AK Parti yöneticileri, parti genel merkezine gelişlerinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi'nin ''askere sivil yargı yolunu açan'' düzenlemenin iptaline ilişkin soruya şu karşılığı verdi: ''Anayasa Mahkemesinin vermiş olduğu karar Anayasa'nın 145. maddesine aykırı bir karardır. Hukuk vasfından ziyade siyasi vasfı ağır basan bir karar. 145. madde çok açık. Bu düzenleme olmamış olsaydı bile, 250. maddeye göre, soruşturulan ve kovuşturulan suçlarla ilgili yargılama yetki ve görevi adli yargıdadır. Bu iptal kararından sonra da bu değişmeyecektir. Çünkü aynı suçlarla ilgili hem soruşturma yapma yetkisi hem de kovuşturma yapma yetkisi adli yargının görevindedir.'' Bozdağ, ''Ergenekon operasyonu kapsamında muvazzaf subaylar sivil yargıda yargılanıyor. Bu devam edecek mi?'' sorusu üzerine şunları kaydetti: ''Bununla ilgili süreci hep beraber göreceğiz. Çünkü bundan sonraki konularda kararı mahkemeler verecektir. Mesela Mustafa Dönmez olayı var. Bir askeri suçla ilgili kısımda nerede yargılanıyor? Askeri yargıda yargılanıyor. Askeri mühimmat ve saire gibi birtakım iddialar nedeniyle... Ama Ergenekon örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlediği suçlarla alakalı nerede yargılanıyor? İstanbul'da yargılanıyor. Dolayısıyla her olay kendi mahiyetinde değerlendirilecektir. Her suç kendi vasıflarıyla değerlendirilecek, ona göre bir karar verilecektir. Bu kararı da yargı verecektir. Yargının verdiği karar uygulanacaktır.'' ''MİLLİ İRADEYE GÜVEN DUYMAK LAZIM''- Grup Başkanvekili Suat Kılıç, ''yeni bir anayasa paketinde, askere sivil yargı yolunu açabilecek Anayasanın 145. maddesinde değişiklik düşünüyor musunuz?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Yeni anayasa paketinin kapsamıyla ilgili şu an bir değerlendirme imkanı yok. Önceki Anayasa ve yasa değişikliği noktasında TBMM'nin iradesinin ne şekilde ortaya çıktığı bellidir. Burada arzu edilen şey hem AB uyum yasaları noktasında hem de Türkiye'nin demokrasi kalitesinin görünümünün yükseltilmesine hizmet edecek bir yasa değişikliği yapma noktasındaydı. Mevcut anayasanın Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap veremediği, mevcut anayasanın ülkenin ihtiyaçları karşısında dar bir kalıbı ifade ettiğini hep ortaya koymuştuk. Anayasa Mahkemesinin dün açıklamış olduğu karar, Anayasa'nın Türkiye'nin ihtiyaçlarına cevap vermekten uzak olduğu kanaatimizi pekiştiren bir karar olmuştur. Bu anayasa ile Türkiye'nin demokratik standartlarını da yükseltebilmek de mümkün değildir. Bu Anayasa ile Türkiye'nin demokratik standartlarını yükseltmek mümkün olmadığı gibi bu Anayasa çerçevesinde Türkiye'nin AB üyeliği sürecine de olumlu ve önemli katkılar yapabilmek mümkün değildir.'' Suat Kılıç, ''Balyoz Planı''na ilişkin iddialar konusundaki soruya, ''Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Demokratik hukuk devletlerinde rejimde koruyucusu, cumhuriyetin bekçisi milletin ta kendisidir. Milli iradeye güven duymak lazım. Milli iradenin tercihlerine saygıyla ve bağlılıkla yaklaşmak lazım. Demokratik hukuk devletini tartışmaya açacak her türlü davranışın uzağında konumlanmak gerektiği kanaatindeyiz. Bu çerçeveden bakıldığında konu savcılığa intikal etmiştir, yargı gereğini yapacaktır'' yanıtını verdi. Kılıç, ''Genelkurmay Başkanlığı'nın Balyoz Darbe Planıyla ilgili açıklamasını yeterli buluyor musunuz?'' sorusu üzerine, şunları söyledi: ''Genelkurmay'ın açıklaması üzerine değerlendirme yapmayı doğru bulmuyorum. Şunu ifade etmek lazım. Demokratik hukuk devleti her türlü korkular, kaygılar yaratmaktan uzak yaklaşımları ortaya koyabilen bir devleti ifade etmektedir. Toplumda kaygılar, tedirginlikler, korkular, endişeler yaratacak her türlü yaklaşımlardan herkesin uzak durması lazım. Özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlüğü bugün Türkiye'nin her zamankinden fazla ihtiyaç duyduğu kavramlardır. Bu çerçeveden bakıldığında demokratik cumhuriyetimize, hukuk devletimize sahip çıkma ve onu geliştirme noktasında millet iradesinin sağlamlığına saygı duymak gerektiğini düşünüyoruz.'' Basın mensuplarının, Anayasa Mahkemesi'nin dün verdiği ve askerlerin sivil mahkemede yargılanması ile ilgili iptal kararını hatırlatması üzerine Suat Kılıç, ''AK Parti iktidarı döneminde, TBMM hiçbir yasa ve anayasa değişikliğini o an görülmekte olan davaları etkilemek üzere çıkarmamıştır, düşünmemiştir, tasarlamamıştır. Dolasıyla bizim açımızdan yasa ve anayasa değişikliği çalışmaları günün ihtiyaçlarına ve o anki davalara müessir olmak, tesir etmek için düşünülen değişikler değildir. Bu çerçevede değerlendirmek lazım'' diye konuştu. -''SİVİL BİR ANAYASA KAÇINILMAZ HALE GELMİŞTİR''- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz da Anayasa Mahkemesi'nin askerlerin sivil mahkemelerde yargılanması ile ilgili aldığı karar konusunda sorulan soruya şu yanıtı verdi:'Henüz gerekçesi ilan edilmedi. Yeni verilmiş bir karardır. Anayasa Mahkemesi'nin kendi alanına giren bir konudaki kararı itibariyle verilen karar herkesi bağlıyor. Ancak gerekçeli kararı gördükten sonra değerlendirme yapmak doğru olur. Alınmış karar bir şeyi ortaya koymuştur ki, artık Türkiye'de yeni bir anayasa, sivil bir anayasa kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu konuda Anayasa Mahkemesi'nin yapacağı bir şey yok. Anayasa Mahkemesi ile ilgili bir takım yorumlar yapılsa bile, sonuç itibariyle bunun sorumlusu siyasettir. Siyaset kurumu sorumluluktan kaçmamalıdır. Bugüne kadar değişik vesilelerle gündeme getirilmiş olan birçok anayasa paketi var. Sivil kuruluşların, baroların var. Siyasi partilerin kendi çalışmaları var. Bütün bunların dışında bir çalışma da yapılabilir. Biliyorsunuz TBMM Başkanı bir uzlaşma komisyonu önermişti. Fakat bazı siyasi partiler üzülerek ifade ederim ki sorumluluk üstlenmekten sürekli bir takım bahaneler bularak kaçmıştır. Ancak Türkiye'nin normalleşmesi, sivilleşmesi, kurum ve kuruluşlarımız üzerindeki bir takım speküle edilebilecek bazı konuların artık son bulması ve yıpratılmaması için bu konularla ilgili olarak kapsamlı bir anayasa değişikliği, dar çerçeveli bir anayasa değişikliği bile olsa, bunun bir ihtiyaç olduğu ortaya yere çıkmıştır.'' AA