AK Partili Nihat Ergün'ün "Gavur Dağı'ndan,
Sivas'tan öteye geçmek lazım" şeklindeki sözlerini eleştiren Bahçeli, sözde
Kürt devleti
haritasını göstererek, "İşte bu haritaya işaret etmektedir." dedi.
MHP Grup toplantısında konuşan
Devlet Bahçeli,
sınır ötesi operasyonla ilgili hükümete
yetki veren tezkereyle birlikte
terör sorununun yeni bir aşamaya girdiğini ifade ederek, "Artık bir AKP klasiği haline gelen ve her sonbaharda tekrarlanacağı anlaşılan bu sürecin yine 'kanlı eylemler, sonu gelmeyen
tedbir arayışları, sözde
ateşkes çağrıları ve nihayet kış uykusuna yatma' denklemiyle tecelli edeceği görülmektedir" şeklinde konuştu.
Hükümet üyelerinin beyanatları ile tezkere görüşmesi esnasındaki yaklaşımlarının bu konuda topluma
ümit vermekten çok uzak kaldığını savunan Bahçeli, terörün çözümünün 'topyekun seferberlikten' geçtiği görüşünü yineledi. Bu konuda sorunun muhatabının devlet gücünü elinde bulunduran siyasi
iktidar olduğunu dile getiren Bahçeli, "Gelişmeler hükümetin terörle ve bölücülükle mücadelede soruna bizimle aynı pencereden bakmadığını, yaklaşan mahalli idareler seçiminin etkisiyle günü kurtaracak, tepkileri azaltacak, vaziyeti idare edecek bir yaklaşımı
tercih ettiklerini göstermektedir." dedi.
HÜKÜMET SORUMLULUĞU ASKERE ATIYOR
Devlet Bahçeli, 8
Ekim günü
Meclis'te tezkere görüşmeleri sırasında hükümet adına söz alan
Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek ile AK Parti Grubu adına söz alan Grup
Başkanvekili Nihat Ergün'ün konuşmasını da sert sözlerle eleştirdi. Hükümetin terörle mücadelede sorumluluğu sırtından atıp tamamen Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yüklemeye çalışma pişkinliğini Meclis çatısı altında alenen sergilediğini öne süren Bahçeli, "
Tezkere hakkında söz alan sayın hükümet temsilcisinin; siyasi iktidarın tek sorumlu olduğunu göz ardı ederek terörle mücadeleyi Türk Silahlı Kuvvetleri'ne
ihale etmesi ve 'ne istedilerse verdik' anlamına gelen sözleri tam bir aymazlık olarak karşımıza çıkmıştır. Bu açıklama, 'ne yapalım biz Türk Silahlı Kuvvetleri'ne her desteği veriyoruz ancak onlar terörü bir türlü önleyemiyorlar', demekten başka bir anlam taşımamaktadır." eleştirisini yöneltti.
Nihat Ergün'ün tezkere görüşmeleri sırasında ifade ettiği "Gavur Dağı'ndan, Sivas'tan öteye geçmek lazım" şeklindeki sözleri hatırlatan Devlet Bahçeli, bu sözlerin, bölücü propagandanın nerelere kadar ulaşmış olduğunun bir göstergesi olduğunu söyledi. Bahçeli şöyle konuştu:
"Bu zırvaların sahibi olan zat, vatan toprakları üzerinde çizdiği bu hayali hattın doğusunu muhterem milletvekillerine ne maksatla hatırlatma cüretini göstermektedir? Bahsettiği bu
sanal hattı, Yüce Meclis'e açıklamakla hangi coğrafyayı tanımlamak ve neyi kabul ettirmek peşindedir? Zatın, bu sorulara vereceği namuslu
cevap, milletimiz için düşündüğü ve vatanımız için varsaydığı ve kabul edemeyeceğimiz geleceğin de işareti olacaktır. Bizim sorguladığımız husus, iktidar partisi adına konuşan bu milletvekilinin, Gâvur dağı ile Sivas ekseninde çizmeye çalıştığı hattın,
PKK belgelerinde,
Barzani haritalarında,
Amerikan raporlarında ve uluslararası
ihanet toplantılarında da yer aldığı gerçeğidir. AKP, PKK ve Barzani ayni çizgide, asırlık Sevr zihniyeti ile bir kez daha buluşmuş ve maalesef bunun için yüce Meclis kürsüsü alet edilmiştir. Bize göre böylesi bir kirli zihniyet, en az PKK kadar bölücü, alçak ve ahlaksızdır."
BÖLÜCÜ HARİTA GÖSTERDİ
Konuşmasının bu bölümünde sözde Kürt devletinin haritasını gösteren Bahçeli, "İşte bu haritayı işaret etmektedir. Burası Gavur Dağı, burası Sivas. Geri kalan bölümü bölünmüş vatan toprağı. Kabul etmek mümkün değil." sözü ile tepkisini ortaya koydu. MHP milletvekilleri ve salonda bulunan partililer Bahçeli'yi uzun süre ayakta alkışladı. Kendisinin ülkemin bir bölgesinde ısrarla bulunmasını isteyen benzeri ifadeleri Başbakan Erdoğan'ın da kullandığını hatırlatan Başbakan Erdoğan, "Bu ilkel
siyaset ve istismarın alanı giderek genişlemiş ve maalesef
Türkiye'yi yönetme iddiasındaki iktidar partisinin milletvekillerine, aziz vatanımızı ikiye bölecek bir coğrafi tasavvura da neden olmuştur. Ard niyetinin artık iyice malum olduğu bu noktada Başbakan'a sormak lazımdır. Beni ve partililerimi ısrarla ve her fırsatta bir vatan coğrafyasına davetinizden neyi ummaktasınız, hangi tertipleri tezgâhlamaktasınız? Hangi küresel senaryonun, eksik kalmış parçasını bizim üstümüzden tamamlamak peşindesiniz?" sorusunu yöneltti.
Devlet Bahçeli, AK Parti'nin eleştirelerine cevap olarak, "
Tekirdağ da bizimdir,
Şırnak da bizim,
Artvin de bizimdir, Denizli de bizim. Adımız bir, anımız bir, acımız bir. Biz büyük bir aileyiz.
Kuzeyden güneye, doğudan batıya tek bilek ve tek yüreğiz. Biz alt kimlik ve etnik kalıntı değil büyük Türk milletiyiz" diye konuştu.
BARZANİ İLE PAZARLIK
Devlet Bahçeli, AK Parti hükümetinin, Kuzey
Irak'taki mevcudiyetini Türkiye'ye onaylatmak ve meşru hale gelmek isteyen Barzani'nin yeni bir tuzağına daha düştüğünü söyledi. Başbakan'ın son açıklamalarıyla Barzani ile diplomatik pazarlıkların yapılacağının açıklandığını ifade eden Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümet, başrolünde Barzani'nin bulunduğu bir küresel oyunun içine tam anlamıyla itilmiştir. Ülkemiz iki kötüden birini seçmekle karşı karşıya getirmiştir. Türkiye, ya terör örgütünün sözde Irak'ın kuzeyinden uzaklaştırılması adına
Kuzey Irak yönetimini adım adım tanıyarak Irak'ın üçe bölünmesine rıza gösterecek ve kendi koyduğu kırmızı çizgilerini tamamen çiğneyecektir. Ya da Barzani'nin sevk, idare ve korumasındaki PKK terör örgütünün hunhar saldırılarına maruz kalmaya devam edecek ve acılara daha uzun süre katlanacaktır. Hükümetin yıllar süren yanlış adımlarının önümüze getirdiği denklem ve sonu görünmeyen
yol haritası budur. Şimdi hükümet birinci yolu ehveni şer görüp, dağdaki teröristle Irak'taki hamisi vasıtası ile görüşmeyi seçmiştir. Hükümeti Barzani'ye yanaşmaya adeta mahkum hale getiren stratejik girdabın son terör eylemleri ile ivme kazanmış olması, terörün kimin elinde bir enstrüman olduğunu, kime yaradığını, koca Türk devletinin kimlerle muhataplığa sürüklendiğini daha iyi göstermektedir.
Oyun artık belli olmuştur: Terörün beyni Barzani, yönetimi
Kandil, destekçisi bölücüler, mihmandarı AKP'dir."
CİHAN