AB Komisyonu üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, yolsuzluğa karşı mücadelenin AB siyasî kriterlerinin ‘anahtar unsuru’ olduğunu söyledi. Tutuklamaların da yalnızca delil ve somut yasal dayanaklar temelinde yapılması gerektiğini ifade etti. Sözcü, yolsuzlukla mücadelenin aynı zamanda yatırımcıların herhangi bir ülkeye yatırım yapma kararlarında ‘temel bir etken’ olduğunu vurguladı.
Operasyonlar sonrasında iktidar kendilerini görevden uzaklaştırmadan İstanbul Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) şubesinde görevli 8 polisin tutuklanmasına tepkisi sorulan AB Komisyonu Genişleme ve Avrupa Komşuluk Siyaseti’nden sorumlu üyesi Stefan Füle’nin sözcüsü Peter Stano, yolsuzluğa karşı mücadelenin AB siyasi kriterlerinin “anahtar unsuru” olduğunu söyledi.
Sürecin başından beri Ankara’ya yolsuzluk iddialarıyla ilgili “bağımsız, tarafsız ve derinlemesine” soruşturma yapılması için çağrıda bulunduklarını hatırlatan Stano, üstü kapalı bir de uyarıda bulundu. Sözcü, yolsuzlukla mücadelenin aynı zamanda yatırımcıların herhangi bir ülkeye yatırım yapma kararlarında “temel bir etken” olduğunu kaydetti.
Spesifik meselelerle ilgili yorum yapmama yaklaşımlarının sürdüğüne işaret eden Stano, ancak bahse konu olan mevzuların kamu yararı gözetilerek ele alınması gerektiğini vurguladı. Stano, “Böyle bir kararın; objektif ve tarafsız bir şekilde, yalnızca delil ve somut yasal dayanaklar temelinde verildiğine hiçbir şüphe bırakmamak için gereğince gerekçelendirilmesi ve şeffaflıkla izah edilmesi kamu yararınadır.” ifadelerini kullandı.
Zaman'ın haberine göre, AB, AKP iktidarının 17 Aralık’tan bu yana kendisine darbe yapıldığı iddialarına karşılık, istikrarlı şekilde yolsuzluk iddialarının üzerinin örtülmemesi çağrısı yapıyor. 8 Ekim’de açıklanması beklenen AB Komisyonu Türkiye İlerleme Raporu’nda da bu yıl yolsuzluk iddialarına geniş yer ayrılması bekleniyor.