AK Parti'nin
haftasonu Kızılcahamam'da yapılan toplantısında, 28
Şubat sürecinde
Genelkurmay ile
İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan Emniyet Asayiş
Yardımlaşma Protokolü de tartışmaya açıldı. 7 Temmuz 1997'de imzalanan bu
protokolü gündeme getiren Ocaktan, protokolü, "Güneydoğu'da
olağanüstü hal görüntüsünü ortadan kaldırıp bölgeyi normalleştirmeyi hedefleyen
açılım süreci ile uyumsuz bir
uygulama olarak niteledi. Ocaktan, "İçişleri Bakanımız, açılım sürecine ilişkin açıklamalarında, bölgedeki
yayla yasaklarının, yollardaki barikatların kaldırılacağını söyledi. Ancak bu protokol, jandarmaya, gerektiğinde vali ya da kaymakamdan izin bile almaksızın güvenlik uygulamaları yapabilme olanağı veriyor. Bu protokolün geniş yorumu, sadece kırsal alanda değil şehirlerde de
operasyon yapılmasına olanak sağlıyor. Jandarmanın bu
yetkisinin kaldırılması lazım" dedi. Ocaktan'ın, AB'nin ilerleme raporlarında da dikkat çekilen bu protokolün kaldırılması önerisine, AB Başmüzakerecisi
Egemen Bağış, "Evet, bunu yapmalıyız" diye
destek verdi. İçişleri Bakanı Beşir
Atalay da "Hallederiz bunları" dedi.
Toplumsal olaylar için yetki
Emniyet,
asayiş ve yardımlaşma sözcüklerinin kısaltmasından oluşan EMASYA protokolü ile askerlerin, illerde mülki amirlerin iznine bağlı kalmaksızın güvenlik operasyonlarına olanak sağladığı belirtiliyor. Protokolle, valilikler talep etmese de gerekli durumlarda askere toplumsal olaylara el koyma yetkisi verildiği öne sürülüyor.
HÜRRİYET