Haftalık Aksiyon Dergisi’ne konuşan eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarından sonra kurulan sulh ceza hâkimliklerini 27 Mayıs darbecilerinin kurduğu Yassıada Mahkemesi’ne benzetti. AKP’nin Kopenhag Kriterleri, AİHS ve Anayasa’yı çiğnediğini belirten Selçuk, “İktidar kendisine de ülkeye de zarar veriyor.” dedi.
Türkiye’nin saygın hukukçularından eski Yargıtay Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra hükümetin hukuk alanında attığı adımlara sert eleştiriler yöneltti. Aksiyon Dergisi’ne röportaj veren Selçuk, 17 Aralık’tan itibaren yargıda başlatılan cadı avı ve tasfiye furyasını ‘McCarthycilik’ diye değerlendirdi. Atamaları yargı bağımsızlığının güvencesi olan Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) açısından üzüntü ve kaygıyla karşıladığını aktaran Yargıtay Onursal Başkanı, “Soruşturmada bulunanların kara kışta atanması 'Devlet insan içindir’ ilkesinin kaale alınmadığını, ‘insan devlet içindir’ anlayışının benimsendiğini gösteriyor.” dedi. Ardından yapılan değişikliklerle Kopenhag Kriterleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Anayasa’nın çiğnendiğini ifade etti: “Kişileri kurtarma amacıyla ‘yok yasa, yap yasa’ ilkel anlayışıyla hukukî düzenlemeler yapılmaktadır. Çoğunluk iktidarı önce otoriter devlete, sonra faşist devlete evrilme riski taşır. Bundan herkes gibi ben de tedirginim.” Selçuk, en ağır eleştiriyi yolsuzlukların üzerine giden emniyetçilerin yargılanması için kurulan sulh ceza hâkimliklerine getirdi. Bunları 27 Mayıs darbecilerinin kurduğu Yassıada Mahkemesi’ne benzeten Selçuk şöyle devam etti: “Çünkü suç sonrası oluşturulan mahkeme, doğal yargıç ilkesine aykırıdır. Yassıada’da kurulan Yüksek Adalet Divanı adlı mahkeme de tam anlamı ile doğal yargıç ilkesine tersti.”
Aksiyon