BDP'nin bölgede özellikle bazı illerde dikkate alınabilecek bir siyasi güç olduğunu gösterdiğini belirten Fırat, AK Parti hükümetinin genel seçimler öncesi atacağı bazı adımların ise "iyiye gidiş inancı"nı güçlendireceğini vurguladı. Referandumun bölgedeki sonuçlarını Cihan Haber Ajansı muhabirine değerlendiren Fırat, sandığa gitmeyenlerin hepsinin onların isteğiyle olup olmadığı bir yana, bunun bir anlam taşıdığını ifade etti. BDP'nin siyasi bir güç olarak dikkate alınması gerektiğini gösterdiğini savunan Fırat, "Genel seçimler olsa, bu şekilde sandığa yansır mı; sanmıyorum. Burada sandığa gitmemek üzere tehdit altında, baskı altında kalan insanlar, eğer sandığa gitme pozisyonu elde etmiş olsaydı orada ne kullanacaklardı; ondan emin değiliz. PKK-BDP, o kitleyi yönlendirebiliyor. Gönlü evetten yana olup korku ve baskıdan dolayı sandığa gidemeyen insanlar olduğunu biliyoruz. 'Gitmiyoruz, boykot ediyoruz ve bu iş burada biter'den emin olsalardı, insanları sandığa gitmeme konusunda zorlamazlardı. Ama ondan emin olmadıkları için 'gitmeyin baskısı' uyguladılar." dedi. Sandığa gidip evet diyenlerin korkmadıklarını gösterdiğini dile getiren Fırat, çıkan sonuçlara göre BDP'nin özellikle bazı illerde siyasi olarak temsil gücü olduğunun düşünülmesi gerektiğini belirtti. AK Parti'nin bölge genelinde BDP'den daha fazla güce, desteğe sahip olduğunu vurgulayan Fırat, şöyle devam etti: "Diyarbakır'da çıkan evet oylarının sayısı, 2007 genel seçimlerinde AK Parti'nin oylarından bir hayli fazlaydı. Bu çok önemli. Ama sandığa gitmeyenlerin sayısı da DTP bağımsızlarının aldıkları oylardan daha fazla. Burada ne oldu, geri kalanlarda mı eridi, seçmen sayısı mı arttı; onu bilemiyorum. Ama şu var; AK Parti Diyarbakır'da gerilememiş, 2007 seçimlerine nazaran desteğini artırmış. Çünkü orada evet oyları önemli ölçüde AK Parti ve SP oylarıdır. Bu iki parti dışında kalanların oranı da küçümsenmez ama genel seçimlerde bu iki partiden birine oy verirlerdi." ÖZALP'TAKİ KIŞLANIN İSMİNİN DEĞİŞMESİ BAŞLANGIÇ OLABİLİR Başlatılan reform süreci kapsamında en azından bu 8 aylık süreçte günlük hayatta bazı girişimlerin gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizen Fırat, üç hafta önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmede de bu konuyu ilettiğini aktardı. Uzun ve orta vadede bazı reform girişimlerinin olabileceğini dile getiren Fırat, bugünden yarına her şeyi beklemenin doğru olmadığını ifade etti. Van'ın Özalp ilçesinde bulunan ve yöre halkı tarafından hem yerine hem de ismine tepki duyulan Orgeneral Mustafa Muğlalı Kışlası'nın adının silinebileceğini dile getiren Fırat, "Bunun Anayasa Mahkemesi ile başka şeyle ilgisi yok. Bu son derece basit, emir-komuta işi. 'Bu ismi buradan sileceksiniz kardeşim', bitti. Bu halka karşı hakarettir, onur kırıcı bir davranıştır. Oradaki Özalp'lıların gönlünü kazanırsınız, Kürtlerin gönüllerini kazanırsınız. Artık gururlarının incinmeyeceğine dair kuşkular giderilebilir. İyimserliğe sevk edilebilir. Bu gibi gelişmeler olabilir. Yer adları olabilir. İdari olarak Meclise başvurmadan çözülecek meselelerdir. İyiye gidiş inancını güçlendirir, o zaman bu işin arkası gelir." diye konuştu.