CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın açıklamalarının ‘akla ziyan’ olduğunu ifade eden
Fırat, “
AK Parti olarak hukuktan yana, hukuka inanmış bir siyasi parti olarak hiç kimseyi dinleme,
izleme gibi gayri hukuki işlem içinde olma ihtiyacı hissetmedik. Ne söylersek düşündüğümüz ve yaptığımız şeylerdir.”
“Birileri nedense o halkı ikna edemeninin sıkıntısı ile çeşitli ajitasyonlara başvurmaktan geri kalmıyor. Dinlenme ve izlenme konusunda Türkiye'nin yaşadığı kirliliği ortadan kaldırabilmek için bir çok yasal düzenlemeyi bu
iktidar yapmıştır. Legal olarak
dinlemeler bile bir çok merkezden yapılır hale gelmişken, bunu bile biz toparladık ve yasal bir düzene bağladık. TCK çalışmalarında yasal olmayan izleme ve dinlemelere sebep olanlar hakkında ağır ceza hükümlerini getirdik. Biz bunu samimiyetle yapıyoruz ancak bugünkü
teknik şartlar içinde yasal olmayan dinlemelerin yapılmayacağı kanısında değiliz. Her an yapılabilir, maalesef yapılmaktadır da. Bunları
Youtube gibi alanlarda izliyoruz ve üzülüyoruz.
Ancak CHP'nin bu tür açıklamalarının zamanlaması dikkat çekicidir.
Hükümet olarak projelerin açıklanmasının ardında böylesini bir
iftira kokan suçlamaların gündeme getirilmesi önemli bir konudur.
Başbakan’ın dün GAP projesi
eylem planının açıklanmasının ardından böyle bir açıklamanın yapılması bu şüphemizi doğrular mahiyettedir.”
“Baykal'ın açıklamasını kelime kelime irdelediğimiz zaman birçok sorunun cevabını verebiliriz. Baykal şöyle söylüyor: "Ana muhalefet partisi genel merkezinde genel sekreterinin odası devlet güvenlik güçleri tarafından dinlendi.
Cuma günü yapılan görüşme
pazartesi günü bir
gazete manşetinde yer aldı" dedi. Şimdi bu cümleyi irdeleyelim. Yer kesin olarak bellidir. Baykal'ın cümlesinden dinlemenin bir ortam dinlemesi vasıtası ile yapıldığı görülmektedir.
Dinleme yapılmışsa kimin tarafından yapıldığı da Sayın Baykal tarafından bilinmektedir. Bu kadar kesin delillere ulaşılmış olmasına rağmen konunun neden savcılıklara aktarılmadığı sorusu mutlak suretle
cevaplandırılmalıdır. Bu belgeler var ise mutlak suretle kamuoyuna açıklanmalıdır. Aksi halde Baykal mufteri sıfatını üstünden indiremeyecektir.Bu iddia GAP projesini gölgelemeye yöneliktir.”
“Genel Sekreter Sav ile bir bürokrat arasındaki konuşmada doğrulanmıştır bu arada. Bu açıklamayla 1940'lı yıllardaki bürokrası ile CHP ilişkisinin bir benzerinin, 2008 yılında da bu çirkin görüşmenin kamufle edilmek istenmesi de irdelenmelidir. Bu açıklama bir siyasi parti genel sekreteri ile vali arasında yasalara göre suç oluşturan ve
bürokrasi ile CHP arasındaki ilişkilerin ne olduğunu ortaya çıkaran bir konuşmanın saklanması için bir karşı atak olduğu kanısı yer etti ben de. Baykal'ın bu açıklamasını ciddiyetle takip edeceğiz peşini bırakmayacağız ve bunu yargıya taşıyacağız.
Yargı önünde CHP Genel Başkanı ile hesaplaşacağız. Baykal, orada bu söylediklerini ispat edemezse müfteri yaftasını boynuna asacağız. Bu kesinlikle unutulmaya terk edilmeyecek.”
Bir kişinin dinlenmesinin çok kötü olduğunu ifade eden Fırat, "Ama maalesef teknoloji o kadar ilermemiş ki...
İnternet sitelerine girenler bu cihazların bile satıldığını görür. Bu dinlemelerin doğrudan istihbarat güçleri tarafından yapıldığını söylemekte yanlış. Bunu bir çok kişi yapabiliyor. Bunu önlemek verilecek cezalarla mümkün olabilir. Bizim derin devletle ilişkimiz olmaz. Kimin onlarla ilişki içinde olduğu ortada... Dinleniyorum gibi bir paranoya hiçbir şeye çare değildir. Sadece kendinizi rahatsız edersiniz. Eğer korkacak birşeyim yoksa lanet olsun derim dinleyene. O nedenle kendimi rahatsız hissetmem."
CHP'nin konuya ilişkin
gensoru vereceğinin hatırlatılması üzerine Fırat, "Gensoru vererek TBMM'nin çalıştırılmaması da yeni bir yöntem. Başvuru yapılacak yer Meclis'ten önce mahkemelerdir." dedi.