KCK'nın BDP merkezli son emri
KCK'nın şehir militanları ve
gençlik yapılanmasının planladığı her saldırı güvenlik ve istihbarat birimlerince sürekli deşifre edildiğinden iş BDP'ye
havale edildi.
KCK'nın BDP'ye yeni talimatı oyunu açık oynaması.
Bizzat tüm BDP milletvekilleri
seçim sürecindeki bu son 'vurucu hamle'yle görevlendirilmiş durumda.
Oyun, masum bir
imaj taşıyan
sivil itaatsizlik adı altında sahnelenecek.
BDP bu oyunu siyasal imtiyazıyla ve KCK unsurlarıyla
dayanışma halinde sahneye koyacak.
Sivil itaatsizlik sloganıyla başlayacak kitle hareketi tansiyonun tedricen yükseltilmesiyle seçim sürecinin sonunda tam bir
kaos seviyesine ulaştırılacak.
Böylelikle...
Birincisi; seçim gününe kadar BDP'nin KCK'ya dayalı caydırıcı
silahlı imajı
Kürt kardeşlerimize gösterilerek, özgür Kürt vicdanı
ölüm korkusuyla prangalanmış olacak.
Özellikle
AK Parti'ye eğilimli Kürtler'in
baskı altına alınmasına önem veriliyor.
İkincisi; toplumun sinir uçları kaşınarak
mağdur edilen her polis ve asker, anarşiye sevk edilen her Kürt bölgesi üzerinden hükümet mağdur edilerek siyasal
rant devşirilmiş olacak.
Sabahat
Tuncel ve
Bengi Yıldız gibilerin provokasyonlarıyla, oluşturmak istedikleri karşıt müdahale ve tepkilerden mağduriyet ve haklılık devşirmeye çalışacaklar.
Sivil itaatsizlik adı altında
vücut bulacak olan kaotik görünümün seçim sürecindeki stratejik mağduru AK Parti olacak.
Üçüncüsü; sivil itaatsizlik kavramının manipülasyonuyla olaylara müdahale etmek zorunda kalan güvenlik güçlerinin müdahaleleri, Batı mahfillerinde
Türkiye aleyhine baskı unsuru olarak kullanılacak.
KCK'nın amacı sivil itaatsizlik adı altında başlatacağı kaos
eylemlerine uluslararası sistemi entegre etmek.
KCK'nın sivil itaatsizlikten
halk ayaklanmasına projesi
Ergenekon tarafından
destekleniyor.
Bu sürecin DHKP/C, MKP,
MLKP ve TKP/ML gibi sol örgütler tarafından da desteklenmesi sağlanacak. Zaten
işbirliği devam ediyor.
Süreç
Sabahat Tuncel'in hem de Kürt kökenli bir
emniyet amirini tokatlaması, Bengi Yıldız'ın
terörist kıyafetiyle polis araçlarına taş atması ve yol kesmesi, yine son olarak Bengi Yıldız'ın içinde
sivil polis olduğu iddia edilen bir araca şemsiyeyle saldırması ve aracı tekmelemesiyle başladı bile.
Dahası Sabahat Tuncel pişman olmadığını, esasen bu tokadı devlete atmak istediğini utanmadan söyleyebiliyor.
Hakikatte BDP-
PKK çevrelerinin sıkça ifade ettiği '
serhildan' tabiri sivil itaatsizlikten oldukça farklı bir mana içeriyor. Serhildan açıkça
isyan ve başkaldırı anlamlarına sahip.
Yani sivil itaatsizlikten çok farklı.
Serhildan etkili bir agresyon ve gerektiğinde saldırı, sivil itaatsizlik ise şiddet içermeyen pasif bir kanunsuz duruş.
Serhildanda çocuklar ve kadınların ön planda olmasına özen gösterilir. Taş,
sopa,
molotof elde ne varsa bu malzemelerle çevre, güvenlik kuvvetleri v
e devlet araçları tahrip edilir.
Bu zamana kadar yaşanan serhildan eylemlerinde bunların daha fazlasını da yaşadık.
Yüksekova'da polis memurunu
linç ettiler, "öldü diye" bıraktılar.
Araçlar yakıldı, dükkânlar yağmalandı.
KCK'nın yeni talimatı gereği tamamen hukuk dışı olan bu eylem ve saldırılar sivil itaatsizlik adıyla "meşru hak arayışı" gibi gösterilip, güvenlik güçlerinin her müdahalesinde hem aktif saldırı hem de mağduriyet psikolojisi aynı anda yansıtılacak.
Olmayacak duaya âmin demenin manası yok.
BDP'nin imkânsızı istemesi çözüm istemediğinin nişanesi.
Öcalan'ın ve KCK unsurlarının serbest bırakılması mümkün değil. Bugün silah bırakan ETA'nın
İspanya cezaevlerinde yatan 3000 elemanı var.
KCK davası gerçek ve isabetli bir terör davasıdır.
KCK tutuklularının bırakılması halinde tüm terör örgütlerinin (DHKP/C,
Hizbullah, MKP ve
TİKKO) cezaevlerindeki militanlarının serbest bırakılması gerekir.
Ergenekon tutukluları 'bizleri de bırakmanız gerekir' diyeceklerdir haklı olarak.
Hukuk devletinde BDP'nin hukuksuz kaprisleri için böyle bir çılgınlığı yapmak mümkün mü?
Silahlı kanada destek ve irtibat sağlayan silahsız unsurlar (siyasal, basın) tüm terör örgütlerinde vardır unutmayın.
GÜLTEKİN AVCI - BUGÜN GAZETESİ