AKP Kongresinde Ahmet Davutoğlu'nun konuştuğu sırada yaşadığı bazı gözlemlerini açıklayan Berkan, Davutoğlu'nun 'platformda teşekkür turu’nu atarken delege sıralarının neredeyse boş olduğuna dikkat çekti ve salonun büyük ölçüde boşalmış olduğunun da altını çizdi. Berkan, Erdoğan'dan sonra sıra Davutoğlu’nun konuşmasına gelirken defalarca ‘Arkadaşlar az sonra genel başkan adayımız konuşacak lütfen salona dönün’ anonslarının yapıldığını söyleyerek, bazı AKP'lilerin Davutoğluyla nasıl dalga geçtiklerini ve neler yaptıklarını anlattı...
İşte İsmet Berkan'ın 'Davutoğlu dikensiz gül bahçesi devralmadı' isimli yazısının ilgili bölümü;
Davutoğlu, bir AK Parti geleneği haline gelen ‘platformda teşekkür turu’nu atarken delege sıraları neredeyse boştu; teşekkür konuşması yaptığında salon büyük ölçüde boşalmıştı bile. (Tayyip Erdoğan’ın son kongresinde seçildikten
sonra attığı platform turuna ve teşekkür konuşması sırasında salondaki mevcuda bir bakın, ne demek istediğimi anlayacaksınız.)
Davutoğlu’nun genel başkanlığını devraldığı partinin büyük ölçüde Recep Tayyip Erdoğan ‘kült’ü üzerinde durduğunu, önceki gün salondaki bunaltıcı sıcağı, oylamanın sonucunun daha oylama yapılmadan belli olmasını vs hesaba kattığınızda belki salonun boşalmasını ‘normal’ sayabilirsiniz. Öte yandan Ahmet Davutoğlu’nun Erdoğan’la yarışacak seviyede olmasa da ‘lider’ olabilmesi için zamana ihtiyaç duyulduğunu da kabul etmeliyiz.
Ama yine de, göründüğü kadarıyla bile Davutoğlu bir ‘dikensiz gül bahçesi’ bulmadı; genel başkanı olduğu parti henüz ‘onun partisi’ değil. Bir de ‘görünmeyenler’ var. Kongre salonu Tayyip Erdoğan’ın veda konuşmasından sonra büyük ölçüde boşaldı; çünkü arada film gösterimi vardı, yabancı konukların tanıtımı vardı vs. Ama sıra Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasına gelirken art arda ve defalarca yapılan ‘Arkadaşlar az sonra genel başkan adayımız konuşacak lütfen salona dönün’ anonslarını salon dışında dinleyip bıyık altından gülen AK Parti ileri gelenlerini de gördüm; ‘Patrondan sonra başkasını dinlemeye ne gerek var’ diyenini de; Davutoğlu konuşurken ‘Dur rakamlarla madde madde sayıyor, daha harflerle de sayacak’ diyerek açık açık alay edenini de.
Davutoğlu’nun en fazla zorlanacağı alanın, partiye hâkim olmak ve partiyi çalıştırmak konusu olacağını şimdiden söyleyebiliriz. Parti, her tartışmalı durumda dönüp Çankaya’ya, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bakacaktır ve onun hakemliği, hatta karar vericiliğini arayan birileri olacaktır. Erdoğan bu noktada genel başkana rağmen partiye müdahale edecek midir, önümüzdeki dönemin kritik sorularından biri bu.