ABD
Dışişleri Bakanı
Condoleezza Rice,
Türkiye'de iç siyasi gelişmelere ilişkin yaşanan tartışmalara dahil olmayacaklarını, ancak "
reformu,
demokrasiyi, laik demokrasiyi" desteklemeye devam etmeleri gerektiğini söyledi.
New York'ta Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunda konuşan ve konuşma metni
Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan Rice, Türkiye'deki siyasi gelişmelere ilişkin bir soruyu yanıtlarken, kendilerinin
AK Parti ile ve eski
Dışişleri Bakanı, yeni Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve Dışişleri Bakanı ve
Başmüzakereci Ali
Babacan ile ilişkilerinin mükemmel olduğunu anlattı.
AK Parti'nin getirdiği
demokratikleşme gündeminin Türkiye için iyi olduğunu belirten Rice, "Onlar (AK Parti),
Kürt kökenli vatandaşlara ulaşarak, son seçimde oylarının büyük bölümünü aldı. Türkiye'de yoksullara ve kırsal kesimdekilere de daha önce hiç yapılmadık biçimde ulaştılar. Dindar insanlara ulaştılar. Sanırım Türkiye'de laik demokrasi önemli, ancak
dindar insanların ülkenin bir parçası olması da önemli. Dolayısıyla onlarla (AK Parti ile) çok iyi ilişkilerimiz var" dedi.
Rice, "Şimdi ne yapabiliriz? Sanırım Türkiye'deki demokratik kurumlara desteğimizi sürdürmemiz gerekiyor. Tabii ki, mahkemede görülen davaya ilişkin Türkiye'de mevcut tartışmalara dahil olmayacağız. Bu, Türkiye'nin çözmesi gereken bir mesele. Ancak sanırım Türkiye'de reform, demokrasi, laik demokrasi için sesimizi yükseltmeye devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
Bakan Rice, "En fazlasını
Avrupalılar yapabilir. Çünkü açıkça konuşmak gerekirse Türkiye'ye AB'ye girmesi yönünde adil bir şans tanınmazsa bunun bedelini herkes ödeyecek, Avrupa ödeyecek, ABD ödeyecek. Türkiye üzerinde bir bölünme çizgisi olamaz" ifadesini kullandı.
Rice, sözlerinin sonuna doğru, "Bazen bana
Orta Doğu'da demokrasi neye benzer diye sorulduğunda, Türkiye'dekine benzeyebileceğini düşünüyorum. AB'ye girme umudu, Türkiye'de reform için çok büyük önem taşıyor. Bu umut olmadan (reformlara) devam zor olur" dedi.
Türk hükümetinin Orta Doğu ve Irak'a ilişkin çabalarını öven Rice, Dışişleri Bakanı Babacan ile her görüştüklerinde küresel bir gündem üzerinde çalıştıklarını, çünkü Türkiye'nin bir NATO müttefiki olmasının yanı sıra artık gerçek bir küresel ortak haline geldiğini söyledi.