Eski başbakan yardımcılarından, TOBB ETÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Abdüllatif Şener, Türkiye'de gerginlik ve kutuplaşma ortaya çıktığında herkesin kaybedeceğini vurgularken, ''onun için en büyük sorumluluk siyasettedir ve elbette ki siyasetin içinde yer alan iktidardadır'' dedi. Şener, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinin düzenlediği ''Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik Durum'' konulu konferansın ardından, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 'Sivil toplum örgütlerin bugün yaptığı sağduyu çağrısını nasıl değerlendirdiği' yönündeki bir soruya karşılık Şener, Türkiye'de gerginlik ortamının hiç kimseye kazandırmayacağını söyledi. Şener, şunları kaydetti: ''Bu ülkede gerginlik, kutuplaşma ortaya çıktığı zaman herkes kaybeder. Onun için toplumun öncüleri, önderleri özellikle sivil toplum kuruluşları gerginlik ortamının sona ermesi, karşılıklı güvenin artırılması için her türlü çabayı göstermelidir. Nitekim bugün sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu girişim de bu yöndedir. Ben doğru bir iş yaptıklarını, gerekli olanı yaptıklarını düşünüyorum ve Türkiye'nin bu ortamı en kısa zamanda aşmasını diliyorum.'' Bir gazetecinin ''Başbakana yönelik çağrılar var. Bu konuda kimin öncelikli hareket etmesi gerekir'' şeklindeki sorusu üzerine ise Şener, bir gerginlikten, kutuplaşmadan bahsedildiğinde tek bir taraftan bahsedilmediğini, tarafları olan bir olayın anlatıldığını ifade ederek, ''Dolayısıyla kutuplaşmada her zaman taraflar vardır. Ama bununla birlikte en büyük görev, en büyük sorumluluk siyaset kurumuna düşmektedir. Siyaset çünkü ülke yönetimindedir, tepededir. Politikaları oluşturan, toplumsal kültürün algılamalarını oluşturan en önemli mekanizmadır ve bu ortamın değişmesinde, yumuşamasında siyaset en fazla rolü üstlenmesi gereken kurumdur'' diye konuştu. Şener, bunun olayın sadece siyasi olduğu, başka bir boyutunun olmadığı anlamına da gelmeyeceğini vurguladı. ''Başbakanın rolü nedir'' soruna karşılık da Şener, şunları söyledi: ''Siyaset dediğin bu zaten. Bizde siyaset tüm partileriyle birlikte hala geçmişte kalmış siyaset tarzını devam ettiriyor. 1990 öncesindeki soğuk savaş dönemine özgü siyaset tarzı devam ediyor. Bu ülkeye fayda sağlamaz. Siyasetin kucaklayıcı olaması lazım. Siyasetin tarzını insanlarımızı dostluğa, barışa, kardeşliğe yöneltecek özellikler taşıması, birlikteliği pekiştirecek nitelikte olması lazım. Konuşurken sevgi yaymalıdır, kin ve nefret yaymamalıdır. Onun için en önemli sorumluluk siyasettedir. Ve elbette ki siyasetin içinde yer alan iktidardadır.'' AA