BÜLENT ARINÇ'IN İLK TEPKİSİNİ İZLEMEK İÇİN LÜTFEN TIKLAYIN
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç,
Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği konusunda şeklen bir inceleme yapabileceğini, şeklen bir noksanlık olmaması durumunda ise müracaatın reddedilmesi gerektiğini ifade etti.
Arınç,
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün 90.
kuruluş yıldönümü dolayısıyla Meclis'te '1920'den Günümüze Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü' isimli serginin açılışını yaptı. Arınç, basın mensuplarının
Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliğini şekil yönünde incelemeye karar vermesiyle ilgili sorularını cevapladı.
Arınç,
referandum olmadan anayasa değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi'nin karar vermesinin mümkün olmadığını söyledi. Arınç, Anayasa Mahkemesi'nin anayasa değişikliği konusunda şeklen bir inceleme yapabileceği, şeklen bir noksanlık olmaması durumunda ise müracaatı reddetmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi.
Arınç, şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi kesinlikle esasa girmeyecektir. Esas konusunda bir karar vermemelidir. Şekil noksanlığı varsa o açıdan iptal edebilir. Şekil noksanlığı yoksa elbette bunu reddedecek, 12 Eylül'de referandum yapılması kesinleşecektir. Anayasa Mahkemesi'nin kendi eski içtihatlarına göre ve Anayasa Mahkemesi ikinci başkanı veya bazı üyelerinin geçmişte bazı kararlara koydukları muhalefet veya çoğunluk görüşlerine göre, böyle bir karar verilmesini biz de kısa sürede bekliyoruz ki,
Türkiye tereddütte kalmasın. Türk milleti adına karar veren bağımsız yargılar,
yüksek yargı şunu rahatlıkla söylesin: Madem millete gidiliyor, milletin kendisi bu konuda karar vermelidir. Ben de onun adına yargılama yapıyorsam bu millet bu konuda son sözünü söylemelidir. Sanıyorum kısa sürede böyle bir kararı görmek mümkün olacak."
Anayasa Mahkemesi'nin üniversite öğrencilerinin başörtüsü yasağını kaldıran anayasa değişikliğini iptal etmesinin hatırlatılması üzerine Arınç, "Eskiler derler ki sui misal emsal olmaz. Kötü örnekleri başka şeylere örnek yapamazsınız. Ben şunu söylemek istiyorum: Arkadaşımız haklıdır. Geçmişte iki partinin milletvekillerinin tam oylarıyla yani 411 oyla kesinleşen 10 ve 42 maddelerde değişiklik yapılmıştı. Bu da bir anayasa değişikliğiydi. Şekil bakımından incelenmesi gerekirdi. Ama Anayasa Mahkemesi esasa bir şekilde girerek bu anayasa değişikliğini iptal etti. Bu çok tartışıldı. Sanıyorum hukuk çevrelerinde de çok tartışıldı. Önümüzdeki meselenin böyle bir uygulamaya yol açmayacağını ben düşünüyorum. O öyledi, bu böyleydi. Ancak bu şekilde karar vermesi gerektiğini de söyleyen binlerce insan var. Buna yönelik pek çok kararlar da var. Her zaman ki kanaatimi ifade ediyorum. Anayasa değişikleri sadece şekil bakımından incelenebilir. Şu anda
mahkeme bunu yapmaktadır." diye konuştu.