- Ertuğrul Yalçınbayır: Kumpas kuranlar kumpasa gelirler. Bu işin gerçek sahibinin de bir hesabı, bir kitabı vardır.
- Yalçınbayır'ın kumpas planı yorumu: Dehşet verici...
- Yalçınbayır, töhmet altında kalanların, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunarak haklarını arayabileceklerini söyledi.
- "Ak Parti erdemliler hareketiydi ama ‘erdem’ bu değildir, bu hareketlerin ayak sesleri iyi değil"
Kamuoyuna yansıyan ‘Hizmete Kumpas Planı’nı değerlendiren 44 yıllık hukukçu Ertuğrul Yalçınbayır, gelişmelerin evveliyatında, 17 ve 25 Aralık’taki Türkiye’yi sarsan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun yattığını söyleyen Yalçınbayır, şunları kaydetti:
“Bunlar birden ortaya çıkan işler değil, evveliyatına bakıldığında, bu işin miladı nedir? Diye düşündüğümde 17 ve 25 Aralık aklıma geliyor. Ondan sonraki süreçte hem çıkarılan kanunlar, hem yapılan bütün işler bunlara yönelikti. Bunların kapatılmasına yönelikti. Bu konuda kim ısrarla bir takipte bulunduysa bunlarla ilgili bir takım düzenlemeler yapıldı."
"DEHŞET VERİCİ"
Dün ‘www.radikal.com.tr’nin, bugün de Zaman Gazetesi’nin gündeme getirdiği Emniyet Genel Müdürlüğü’nün 30 ile gönderdiği talimatları da değerlendiren Yalçınbayır, “Zaman Gazetesi’nde yer alan ‘Emniyet kanunsuz emri uyguluyor, acil operasyon yapın, masum insanları silahlı örgüt üyesi yapın’ emri şeklindeki haberler dehşet verici hususlardır. Bu kurumun birçok yönüyle insan haklarıyla ilgili, güvenliğiyle ilgili, insanın adil yargılanmasıyla ilgili, düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğüyle ilgili kanunsuz bir emir verilmesiyle ilgili. Bunun boyutu nedir, ne değildir? Bunun söylenmiş olması bile son derece vahimdir." diye konuştu.
"ŞÜPHEYLE GENEL TARAMA YAPMAK CADI AVINI SÜRDÜRMEK DOĞRU DEĞİL"
Adil yargılanma hakkında, düşünceyi açıklama, denetim, şeffaflık, hesap verilebilirlik konularında ‘biz neden sonlardayız?’ sorusunun cevaplandırılması gerektiğine dikkat çeken Yalçınbayır, “İnsanlar güvenlik içerisinde yaşama hakkına sahip, özgürlüklerini kullanma haklarına sahip ama böylesine acil operasyon yapın, peşin hükmüyle hareket edip aşağıya doğru bunların okullarında kimler var, bunların okullarında yetişenler nerelere gidiyor, ne gibi ilişkileri var’ gibi şüpheden hareketle genel bir tarama yapmak, cadı avını sürdürmek, bunu bir ilk olarak görmek hukuk devletiyle bağdaşır bir şey değildir. Bu iyi bir yönetim değildir. Bunun başındaki kişinin de devletin başı olmaya aday olması da fevkalade tehlikelidir." ifadelerini kullandı..
"AK PARTİ ERDEMLİLER HAREKETİYDİ AMA ‘ERDEM’ BU DEĞİLDİR, BU HAREKETLERİN AYAK SESLERİ İYİ DEĞİL"
AK Parti’nin ‘erdemliler hareketi’ olarak kurulduğunu anlatan Ertuğrul Yalçınbayır, "Kendi keyfine ve hevesine göre bir hareket olursa, o erdemliler hareketi olmaz. AK Parti ‘erdemliler hareketi’ olarak çıkmıştı. Erdem, bu değildir. Bu hareketin gerçekten hukukun üstünlüğünü kapsayan, insan haklarını kuşatan demokratik bir hareket olması gerekir. Maalesef verilen sözler bu anlamda yerini bulmuyor, tutmuyor. Bu hareketlerin ayak sesleri iyi değil. Son derece tehlikeli, güvensiz, insanların birbirlerine ve kurumlara güvendiği bir ortamı oluşturmak gerekirken, güven duygusunun azaltılması sahiplenmeyi azaltıyor." dedi.
"AYM’YE BİREYSEL BAŞVURUDA BULUNULSUN"
Dünyada hukuksuz uygulamaların hep yaşandığına dikkat çeken eski Başbakan Yardımcısı Yalçınbayır, töhmet altında kalanların Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) müracaat etmeleri gerektiğini söyledi. Yalçınbayır, "AYM’nin son zamanlardaki verdiği kararları dikkate alınırsa, Türkiye için bir güvencedir. İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları kapsamında verilen kararlar. Bu konuyla ilgili AYM dahi bireysel başvuru hakkı kullanılabilir. Bu kapsamda binlerce kişi var, o kişilerin böylesine bir töhmet altında uzun süre kalmaları hukuka uygun değil, insan haklarına uygun değil. O kişiler de haklarını arayabilirler." şeklinde konuştu.
"KUMPAS YAPANLAR KUMPASA GELİR"
Kumpas yapanların mutlaka kumpasa geleceğini belirten Yalçınbayır, şu değerlendirmeyi yaptı: "O kumpası kim yapar? O kumpası yapacak olanların başında şüphesiz ki Allah gelir. Kumpas kuranlar kumpasa gelirler. Bu işin gerçek sahibinin de bir hesabı, bir kitabı vardır. Herkes bunu bilsin, eylem ve işlemlerini hukuka uygun olmasını dikkat etsin. Kendi heves ve istekleri, kendi iktidar arzuları, iktidarlarını devam ettirme niyetleri hukuka uygun olmadıkça, demokratik olmadıkça yer bulmaz."
CİHAN