AB devlet ve hükümet başkanlarını bir araya getiren
Brüksel zirvesi sonunda
basın toplantısı düzenleyen Vanhanen, zirvede
adalet ve içişleri dosyaları kapsamında AB'nin göç
politikasının ele alındığını ve daha etkili bir politika belirlenmesinin kararlaştırıldığını, bu konuda gelecek yıl gereken adımların atılacağını anlattı.
Liderlerin AB antlaşması ve anayasası üzerinde kapsamlı reformlar gereği üzerinde de mutabık olduklarını belirten Vanhanen, AB bünyesinde ''sessiz düşünce'' sürecinden ''faal düşünce'' sürecine geçilmekte olduğunu söyledi.
AB'nin geçmişteki genişlemelerinin başarılı olduğunu, gelecekteki genişleme hareketlerinin de başarılı olması için önlemler alınması gerektiğini, kurumsal reformlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Vanhanen, artık konuşma değil
eylem zamanı geldiğini, her şeyin saydam bir ortamda gerçekleşeceğini ifade etti.
Basın toplantısına katılan
AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso, Dönem Başkanlığı'nı tamamlayan
Finlandiya'yı kutlarken,
Türkiye ile
müzakereler gibi zor dosyalarda gösterdiği başarılara işaret etti.
Türkiye'ye AB kapılarının kapalı olmadığını tekrarlayan Barroso, AB'nin "içi boş bir formül" olmadığını da söyledi ve anayasa projesinin gelecek yıl tekrar ele alınacağını, terk edilmeyeceğini sıkıntılı ifadelerle anlattı.
AB?'in genişlemesinin gerek ve yararları üzerinde durarak bunların kamuoyuna anlatılması gerektiğini belirten Barroso, genişleme konusunda AB Komisyonu'nun üzerine düşenleri yapacağını, liderlerin de sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi.
Öte yandan, 1 Ocak 2007'den itibaren 6 ay için AB Dönem Başkanlığı'na gelecek olan
Almanya'nın Brüksel'de çeşitli diplomatik açıklamalar yaparak, görev süresinde kendisinden beklentilerin fazla olmamasını, çıtanın çok yüksek tutulmamasını istediği gözlemleniyor.
AB'nin en güçlü ve büyük üyelerinden olduğu gerekçesiyle birçok sorunun çözümünün Alman Dönem Başkanlığı'ndan beklenmemesi gerektiği mesajını veren
Berlin, Türkiye,
Kıbrıs, AB anayasası, göç politikası, kurumsal reformlar gibi dosyaların "çözümsüz ve karmaşık" bir şekilde kendilerine aktarılmasını da eleştiriyor.
* * *
Finlandiya Dışişleri Bakanı: Askıya alınmayan başlıklarda müzakereler devam etmeli
Avrupa Birliği (AB) dönem başkanı Finlandiya'nın
Dışişleri Bakanı Erkke Tuomioja, Türkiye ile müzakelerin askıya alınmayan başlıklarda normal olarak devam etmesi gerektiğini söyledi.
Brüksel'de yapılan liderler zirvesi ardından Finlandiya
Başbakanı Matti Vanhanen, Fin Dışişleri Bakanı Tuomioja, AB Komisyonu Başkanı
Jose Manuel Barroso ve AB Dış Politika temsilcisi Javier Solana katıldı. Fin dönem başkanlığının 2 hafta süresi içinde Türkiye ile müzakere başlığı açılıp açılmayacağına yönelik bir soruya Tuomioja, Türkiye ile bazı başlıkların askıya alındığını hatırlatarak "Askıya alınmayan başlıklarda süreç normal olarak devam etmeli." dedi.
AB liderleri, Türkiye ile müzakerelerin 8 başlıkta müzakerelerin askıya alınmasını onayladı. Dışişleri Bakanları, Rumlara limanlarını açmayan
Ankara ile müzakerelerin 8 başlıkta askıya alınmasına karar vermişti. Liderler iki günlük zirvede bu kararı onayladı.
Finlandiya Başbakanı Vanhanen basın toplantısı başında eski genişlemelerin başarılı olduğunu hatırlatarak gelecekteki genişlemelerin de başarılı olmasını istediklerini kaydetti. "Yeni bir kriter getirmediklerini" belirten Vanhanen, "
Kapı açık." dedi.
AB Komisyonu Başkanı Barroso, Fin dönem başkanlığının Türkiye ile müzakerelerin kaderi gibi zor sorunlarla karşı karşıya geldiğini belirtti. Barroso, Fin dönem başkanlığının sorunlarla "profesyonel, sakin ve kararlılıkla" yaklaştığını söyledi.
Finlandiya Başbakanı Vanhanen, son 6 altı aydan mutlu olduğunu belirterek dönem başkanlığı görevini devralacak
Almanya Başbakanı Angela Merkel'e şans diledi. Bu arada Merkel'in 19 Aralık'ta Helsinki'yi ziyaret etmesi bekleniyor.
* * *
İtalya Dışişleri Bakanı: Müzakereler kesintiye uğramadı
İtalya Dışişleri Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Massimo D'Alema, AB'nin Türkiye ile müzakereleri 8 başlıkta askıya almakla yetinme yönünde uzlaşı sağlamasını "oldukça dengeli" bir çözüm olarak değerlendirdi.
D'Alema, bugün Brüksel'de yaptığı açıklamada, "Türkiye konusundaki çözüm oldukça dengeli. Müzakereler kesintiye uğramadı; neredeyse tüm başlıklarda devam edecek" dedi.
D'Alema, Türkiye konusundaki uzlaşının kolay sağlanmadığına da işaret ederek, "Bu konuda direnenler ve genişleme sürecini frenlemek isteyenler olduysa da makul bir uzlaşı sağlanması başarıldı" diye konuştu.
D'Alema, AB'nin bünyesine yeni üyeler alabilmesi için, her şeyden önce kurumsal reformları tamamlaması gerektiğini de belirtti.
Aksi takdirde, AB'nin zayıf kurumlar üzerine inşa edilme tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen D'Alema, AB'nin 2009'daki
Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce AB
Anayasası konusunda mutabakat sağlanmasını öngördüğünü de hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Bu, genişleme takvimi açısından da dürüst bir tutumdur. Hiç kimse, 2009 seçimlerinden önce AB'nin yeni bir üye kabul edeceğini düşünmüyor".
D'Alema bununla birlikte, AB'nin genişleme sürecinde bir yavaşlama olmaması gerektiğini,
aday ülkelerle müzakerelerin devam etmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.