Sulh Ceza Hakimi’nin tutuklama kararında Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Başkanı Hidayet Karaca ile Fethullah Gülen Hocaefendi arasında geçtiği iddia edilen ve hükümet kontrolündeki troll hesaplar tarafından servis edilen 3 telefon konuşması delil olarak sıralandı. 14 Aralık operasyonunda Hidayet Karaca’nın tutuklanmasına gerekçe yapılan yasa dışı dinlemeler yargı tarafından delil olarak kabul edilmiyor.

Yargıtay eski Daire Başkanı Hasan Erdoğan’ın yargılandığı yargıda rüşvet davasında Yüce Divan, adalet müfettişinin yetkisi olmadan mahkemeden dinleme kararı çıkarttığını belirterek, bu delillerin yasa dışı olduğu ve hükme esas alınamayacağını kaydetmişti. Yüce Divan kararında, adalet başmüfettişinin yetkisi olmadan çeşitli mahkemelerden ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde resen kendisinin verdiği kararlara dayanılarak iletişimin denetlenmesi ve teknik araçlarla izleme yaparak delil toplanması basit bir usul hatası olarak kabul edilemeyeceği vurgulandı.

Yüce Divan kararında, “Açıklanan nedenlerle, görülmekte olan davada olayda hukuka aykırı olarak uygulanan iletişimin denetlenmesi ve teknik araçlarla izleme tedbirleri sonucu elde edilen delillerin hükme esas alınması mümkün değildir” denilmişti. Aynı kararda, adalet müfettişinin talimatı üzerine polisin Koza Sokak’taki rüşvet alışverişine ilişkin yaptığı teknik takip delilleri de yasa dışı bulundu.

Kararda, “Yüce Divan yargılaması sırasında ilgili emniyet görevlileri de tanık olarak dinlenmiş iseler de bu kabulün sonucu olarak, bunların beyanlarının da hukuka aykırı delil kapsamında değerlendirilmesi gerekir” denilmişti.

Yüce Divan kararında Anayasa’nın 38. maddesine dikkat çekilerek, “Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak değerlendirilemez” hükmü belirtilmişti. CMK’ya da atıf yapılan kararda, “Hukukumuzda toplanmaları sırasında kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edilip edilmediğine bakılmaksızın hukuka aykırı delillerin ceza yargılamasında kullanılması yasaklanarak ikinci görüşün benimsendiği anlaşılmaktadır” tespiti yapılmıştı.

Yargıtay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala ve dönemin HSYK üyelerine telefonda konuştuğu sırada hakaret eden ve bu ses kaydı sosyal paylaşım sitesine düşen Cumhuriyet Savcısı Salim Demirci’nin, “ses kaydının yasa dışı delil” olduğunu belirleyerek, beraat etmesine karar vermişti. Demirci’nin “kamu görevlilerine hakaret” suçundan beraatına karar verildi.

Sulh Ceza Hakimi’nin yasa dışı kayıtları esas alarak Karaca’yı tutuklamasını değerlendiren Avukat Nurullah Albayrak, 22 Ocak 2014’te yasadışı dinlemelerle ilgili ‘müvekkilimin telefon görüşmeleri hukuka aykırı olarak bir süredir dinlenmekte ve kuvvetle muhtemeldir ki önümüzdeki süreçte bu telefon görüşmeleri montajlanarak ve çarpıtılarak kara propagandanın bir parçası olarak servis edilecektir’ dediğini hatırlattı.

Albayrak şöyle konuştu: “Montajlanan kayıtlar yasa dışı yöntemlerle elde edilmiştir. Yasal olmayan bir delinin sorguda kullanılıp mahkeme tarafından tutuklamaya gerekçe yapılması hukuk açısından fecaattir. Savcılık sorgusunda bu dinlemelerle ilgili ‘Açık kaynaklardan elde edildi’ deniliyor. Google’da iktidar mensuplarıyla ilgili acayip suçlamalar var. Bunlarla insanlar terör örgütü lideri mi yapılsın.” Yargı içtihatlarında yasadışı delillerle ilgili ‘zehirli ağacın meyvesi de zehirlidir’ değerlendirmesi yapıldığına dikkat çeken Albayrak, “Bir şey yasa dışıysa sonuçları da yasa dışıdır.”