Planın ismi A planı. Planı kim yapmış? Nasıl yapmış? diye başlayan sorular kervanı ile uzatacaksanız, İşte cevapları.... Türkiye’nin yeni cumhurbaşkanını seçememe sürecinde öyle veya böyle etkisi olmuş, hatta işin, 27 Nisan akşamı yaşanılan ve hala varlığını koruyan e-muhtıra gerçeğine uzanmasına neden olmuş kesimle görüştüğümüzde bir A Planını yakalamak mümkün... Nedir bu A Planı ?.. AK Parti’nin yapılacak genel seçimlerden kolu-kanadı kırık, sağı-solu budanmış bir şekilde çıkması, büyük bir ihtimalle bir koalisyona zorunlu olması, tek başına iktidar olsa bile anayasal değişiklik yapamayacak, en önemlisi de cumhurbaşkanını belirleyemeyecek bir yapıda olması... Bu plana göre, kaymaklı kadayıf olarak adlandırılabilecek sonuç, bir CHP-YDP koalisyonudur. Eğer bu mümkün olmaz, AK Parti beklenildiği gibi en büyük parti olarak çıkarsa bu kez gerçekleşmesi istenilen formül, AK Parti-YDP koalisyonudur... * Bunun gerçekleşmesi için ne gerekli? AK Parti’nin hem oy oranında hem meclisteki sandalye sayısında ciddi azalma yaşanması gerekiyor... Ama nasıl? 1. CHP, şu anda izlediği strateji ile, sol hareketin 1970’li yıllarda ulaştığı yüzde 33’lük oy tabanına oynamaktadır ki, bunun, AK Parti’nin doğal seçmeniyle hiç bir ilişkisi yoktur. O halde, CHP’nin AK Parti’nde oy çalmasını düşünmek Türkiye’nin reel politiğini ıskalamak demektir. 2. Yeni Demokrat Parti adı verilen DYP-ANAP birleşmesinin, cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde izlediği politikalar ile AK Parti’nin ulaştığı kesimi etkilemesi imkansız görünüyor.Yapılan araştırma çalışmaları, bu partinin, DYP’nin Demirel sonrasında hayli küçülmüş doğal zeminine oturduğunu göstermektedir. 3. MHP... İdeolojik zeminli bir parti olarak, merkez sağ seçmenle ciddi sorunları olması nedeniyle benzer oy çalma işlemini gerçekleştirmesi hayli zor olduğu biliniyor.. O zaman kim kalıyor geriye... Söyleyelim: DTP ve Uzan’ın Genç Parti’si... 4. Cem Uzan ve partisi, CHP ve YDP’nin yapamadığı bir işi gerçekleştiriyor, demokratik sistemin doğal sonucu olan hükümete tepki oylarını kendi sandığına yönlendirebiliyor. 5. DTP’nin doğu-güneydoğu zemininde çıkaracağı her bağımsız milletvekilinin doğrudan AK Parti grubundan eksilen bir sandalye olduğunu herkes biliyor. Çünkü bölgede DTP’nin dışındaki tek siyasi gücü AK Parti oluşturuyor... * Bölgeden gelen haberler, özellikle kırsal kesimde bazı derin ve güçlü tavsiyelerin öncelikle MHP’ye oy verilmesi yönünde olduğunu gösteriyor. Köylüye, bölge halkına, Eğer eliniz MHP’ye gitmiyorsa, o zaman DTP’nin bağımsız adaylarına oy verin, sakın AK Partiye dokunmayın diyorlarmış... Güneydoğu coğrafyasında politika yapıp, Ankara’nın üst makamlarına kadar tırmanan siyasetçinin bu sözleri, belki de tarihi bir şaka gibi... Sistemin, AK Parti’nin budanması için gelip de PKK’nın siyasetteki uzantısı olarak gördüğü DTP’nin bağımsız adaylarına bel bağlaması başka türlü izah edilemez... Bir siyaseti bir yanda açıkça düşman safında olarak niteleyeceksiniz, diğer yanda, bir başka tehditin zarar hale getirilmesinde stratejik önemde değerlendireceksiniz... Söyleyecek sözüm yok... Pekiyi, B Planı var mı, ya AK Parti bütün budama çalışmalarını aşarsa ne olacak diye sorarsanız yanıt bulamam... Çünkü... Anladığım kadarıyla sistemin B Planı yok!.. Belki de sıkıntı dediğimiz şey buradan kaynaklanıyor... Ardan Zentürk/Star