Kart, AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce
AİHM'de 2. Daire'nin kendi lehine verdiği kararın,
Hükümetin temyiz istemi üzerine Büyük Daire tarafından bozulduğu yönünde bilgi sahibi olduğunu, ancak kararın henüz kendisine tebliğ edilmediğini bildirdi.
AİHM'e, 2005 yılı
Şubat ayında, Hükümetin,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ''adil
yargılanma hakkı''nı düzenleyen 6. maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle yaptığı başvuruda, ''adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, hak
arama özgürlüğünün engellendiği''ni ileri sürdüğünü anlatan Kart, başvurusunun usul anlamında kabul edilebilir bulunduğunu hatırlattı.
Daha sonra, AİHM 2. Daire'nin 2008 yılı Temmuz ayında, ''Türkiye'deki
dokunulmazlık düzenlemesinin Avrupa Konseyine üye ülkelerin tümünden geniş olduğu, dokunulmazlık konusunda
TBMM'nin, Hükümet tarafından manevra alanı olarak kullanıldığı, Türkiye'deki dokunulmazlık uygulamalarının yolsuzluk yaratan unsurların başında geldiği'' gerekçesiyle lehine karar verdiğine işaret eden Kart, ''Hükümet, bu kararı temyiz etti. Bunun üzerine Büyük Daire'nin, bu kararı bozduğu yönünde harici bilgi sahibi oldum. Ancak resmi karar henüz bana tebliğ edilmedi'' dedi.
Konuyla ilgili değerlendirme yapmak için öncelikle kararı ve gerekçesini görmesi gereğini belirten Kart, kararın bu yönde olması halinde ne yapacağı sorusuna, ''Şeklen, AİHM'in verdiği karar hukuki anlamda nihai karardır. Başka başvurulacak merci yok. Fakat kararın içeriği ve gerekçesi büyük önem taşıyor'' diye konuştu.
''MÜDAHALEDE BULUNDUĞUNA DAİR KUŞKULARIM VAR''
Kart, kararı nasıl karşıladığı sorusuna karşılık şunları söyledi:
''Mahkeme heyetine yönelik olarak Hükümetin doğrudan ya da dolaylı bağlantılarla müdahalede bulunduğuna dair kuşkularım vardı. Nitekim gelişmeler de bu kuşkularımı doğruluyor. Hükümet; bir taraftan devletin bütün kurumlarıyla,
Dışişleri ve Adalet bakanlıkları,
TBMM Başkanlığı, diğer taraftan ise gayrı resmi olarak süreci takip ettiği ve etkilediğini gözlemledik ve bizzat yaşadık. Temennim odur ki Türkiye'de yargıya yönelik olan ve bazı bölümleriyle sonuç veren bu müdahaleler, AİHM'de sonuç vermiş olmasın.''
Konuyla ilgili mücadelesini sürdüreceğini kaydeden Kart,
CHP olarak her hafta TBMM Genel
Kurul gündemine dokunulmazlık fezlekelerini getireceklerini bildirdi. 500'u aşan dokunulmazlık
dosyasının bulunduğu TBMM
Anayasa Adalet Karma Komisyonunda sürecin işletilmediğini ileri süren Kart, yaklaşık 16 aydan beri bekleyen dokunulmazlık dosyalarıyla ilgili hiçbir şey yapılmadığını iddia etti.
''Komisyon Başkanı
Burhan Kuzu'nun görevini siyaseten ve yasal olarak kötüye kullandığını'' ifade eden Kart, bu konuda gerekli uyarıda bulunacağını söyledi. Kart, ''Halkın ve kamuoyunun dokunulmazlık konusundaki duyarlılığını canlı tutmak istiyoruz'' dedi.
''KARAR DOĞRU...''
TBMM
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ise AA muhabirine, AİHM'in verdiği kararı ''doğru'' bulduğunu belirterek, şunları kaydetti:
''Dokunulmazlık AİHM'in bakacağı bir konu değil. Çünkü, AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni uyguluyor. Sözleşmede dokunulmazlığın sınırını belirleyen hüküm yok. AİHM de bu gerekçeyle başvuruyu reddetmiş. Ayrıca, AİHM bugüne kadar verdiği kararlarla daha çok yürütme organıyla muhatap oluyor. Ama dokunulmazlık, esas itibariyle hükümetlerin değil, meclislerin kararıdır. Bu nedenle ferdi anlamda mağduriyet yok. O açıdan, verilen karar doğru.''
Dokunulmazlığın her ülkenin kendi şartlarıyla belirlendiğini ve bu alanda bir standart bulunmadığını ifade eden Kuzu,
Hollanda dışında Avrupa Konseyine üye 30 ülkede dokunulmazlık uygulamasının bulunduğunu ve birbirinden çok büyük farklılıklar göstermediğini kaydetti. Kuzu, ''AİHM aksi bir karar verseydi, 'buna uymayız' diyemezdik. Aynı şekilde, bu karar diğer ülkeleri de etkilerdi'' dedi.
Kuzu, dokunulmazlığın milletvekilinin şahsına verilmiş hak olmadığını, kuruma verilmiş statü olduğunu belirterek, ''
mahkemelerin bağımsızlığı, üniversitelerin özerkliği'' gibi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
''KALDIĞIMIZ YERDEN DEVAM EDERİZ''
Öte yandan, TBMM Anayasa Adalet Karma Komisyonuna gelen dokunulmazlık dosyası sayısı 511'e ulaştı.
Kuzu, bundan sonra ne yapılacağı sorusuna, ''Dokunulmazlık dosyaları konusunda sürece kaldığımız yerden devam ederiz'' dedi.
Bugüne kadar 75 dosya hakkında dokunulmazlığın kaldırılmasının milletvekili sıfatı sona erinceye kadar ertelenmesi kararı verdiklerini, 76 dosya için oluşturulan
hazırlık komisyonlarının ise Kart'ın açtığı
dava nedeniyle ''işi ağırdan aldığını'' ve çalışmalarını sonuçlandırmadığını belirten Kuzu, ancak bundan sonra sürecin devam edeceğini söyledi.
Kuzu, DTP'li bazı milletvekillerinin ifadeye çağrılmaları konusundaki sıkıntının, ''
Anayasa değişikliği olmadan aşılmasının zor olduğunu'' kaydetti.
AA