Anayasa Mahkemesi,
AK Parti hakkında açılan
kapatma davası ile Osman
Paksüt hakkında
Ergenekon sanıklarıyla
telefon görüşmeleri nedeniyle yapılan
soruşturmanın
dosyalarını 13. Ağır
Ceza'ya gönderdi.
AK Parti hakkında açılan
kapatma davasının dosyası ve
Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt'ün
Ergenekon sanıklarıyla yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili AYM'nin yaptığı soruşturmanın dosyaları
Ergenekon davası ana dosyasına girdi. Kapatma davası dosyası iddianamesine,
Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan ve Ergenekon Silahlı Terör Örgütü iddiasıyla sürdürülen soruşturma kapsamında yeni bir iddianamenin konusu yapılan
Kara Propaganda Siteleri'ndeki haberler de girmişti. Paksüt'le ilgili soruşturma sonunda AYM'nin verdiği karar düşülen şerh nedeniyle dosya “hükümeti düşürmeye yönelik Ergenekon
eylemleri” arasında sayılabilicek.
ERGENEKON FAALİYETİ SAYILABİLECEK
Ergenekon davasına
bakan İstanbul 13.
Ağır Ceza Mahkemesi, geçtiğimiz aylarda Anayasa Mahkemesi Başkanlığı'na yazı yazarak, AK Parti kapatma davasının dosyası ile Osman Paksüt hakkında Ergenekon sanıklarıyla yaptığı görüşmeler nedeniyle verilen kararı talep etmişti. AYM'den gönderilen ‘Gizli' ibareli 9 sayfalık yazı ve ekinde,
Yargıtay Başsavcılığı'nca açılan kapatma davası dosyası, 30 klasörden oluşan ekleri ve AYM Başkanvekili Paksüt hakkındaki karar ile bir üyenin bu karara düştüğü şerh de yer aldı.
OSMAN PAKSÜT'Ü KURTARAN KARAR
AYM'nin Ergenekon Mahkemesi'ne gönderdiği Osman Paksüt'le ilgili soruşturnma dosyasıyla ilgili kararda da çarpıcı bilgilere yer verildi. Paksüt'ün, Ergenekon sanığı eşi Ferda Paksüt bazı Ergenekon sanıkları ile gazetecilere bilgi sızdırırken telefonu alarak konuşmaya devam ettiği belirlenmiş ve bu dinleme kayıtları AYM'ye gönderilmişti. AYM, yaptığı soruşturma sonunda “Mahkemede görüşülmekte olan bir davayla ilgili bilgi sızdırdığı belirlense de Paksüt hakkında
mahkemeden alınmış dinleme kararı olmadığı için”
takipsizlik vermişti.
‘Yasal boşluk nedeniyle hakkında işlem yapılamadı'
• AYM'nin Osman Paksüt hakkında verdiği ‘takipsizlik' kararına AYM üyesi Serruh Kaleli muhalefet şerhi koymuş ve Paksüt hakkında cezai işlem uygulanmasını talep etmişti. Ergenekon mahkemesine ulaşan Paksüt'le ilgili karardaki şerhinde Kaleli, dinlemelerdeki iddialarla işlem yapılması gerektiğini, ancak yasal mevzuat boşluğu nedeniyle eldeki
delillerin hukuka aykırı olarak tanımlanmasını eleştirdi.
Kaleli “İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın elde ettiği Osman Paksüt'e ait olduğu iddia edilen bulgu, görevin kötüye kötüye kullanıldığı suçunun işlendiği konusunda şüpheye mucip bir bilgidir. Osman Paksüt'ün yaptığı telefon görüşmelerinde doğrudan görülmekte olan bir davayla ilgili bilgileri aktarıp meslek etiği ve yasal sorumluluk dışında görevini kötüye kullandığı şüphesi uyandıran eylem ifa ettiği açıktır” dedi.
AYM delil saymadı ama Ergenekon mahkemesi sayabilir
AHMET GÜNDEL (E.
Yargıtay Savcısı): Ergenekon davasına bakan mahkemenin, AK Parti kapatma davası dosyasını ve Osman Paksüt hakkındaki inceleme neticesinde verilen kararı getirtip incelemesi önemlidir. Anayasa Mahkemesi'nin delil saymadığı bir olguyu adli yargı, yani Ergenekon yargılamasını yapan mahkeme kendi dava dosyası için delil sayabilir. Osman Paksüt ve Ergenekon dava dosyalarının yan yana gelmesi farklı bir delil ortaya çıkartabilir. AYM'nin kararı nihai değildir. 13. Ağır Ceza, Paksüt'le ilgili eğer yeni delil bulursa bunları AYM'ye sunarak, Paksüt hakkında incelenme yapılmasını talep edebilir.
REŞAT PETEK (E.
Cumhuriyet Başsavcısı): Hükümeti devirme girişimleri arasında kapatma davası da delil olarak sayılabilir. Osman Paküt ile ilgili inceleme kararı da bağlantıların aydınlatılması açısından önemlidir. Anayasa Mahkemesi'nin itibar etmediği telefon konuşmalarını Ergenekon mahkemesi kendi dosyasına delil sayabilir. Yeni delillere de ulaşılması için bu dosyasının incelenmesi gereklidir. Ceza hukuku açısından bu telefon konuşması delildir.