Kapusuz,
AK Parti Çanakkale İl Başkanlığınca Anafartalar Otel'de düzenlenen konferansta konuştu.
Muhalefet partilerinin
erken seçim konusuyla ilgilendiğini belirten Kapusuz, ''(Bir erken seçim olacak mı?) diye düşüncesi olanlara açık bir dille ifade ediyorum, Türkiye'nin kaybedecek zamanı yok, erken seçim Türkiye'nin gündeminde olmayacak'' dedi.
Kapusuz, geçmiş yıllarda her 2-2,5 yıla bir seçim düştüğünü, hükümetlerin projelerine hayat vermeden ayrıldığını, yerine bir başkasının geldiğini ifade ederek, ''Böyle bir istikrarsızlık
ülkemize bir şey kazandırmamıştır. Biz sürekli olanı, istikrarı ve güveni çok önemsediğimiz için sürelerimizi sonuna kadar kullanma konusunda ilke kararı aldık'' diye konuştu.
Salih Kapusuz, 2007'de bir erken seçim gerçekleştirildiğini hatırlatarak, bu seçimlerin, Cumhurbaşkanı seçilememesi dolayısıyla zorunlu olarak erkene alındığını dile getirdi.
Kapusuz, ''Sonuç itibariyle önümüzdeki seçimler, 2011 yılının temmuz ayında yapılacaktır. Belki bu ay konusunda bir değişiklik yapmak söz konusu olabilir. Ancak henüz bu konuda kesin bir düşünce yok. Gerekçesi ne olursa olsun, bizim siyasi anlayışımızda siyasi iktidarları
halk belirler, halk getirir, halk götürür, karar halka aittir'' dedi.
''TEK BAŞINA İKTİDARDAN BAŞKA ALTERNATİF DÜŞÜNMEYİN''
Küresel ekonomik krize de değinen Kapusuz, Türkiye'nin krizden çok az etkilendiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu ülkede iktidarı kime teslim edecekseniz edin, ama benim bu milletimden, ferasetine güvendiğim, asaletine güvendiğim bu milletimden istediğim tek şey, aman ha ülkenin tek başına iktidarından başka bir alternatif düşünmeyin. Ama inanıyorum ki, bu millet terazisi hassas bir millettir, yapılanı, yapılmayanı, yapamadıklarımız olacaktır, elbet iyi
hesap eder.''
Kapusuz, Türkiye'yi yönetmenin zor bir iş olduğunu ifade ederek, ülkedeki problemlerin, ülkeyi yönetenler tarafından çözüleceğini kaydetti.
Salih Kapusuz, şunları söyledi:
''Biz bir noktayı yola çıkarken açık bir şekilde ifade etmiştik. Türkiye'de ne kadar problem varsa, bizim dedik. Ekonomik, siyasi, sosyal tüm problemler bizim dedik. Biz yola çıktığımızda da bununla hiç gocunmadık,
enkaz edebiyatı yapmadık, nasıl bir ülke teslim aldığımızı biliyoruz, ona göre yola çıktık.
Bu ülkede yıllarca, siyasetçiler bazı konulara, hani çocukları korkutursunuz ya, 'cıs' dersiniz, onlar da bazı konulara 'cıs' muamelesi yaptı. Üzerini kapamak, sümen altı yapmak, dokunmamak gibi bir
tercihle yola çıktılar. Ama şu da bir vakadır ki, bu coğrafyada hükümet etmek,
yetkili olmak, sorumluluk almak kolay bir iş değil. Türkiye'yi yönetmek zor bir iş.''
TERÖRLE MÜCADELE
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, Türkiye'nin 30 yıldır
terörle mücadele ettiğine işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bugüne kadar hiçbir
Cumhuriyet Hükümeti yok ki,
terörle mücadele konusunda zafiyet göstersin. Terörle mücadele konusunda her türlü çaba ve gayret devam etti ve bugüne kadar geldi.
Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere, bütün güvenlik birimlerimiz bu ülkenin birlik ve beraberliğini koruyabilmek için sonuna kadar savaştılar, hala da savaşmaya devam ediyorlar.
Evet, güvenlik güçlerinin mücadelesi, terörle yapılan mücadele ülkemizi böldürtmedi bu doğru. Ancak problemi çözdü mü? Üzülerek ifade ederim ki problemi çözmedi. Peki, nasıl hatalar ve yanlışlar yaptık diye muhakeme, öz
eleştiri yaparsak, bir kere siyasilerin en büyük hatası bu işi güvenlik meselesi olarak kabul etti, bu işi asker ve polise
havale etti.
Asker ve polis elinde
silah var, gücü temsil ediyor, o zaman karşısında silahlı olanlarla birlikte silahlı mücadele edecek ve bu işi çözecek. Tam 30 yıl,
olağanüstü hal dahil olmak üzere, sıkı yönetimler dahil olmak üzere bu mücadele her türlü metoduyla uygulandı.
Kürt olmak, Türk olmak ya da Arap olmak bir sorumluluk değildir. Bir aşağılık ya da üstünlük de değildir. İnsanlar tercih ettiği şeylerden ve yaptıklarından dolayı sorumludur. Bir şeyi tercih ediyorsunuz, elbette ki onun sorumluluğunu da üstleneceksiniz. Bir
eylem yapıyorsunuz onun bir karşılığı var, orada da bir sorumluluk var. Peki, Türkiye'de bir terör sorunu var mı? Evet var.
Kürt sorunu var mı? Evet var. Ekonomik sorun var mı? Evet var. Peki bunu kim çözecek? Bir başkası bunu çözmeyecek, bunu biz yapacağız. Burada öncelikli sorumluluk kime ait?
Milletin yetki verdiği, göreve getirdiği siyasi partilere ait.''
DEMOKRATİK AÇILIM ÇALIŞMALARI
''Demokratik
açılımla'' ilgili olarak herkesin bazı noktaları çok iyi bilmesini ve anlamasını isteyen Salih Kapusuz, şunları kaydetti:
''Bu proje bir devlet projesidir. Cumhurbaşkanı,
Başbakan, Bakanlar Kurulu ve Milli
Güvenlik Kurulunda bu konu görüşülmüştür, tartışılmıştır ve buna bağlı olarak devlet olarak bu işte adımlar atılmıştır. Bu konuyu muhalefette konuşan arkadaşlar, müzakere dedi, mütareke dedi,
ihanet dedi, hıyanet dedi, ülkeyi bölmek dedi. Bir çok ithamlarla karşı karşıya kaldık, açık bir dille ilan ediyorum. Biz partiyi kurarken üç kırmızı çizgimizden bahsettik. Etnik milliyetçiliğe, dini milliyetçiliğe ve bölgesel milliyetçiliğe karşı olduğumuzu ifade ettik.
Bu ve bunun gibi bazı ithamlarla karşılaştığımız için de açık olarak tekrar belirtiyorum. Bizim bu projemizde, devletin bu projesinde, tek devlet, tek
bayrak, tek millet, üniter yapı. Resmi dil
Türkçe, eğitim dili Türkçe ve aynı zamanda bu ülkenin üniter yapısının, Anayasa'daki bu üç maddenin değiştirilemez maddelerinin değiştirilemeyeceğini bir kez daha ifade ediyorum.''
AA