet Bakanı Mehmet Ali
Şahin, ''(
AK Parti kapatılma
davası) Ben kararın, Türkiye'de yıllar sonra yakalanmış siyasi istikrarı, belirsizliği daha da artıracak bir karar olmayacağını düşünüyorum'' dedi.
Şahin, Karabük'ün
Ovacık ilçesine bağlı Ekincik köyündeki babası Abdullah Şahin'in evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de
Anayasa Mahkemesi'nde birçoğu
kapatmayla sonuçlanmış 25 civarında davanın görüldüğünü, ancak bir yıl önce neredeyse halkın yarısının oyunu almış siyasi parti hakkında kapatılma davası açıldığını söyledi.
Dava süreciyle ilgili duruşmaların yarından itibaren başlayacağını,
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcısı'nın iddialarını ortaya koyduğunu anlatan Şahin, şöyle konuştu:
''Parti tüzel kişileri de bu iddialara karşı cevaplarını verdi. Ön, son ve sözlü savunmasını yaptı. Raportör de bütün delilleri değerlendirerek raporu yüksek
mahkeme önüne koydu. Yarından itibaren yüksek mahkeme üyeleri bunları değerlendirecekler ve bir karar verecekler. Ben kararın Türkiye'de yıllar sonra yakalanmış siyasi istikrarı, belirsizliği daha da arttıracak bir karar olmayacağını düşünüyorum.''
''TÜRK YARGISI SINAV VERİYOR''
Açılmış
kapatma davasının Türk ekonomisini olumsuz etkilediğini belirten Şahin, şöyle devam etti:
''Bu dava dünyada büyük bir dikkatle izlenmektedir. Daha önce hiçbir siyasi
parti kapatma davası Türkiye'de, hatta dünyada bu kadar dikkatle izlenmemişti. Şu anda, aslında Türkiye'de siyasi parti veya siyasi partiler yargılanmıyor. Onlar, yargı önünde sınav veriyor. Aslında tüm dünyanın gözlerinin önünde Türk yargısı sınav veriyor. Eminim ki Türk yargısı, bu sınavdan başarıyla çıkacaktır.''
Bakan Şahin, savcıların yaptıkları bir
takım soruşturmalarla ilgili bazen
takipsizlik kararı verildiğini, bazen de dava açıldığını ifade ederek, şöyle konuştu:
''Bu soruşturma ve davalar nedeniyle soruşturma muhataplarının karşısında veya yanında olma görüntüsü,
siyasete itibar kaybettirir. Çünkü, herkes, her kurum, en fazla da siyaset kurumunun, Türkiye'de görülen davalarla ilgili tarafsız konumda olması gerekir. 'Bu bir yargı sürecidir, yargı karar verinceye kadar bu süreci takip edelim. Yargı karar verdikten sonra eleştirelim, değerlendirelim' denmelidir. Kararlar eleştirilir, Anayasanın 132. maddesinin ikinci kıtası bunun için düzenlenmiştir. Açılmış davayla ilgili parlamentoda soru sorulamaz, değerlendirme yapılamaz, görüş belirtilemez. Ama parlamentonun dışında da bunu yaparsanız yargıya dolaylı ve endirekt müdahale etmiş olursunuz.
Bu konuda biraz başarısız sınav verildi. Bundan sonraki aşamada inşallah bunlar düzeltilir.''
''EN KISA SÜRELİ KAPATMA DAVASI''
Şu anda Türkiye'de
Anayasa Mahkemesi nezdinde en kısa süreli parti kapatma davası görüldüğüne dikkati çeken Şahin, şöyle dedi:
''Dava açılalı daha 6 ay olmadı ama karar aşamasına gelindi. Biz bir an önce kararın alınmasını istedik. Çünkü, Türkiye'nin daha fazla belirsizliğe tahammülü yoktur. Belirsizliğin ülkeye zarar vermesini istemiyoruz. Bizim için öncelikle olan Türkiye'dir. Türk halkı ve menfaatleridir.
AK Parti böyle bir iddianameyle kapatılma davasını hak etmemiştir. Biz parti olarak suç işlemedik. Türkiye'de anayasal sisteme, demokratik rejime ve onun ilkelerine yürükten bağlıyız. Bunları daha da güçlendirmeye çalışan siyasi iktidarız. Türkiye'de, rejimle ilgili sorun halka
hizmet etmezseniz ortaya çıkar.''
ERGENEKON İDDİANAMESİ
Adalet Bakanı Şahin, 1997'de Susurluk'ta bir
trafik kazası meydana geldiğini, ''devlet içine yuvalanmış bir çete var, bunun üzerine gidilmedi'' denildiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bu kaza sonrasında 1 milletvekili,
emniyet müdür yardımcısı ve aranan
suç örgütü mensubunun aynı arabada ortaya çıkması, birtakım silahların yakalanmış olması, Türkiye'de
temiz toplum açısından bir imkan olarak görülerek bunun üzerine gidilmesi istendi. Ne kadar gidildiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Ama bunun üzerine gidilmesi konusunda Türkiye'de daha çok sol ve sosyal demokrat kesim (elektriği 1 dakika söndürüp yakın ve yetkilileri zorlayın) dedi. Şimdi aynı çevreler
Ergenekon, bağımsız yargının ortaya çıkardığı, davasını açtığı ve mahkemenin de kabul ettiği süreçle ilgili geçmişte söylenen 'fasa fiso' lafına benzer şeyler söylüyorlar. Eğer gerçekten devlet içinde bir takım suç örgütleri ve suç işlendiği iddiaları varsa Susurluk'ta karşı çıktıklarınıza da karşı çıkmalısınız. Ana muhalefet partisi (ben onların avukatıyım) diyor. Bu büyük tutarsızlıktır.''
ABDÜLLATİF ŞENER'İN İSTİFASI
Türkiye'de herhangi siyası boşluğun bulunmadığını, bir yıl önce yapılan seçimlerde sokaktaki iki insandan birinin oyunu almış iktidarın iş başında olduğunu anlatan Şahin, şunları söyledi:
''
Abdüllatif Şener, partimizin kurucularından ve
bakanlık yapmıştır. Yeni oluşum çalışması içerisinde, ama kendisine şans vermiyorum.
Erkan Mumcu'nun ne hale geldiğini gördünüz. O zamanlar, (Türkiye'de yeni bir siyasi anlayışa ihtiyaç var) dedi. AK Parti'ye mensup bazı milletvekillerini partisine alarak grup kurdu.
Parlamento da ne konuşmalar yapıldı, sonra gördünüz ne olduğunu. Partinin levhasının şu ya da bu olması önemli değil. Önemli olan bu kadronun hizmet anlayışı, memleket sevgisi, vatandaşa bakışıdır. Bu anlayış devam ettiği sürece, önümüzdeki süreçte de bu misyonun Türkiye'yi yönetmeye devam edeceği inancındayım.''
RÜŞVET İDDİALARI
Bakan Şahin, bir gazetecinin,
Başbakanın seçimler öncesinde Mehmet Ağar'a rüşvet verdiği iddiasına yönelik haberler hakkındaki sorusu üzerine de ''Kim kime rüşvet vermiş. Henüz gazeteleri okumadım ama son derece mantıksız. Mantıken inandırıcı olmayan,
uçuk iddialar olarak değerlendiriyorum bunu. Başbakan birilerine rüşvet vermiş, öyle mi? Siz inanıyor musunuz buna? Bu iddiaya ancak gülüp geçilir'' dedi.