Bağlayıcı özelliği olmayan,
tavsiye niteliği taşıyan
raporda,
Türkiye'den
demokrasi ve
insan hakları alanındaki reformların hızlandırması
çağrısında bulunuldu. Rapor, 62 "hayır" ve 61 "çekimser" oyuna karşı 467 oyla kabul edildi.
ERMENİ İDDİALARINA RET
Bir grup
Fransız parlamenterin, 1915 olaylarıyla ilgili
Ermeni iddialarını savunan değişiklik önergeleri genel kurumdaki oylamada reddedildi.
Sol siyasi grupların, "Türkiye'de 1
Mayıs gösterilerinde çıkan olaylarda polisin fazla güç kullandığı yolundaki haberlerden
Avrupa Parlamentosunun endişe duyduğu" yolundaki değişiklik önergesi ise kabul edildi.
Yine kabul edilen değişiklik önergesinde, Türk
Ceza Yasasının 301. maddesindeki değişikliğin yeterli olmadığını savunuldu ve bu madde ile diğer kısıtlayıcı maddelerin tamamen kaldırılması çağrısında bulunuldu.
'KAPATILMA DAVASININ YARGININ BAĞIMSIZLIĞI İLE İLGİSİ YOK'
Avrupa Parlamentosu'nda (AP) bugün Türkiye'ye ilişkin Hollandalı parlamenter Ria
Oomen-Ruijten'in hazırladığı rapor görüşüldü. Görüşme sonrası Hollandalı parlamenterlerin hazırladığı rapor kabul edildi. Rapor, 62 "hayır" ve 61 "çekimser" oyuna karşı 467 oyla kabul edildi. Oylamanın ardından Oomen-Ruijten
basın toplantısı düzenledi. AK Parti'ye açılan kapatılma
davasına ilişkin konuşan Oomen-Ruijten, "TBMM'de başörtüsüne
özgürlük tanıyan
yasa tartışılırken cumhuriyet savcısı, 'Bu yasayı geçirirlerse AK Parti'nin kapatılması için dava açarım' dedi.
Cumhuriyet savcıları,
Avrupa Birliği üyesi hiçbir ülkede Türkiye'de olduğu kadar bağımsız değil. AK Parti'nin kapatılma davasının yargının bağımsızlığı ile ilgisi yok. Yargının tarafsızlığı ile ilgisi var. Hakimler, hukukun üstünlüğü ilkesinin geçerli olduğu demokratik bir ülkedeki gibi yeterince tarafsızlarsa ve bununla beraber savcılar yorum yapıyorsa hukukun üstünlüğü olması gereken yerde olup olmadığından şüphe duyarım." dedi.
KAPATMA DAVASINA ATIF
Dışişleri Komisyonunda geçen ay kabul edilen ve rapora giren bir maddede, "AK Partinin
Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının sonuçlarından endişe duyulacağı" ifade edildi ve "
Anayasa Mahkemesinin, kararını, hukuk devleti ilkeleri, Avrupa standartları ve
Venedik Komisyonunun siyasal partilerin kapatılmasıyla ilgili ölçütlerine uygun alması" temennisinde bulunuldu.
Kabul edilen bir değişiklik önergesinde Meclis'e, Venedik Komisyonunun ilkelerine uygun olarak, siyasi partilere getirilen yasaklar konusunda anayasal değişiklik yapması tavsiye edildi.
"Hükümetten, reformları sürdürürken, demokratik ve laik bir Türkiye'de çoğulculuk ve farklılıklara saygı göstermesi" istenen raporda, "ülkenin çağdaşlaşması için hükümete ve tüm siyasal partilere, önemli adımlarda yapıcı uzlaşmaya gitmesi" çağrısında bulunuldu.
Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırılmasına da atıfta bulunulan ve oylamayla kabul edilen bir başka maddede, "üniversitelerdeki başörtüsü yasağının, geniş anlamda
sivil toplumun görüşlerini temel alacak, geniş çaplı bir reform paketi içinde kaldırılmamasının halkın bir bölümünde endişe ve düş kırıklığı yaratması not edildi" ifadesi kullanıldı.
DTP milletvekillerinden ve belediye başkanlarından
terör örgütüyle aralarına açık bir sınır koymaları istenen raporda,
Leyla Zana ile birlikte DTP üyesi 53 belediye başkanı hakkında görüşlerini açıkladıkları gerekçesiyle dava açılması eleştirildi.
RAPOR
Yeni sivil anayasa hazırlığının, "insan hakları ve özgürlüklerin korunmasını anayasanın merkezine yerleştirme" açısından çok önemli bir fırsat sunduğu anlatılan raporda, yeni anayasa çalışmasına sivil toplumun geniş katılımının sağlanması tavsiye edildi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "2008'in reform yılı olacağı" taahhüdünün memnuniyetle karşılandığı belirtilen raporda, hükümetin parlamentodaki çoğunluğuna dayanarak reformlarda kararlı davranmasının, Türkiye'nin
modern demokratik
refah toplumuna dönüşümünde hayati önem taşıdığı vurgulandı.
Raporda, "demokratik yollarla seçilmiş siyasal liderliğin, iç ve dış
politikayla güvenlik konularının biçimlenmesinde tam sorumluluk üstlenmesinin ve ordunun demokratik sorumluluğa saygı göstermesinin güvence altına alınmasında" ve TBMM'nin askeri ve
savunma politikasında bu kapsamdaki tüm harcamalarda tam denetim yetkisinin tesis edilmesinde "hükümetin yeni sistematik çabalar göstermesi" istendi.
TCK'NIN 301. MADDESİNE ÖNCELİK
Türk Ceza Yasasının 301. maddesindeki değişikliğin
ilk adım olduğu ifade edilen raporda, bu reformun gecikmeden uygulanması ve bu maddenin ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı amaçla kullanılmaması çağrısında bulunuluyor. Raporda, ifade ve düşünce özgürlüğünün tamamen garanti altına alınması için daha ileri yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ve yapılmasına ihtiyaç duyulan bu yeni yasal düzenlemelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine uygun olması temennisinde bulunuldu.
Raporda,
Ergenekon soruşturmasının kararlılıkla sürdürülmesi, örgütün "devlet organlarındaki tüm bağlantılarının ortaya çıkarılarak örgütle ilişkisi bulunanların yargıya teslim edilmesi" istendi.
Vakıflar Yasasının çıkarılmasından duyulan memnuniyetin dile getirildiği raporda, "
AB Komisyonunun, metni inceleyerek gayrimüslim azınlıklarca mülklerin yönetimi, satın alınması ve üçüncü kişilere satılmış olanlar dahil geri alınmasının mümkün olup olmayacağını araştırması gerekir" denildi.
Raporda, Vakıflar Yasasının kabulünün ardından Türk hükümetinin, bu olumlu adımı değerlendirerek dinsel özgürlüklerle ilgili tüm yükümlülüklerini yerine getirmesi, bu kapsamda tüm dinsel toplululuklara faaliyetleri için gerekli yasal statü, ruhani görevlilerin eğitimi, hiyerarşik
seçim ve
ibadet yerlerinin inşası konusunda yasal çerçeve sunulması, Heybeliada Ruhban Okulunun yeniden açılması ve "ekümenik
patrik" unvanının kullanımına izin verilmesi gibi isteklere yer verildi.
Raporda, "Türk hükümetine,
Kürt sorununun kalıcı çözümü amaçlayan siyasal inisiyatifin öncelikli olarak başlatılması çağrısı yapılır" ifadesine yer verilerek, DTP'li milletvekilleri ve belediye başkanlarından "demokratik Türk devleti içinde Kürt sorununa siyasal çözüm arayışına yapıcı biçimde dahil olmaları" istendi.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede Türkiye'nin sağladığı ilerlemeden övgüyle söz edilen belgede, "eşit muameleyle kadınların eğitim alabilmesi ve
ekonomik açıdan güçlendirilmesi, Türkiye'nin daha fazla ekonomik kalkınması ve refahı açısından kritik önemdedir" denildi.
Terör örgütü PKK'nın eylemleri şiddetle kınanarak ve terörle mücadelede Türkiye ile dayanışmaya vurgu yapılan raporda,
terör örgütünün önkoşulsuz olarak derhal
silah bırakması isteniyor. Raporda, "Türkiye'ye karşı
terörist eylemlerde topraklarının üs olarak kullanılmasına izin vermemeleri konusunda"
Irak hükümetine ve Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetime çağrı yapılarak, bu kapsamda Türkiye ile Irak arasındaki diyalogdan memnuniyet duyulduğu belirtildi.
DIŞ POLİTİKA KONULARI
Kıbrıs sorununa BM gözetiminde kapsamlı çözüm bulunması gereği vurgulanan belgede, "Türk askerlerinin çekilmesinin çözüm müzakerelerini kolaylaştıracağı" ileri sürüldü.
AP'nin önceki Türkiye raporlarında yer bulan 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarına değinilmeyen rapor taslağında, "Türkiye'nin, ekonomik ambargoyu sona erdirerek
Ermenistan ile sınır kapısını yeniden açması, Türk ve Ermeni hükümetlerinin geçmişteki olaylarla ilgili açık ve samimi tartışmaya izin vererek uzlaşma sürecini başlatması ve AB Komisyonunun bu süreci kolaylaştırması" çağrıları yapıldı.
"
Karadeniz havzasında, Orta Asya'da ve daha geniş Orta Doğu'da AB
dış politika hedeflerinin gerçekleştirilmesinde önemli bir ortak olarak Türkiye'nin rolü onaylanır" denilen raporda, AB Komisyonu ve üy
e devletlere çağrı yapılarak, bu bölgelerde Türkiye ile
işbirliği potansiyelinden daha iyi yararlanılması istendi.
Raporda, Türkiye'nin
Bosna-
Hersek ve Demokratik
Kongo Cumhuriyeti'ndeki Avrupa
Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) misyonları yanında
Kosova ve
Afganistan gibi NATO operasyonlarına katılımı övülürken, "Türkiye'nin AB-NATO stratejik işbirliği anlaşmasının uygulanmasını engellemesinden üzüntü duyulur" denildi.
Türkiye'nin, "Avrasya'nın enerji terminali olma hedefini ve Avrupa'nın enerji güvenliğine katkıda oynayacağı rolü tanınan" taslakta, enerji faslının müzakerelere açılmasına
destek verildi.
Oomen-Ruijten'in hazırladığı raporda, "
vize kolaylığı anlaşması müzakerelerine başlamaları" için AB Komisyonu ve Türkiye'ye çağrı yapıldı.