'Hayırlı' No!
NATO,
Bükreş zirvesinin sonuç bildirisinde Afganistan'a desteğin uzun soluklu olacağını ilan etti…
Buna rağmen ABD Afganistan'a yeni asker konusunda istediğini elde edemedi…
NATO komutası altındaki 47 bin
ISAF (Uluslararası
Güvenlik ve İstikrar Gücü) askerine 10 bin askerin daha eklenmesini istiyordu,
Washington:
Dabılyu, müttefik ülkeleri yeni 11 Eylül'le korkutmuştu…
Neticede, sadece Sarkozy'nin Fransa'sı Afganistan'a 800 asker gönderecek!
***
Türkiye, NATO'ya daha zirve başlamadan kuvvetli bir “ek asker göndermeye niyetimiz yok” mesajı yollamıştı…
Ankara, Bükreş'teki son zirvede özellikle “düşük
profil” çizerek NATO'ya mesafeli durduğunu gösterdi…
İşbu resmin temelinde, Ankara-Washington ilişkilerinde yaşanan büyük kırılma ile başlayan yeni sürecin birebir etkisi var…
Son iki yıldır içeride ve bölgemizde yaşadıklarımızı dikkate alırsak; bu eksen değişikliğinin belli bir noktadan sonra Türkiye'nin NATO üyeliğini sorgulayacağı bir dönemi tetiklemesi muhtemeldir…
NATO'nun “dayatmacı” lokomotifi ABD Irak'ın işgalinden itibaren sadece bu bölgeyi değil, Türkiye'nin de içinde bulunduğu coğrafyayı istikrarsızlaştırmak için büyük çaba sarf ediyor…
ABD için bozuk plak gibi Irak'ta
demokrasi vaat etmenin veya bölgenin istikrarından bahsetmenin gerçekte tam karşılığı NATO'nun genetiğinde var olan “istikrarsızlaştırma” sürecidir!
Sam Amca'nın, uğradığı tarihi bozgunu müteakip Irak'ta “dönülmez akşamın ufkunda” olması…
Tezkerenin reddedilmesiyle patlayan perde arkasındaki devasa olaylar zincirinde Türkiye'yi kaybetmesi…
BOP haritalarının Washington'ın elinde kalmasına yol açtı: ABD'nin, Neo-Con
iktidar marifetiyle Ortadoğu'yu “istikrarsızlaştırma” eylemi tarihi bir yenilgiyle sonuçlandı.
***
Bölgesel güç olarak öne çıkan Türkiye'nin, coğrafyasında birinci derecede belirleyici rol oynamaya başladığı bir döneme girilmiş bulunuyor…
Washington, NATO antetli kimi kartlarını da kullanarak “acaba bütün bu gidişatı tersine çevirebilir miyiz” diyerek Ankara'nın yeni konumunu
test etmek anlamına gelen “istikrarsızlaştırma” çelmeleri takıyor, farklı görüntüler altında…
Yine de değiştiremiyor gidişatı…
Ekonomik
kriz çıkarma girişimlerinden değişik kisvelere bürünmüş provokasyonlara kadar hiçbir “alacakaranlık kuşağı uygulaması” Türkiye'yi yeni yolundan döndüremiyor…
***
Beyaz Saray'ı çıldırtan son gelişmelerden biri de Türkiye'nin hiç umulmadık bir zaman diliminde kara harekatına girişmesiydi…
Önce Gates'in sonra da Cheney'nin ziyaretleri finalde de Bush'un tehditleri; Afganistan'a asker meselesinde Ankara'ya vız geldi, tırıs gitti…
İran'a “olası harekat” konusunda da NATO lokomotifi “müttefiki”nin yanında değil tam karşısında duruyor, Türkiye…
Sonsöz: ABD asılmaya devam ederse, inceldiği yerden kopar!
TAMER KORKMAZ/YENİ ŞAFAK