2
Ekim'de Başkan George W.
Bush'la bir araya gelecek olan Erdoğan, uçakta gazetecilerin sorularını cevapladı; iç ve dış gelişmelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
1 Paşa’ya da söyledim, gerilimden kaçınmalıyız
Gerilime sebebiyet verecek açıklamalardan kaçınılmalı. ‘Ben açıklamamı yaparım, batarsa batsın’ denemez. Piyasalar olumsuz etkileniyor. Bunu
Genelkurmay Başkanı’mıza da söyledim. Olumlu yaklaştı. Zaten hassas.
2 İrtica tehdidi yok, bundan nemalanan var
Halkın
gündeminde irtica yok. Konu-şulduğu zaman bir yerler gerilmek isteniyor. Spesifik bir olay ya da marjinal bir grup üzerinden yeni
Müslüm Gündüz olayları çıkarmak anlamsız.
3 Bush’la görüşmede en önemli konu terör
ABD gezisinde
terör örgütü PKK,
Lübnan,
Irak,
Kıbrıs ve enerji gündem-leri var.
Amerika, PKK konusunda so-mut bir adım atsa halkımızın bakışı değişecek. Bu onlar için bir fırsattır.
Uçağa binmeden önce,
Genelkurmay Başkanı Org.neral
Yaşar Büyükanıt'la yaptığı 1,5 saatlik görüşmede irtica konusunun gündeme gelmediğini vurgulayan Erdoğan, gerilime sebebiyet verecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini, bunu Büyükanıt Paşa'ya da söylediğini belirtti. “Piyasalar bunlardan olumsuz etkileniyor. ‘Ben açıklamamı yaparım, batarsa batsın' denemez.” diyen Erdoğan, Büyükanıt'ın olumlu karşılık verdiğini aktardı. Paşanın da bu konuda hassasiyeti olduğunun altını çizdi. İrticanın artık gündemden düşürülmesini isteyen Erdoğan, ‘marjinal gruplar' olabileceğini, spesifik hadiseler kullanılarak irtica gündemi oluşturulabileceğini, ancak bunların halkın gündeminde bulunmadığını anlattı. İrtica tehdidinin değil, bu kavramdan nemalananların olduğuna dikkat çeken
Başbakan, Diyanet'in bu işi bilimsel bir temele oturtması gerektiğini ve bu konudaki çalışmanın başladığını söyledi. Erdoğan, ABD yolunda, PKK terörü konusunda da sert mesajlar verdi. Terör örgütünün attığı adımın ne derece samimi olduğunu sorgularken, güvenlik güçlerinin
operasyonlara son vermeyeceğini kaydetti. ABD Başkanı ile yapacağı görüşmedeki en önemli konunun terör olduğunu ve Bush'tan somut adımlar isteyeceğini söyledi. “Bu onlar için fırsat. Somut bir adım atsa halkımızın bakışı değişecek.” ifadesini kullanan Başbakan, AB sürecini yavaşlattıkları eleştirilerine ise katılmadı: “Kararlılığımız sürüyor. Ali'ye (
Babacan) talimat verdim. Bundan sonra her ayın bir haftasını
Avrupa’da geçirecek.”
Erdoğan, AB sürecine değinirken, bazı yazarların yargılandığı TCK’nın 301. maddesini de değerlendirdi. Benzer maddelerin AB
ülkelerinde de bulunduğuna işaret eden Başbakan şöyle konuştu: “Bizim şu anda gündemimizde 301 yok.
Türkiye Cumhuriyeti hakaretlere muhatap hale gelir. Ancak suçun tanımı ve kanunun tanzimi somutlaştırılabilir.”
Başbakan Erdoğan, ABD gezisine bir grup gazeteciyle birlikte çıktı. Geziye katılan gazeteciler şunlar:
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök,
Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Fatih Altaylı,
Vatan Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tayfun Devecioğlu, Yeni
Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni
Mustafa Karaalioğlu,
Türkiye Gazetesi Ankara Temsilcisi Nuri Elibol,
Star Gazetesi Ankara Temsilcisi Şamil
Tayyar, Akşam Gazetesi Ankara Temsilcisi İsmail Küçükkaya,
Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi
Murat Çelik ve
Milliyet Gazetesi yazarı Hasan
Cemal. Uçakta gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili sorularını cevaplayan Başbakan, özetle şunları kaydetti:
‘Ben açıklamamı yaparım, batarsa batsın’ denemez
Genelkurmay Başkanı
Yaşar Büyükanıt ile görüşmemizde irtica konusu gündeme gelmedi. Bizim ısrarla üzerinde durduğumuz konu şu: ‘Gerilime sebebiyet verecek açıklamalardan kaçınılmalı ve hassasiyet gösterilmeli.’ Bunu Genelkurmay Başkanı’mıza da söyledim. Piyasalar bunlardan olumsuz etkileniyor. ‘Ben açıklamamı yaparım, batarsa batsın’ denemez. Hassasiyetin olması lazım piyasalar konusunda. Yaşar Paşa bu konuya olumlu yaklaştı. Bu konularda zaten hassasiyeti var.
İrtica tehdidi yok; bundan nemalananlar var
İrtica
tartışmaları gereksiz. Bu tartışma, on yılların tartışması; bugünün değil.
Osmanlı’nın son döneminden beri var. Bu, ülkenin gündemindeki sağlıksız bir konudur. İrtica kavramı yaşatılıyor. Ne yazık ki bundan nemalananlar var. Konuşulduğu zaman bir yerler gerilmek isteniyor. Bir
abdest suyu meselesi,
manşetlerde. Dostlarıma soruyorum bu abdest suyu tartışmasından ne anladınız? Abdest suyunun içilmesini anlıyoruz, diyorlar. Haberin başlığını okuyunca bu anlaşılıyor. Ben okuyunca, eşim de ben de öyle anladık. Kitabı aldırdım. Okudum. Yok böyle bir şey. Her şey bitti de
Müslüman’ın abdest almasının övülmesinin eleştirilmesi mi kaldı? Gazetelerdeki açıklama hurafe gibi takdim edilmiş. Her gün duş aldığınızda
vücut nasıl rahat ediyorsa abdest almak da temizliktir.
Kitap bir
Alman bilim adamından alıntı yapıyor. Bunu manşet yaparak topluma ne kazandırıyorsunuz? Bilinçsiz abdest alma da var. Bazı insanlar abdest alınca ıslak ayaklarına çorap giyiyor.
İrticayı ülke gündeminden düşürmek lazım
Bu kavramı Türkiye gündeminden düşürmek lazım. Gündemde tutmanın bir anlamı ve faydası yok. Türkiye artık bunları aştı. Halka soralım ‘böyle bir endişeniz var mı?’ diye, yok der. Türkiye, cumhuriyet değerlerine daha yakın. Bütün kurumlarıyla yerleşmiş durumda. Spesifik bir olay ya da marjinal bir grup üzerinden yeni Müslüm Gündüz olayları çıkarmanın anlamı yok. İrtica tehdidi yok. Diyanet’in bir çalışma yaparak bu işi bilimsel bir temele oturtması lazım. Olduğunu veya olmadığını ortaya koymalıdır.
Mehmet Aydın Bey’le (
Diyanet İşleri’nden sorumlu
Devlet Bakanı) konuştum, böyle bir çalışma başlatacaklar. Kur’an kurslarında
patlama haberleri ise yaz kursları açısından doğrudur. Devamlı kurslarda ciddi azalma var.
İlahiyat fakültelerine ne yazık ki kontenjan verilmiyor. Büyük camilere ilahiyat mezunu görevliler vermek gerekiyor. Müftüler
yabancı dil bilmeli. Kadınlarda
müftü yardımcısı uygulaması ilk defa Ali
Bardakoğlu (
Diyanet İşleri Başkanı) döneminde başladı.
Cumhurbaşkanı’na ekonomiyi anlatıyorum
Her hafta Cumhurbaşkanı’na ekonomide ne yaptık, nerelerde açılışlar yaptık, onları anlatıyorum. Görüşmelerimiz genelde 45 dakika sürüyor. Bana bazen ‘Sayın Erdoğan’ bazen ‘Sayın Başbakan’ diyor, Ben ‘Sayın Cumhurbaşkanım’ diyorum. Kahve ve su ikram ediyor. Aslında Cumhurbaşkanı’mızın açılışlara katılmasını isterim. En son
Antalya’daki törenlere davet ettim. Türk dünyası kurultayına gelemediler.
Bush’la görüşmede en önemli konu terör
Başkan Bush'tan terör konusunda somut adım isteyeceğiz. Özel temsilci atandı. Halkımız haklı olarak ‘ne olacak?’ diye soruyor. Aslında bu ABD için bir fırsat. Somut bir adım atsa halkımızın bakışı değişecek. PKK bu görüşmede en önemli konu.
Kuzey Irak'tan sızmaların durdurulması, Kuzey Irak'taki ofislerin kapatılması, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye sızan
silah ve patlayıcıların engellenmesi gibi konular var. Yakalanan bazı silahlar ABD menşeli. Lübnan, Irak, Kıbrıs ve enerji konuları da var.
İran’ı onlar gündeme getireceklerdir. Kıbrıs konusunda herkese şunu anlatmaya çalışıyoruz: "İzolasyonlar kalkmadan havaalanları ve limanları açmayacağız." Nitelikli sanayi bölgeleri de gündeme gelebilir. ABD yönetiminden bir
jest bekliyoruz.
Ali, her ayın bir haftasını bir AB ülkesinde geçirecek
AB konusundaki kararlılığımız kesinlikle sürüyor. Ali'ye (Babacan) talimat verdim. Bundan sonra her ayın bir haftasını bir
Avrupa Birliği ülkesinde geçirecek. Brüksel'e sıkça gidecek. Her ay bir hafta. Herhalde bu da yeter.
301 gündemimizde değil; AB ülkelerinde de var
Finlandiya başbakanını davet ettim.
Sarkozy’yi (
Fransa İçişleri Bakanı) aradım. 12 Ekim’de Fransa Meclisi’ne getirilecek sözde
Ermeni soykırımı meselesini konuştuk. Onlarda ne 301’ler var. Bizim de şu anda gündemimizde yok.
Türkiye Cumhuriyeti hakaretlere muhatap hale gelir. Ancak somutlaştırma yapılabilir. Suçun tanımı ve kanunun tanzimi somutlaştırılabilir.
Cumhurbaşkanlığı meselesini nisan ayında konuşuruz Milli Eğitim Bakanı’nın çoraplarını nasıl buldunuz?
(Gülerek) Gayet şık. Egzantrik.
Maçları izlediniz mi?
Galatasaray’ın ikinci yarısını izledim. Galibiyet kaçtı. Aklıma Milan-
Liverpool maçı geldi.
60 yaşında emekli olacak mısınız?
Emeklilik yaşı 65 değil mi?
Demirel kaç yaşında bıraktı?
Demirel bıraktı mı?
Cumhurbaşkanı olacak mısınız?
Cumhurbaşkanı meselesini nisanda konuşuruz.
‘Eğer 4 yılda alım gücünüz artmadıysa bize oy vermeyin’ diyorsunuz. Bu kendinize güvenden mi kaynaklanıyor?
Tabii ki. Doğru olan da budur. Alım gücünün arttığını sadece vatandaş söylemiyor.
Aydın Doğan da ‘Şirketlerimizi 10’a katladım’. diyor. Turgay Ciner de bunu söylüyor.
Durduk yerde operasyon diye bir şey olmaz
Başbakan Erdoğan, ateşkesin devletler arasında olacağına dikkat çekerken terör örgütü PKK'nın ancak silah bırakabileceğini söyledi. Org. Büyükanıt'ın kendisini STV'de izlediğini aktaran Erdoğan, yaptıkları görüşmede bu konuyu da ele aldıklarını vurguladı. Başbakan, “Terör örgütünün attığı adım ne derece samimi?” diye sorarken şunları kaydetti: "Dünyanın hiçbir yerinde güvenlik güçleri operasyonlara son vermez.
Güvenlik güçleri görevini yaparlar. Durduk yerde operasyon diye bir şey olmaz. Siirt'te, bir buçuk yıl önce DTP'nin il örgütüyle görüşürken operasyonların tamamen durdurulmasını talep ettiler. Bazılarının kardeşleri dağdaydı. Ben “sizin ve ülkenin güvenliği için operasyonların devam etmesi gerektiğini” söyledim. IRA'yı önümüze getiriyorlar. Onların ölü sayısı 800 civarında. Bizde 40 binlere geldi. “ Başbakan, Lübnan konusunda ise hazırlıkların sürdüğünü vurguladı. Erdoğan, “Biz yapacaklarımızı belirleyeceğiz.
Asker gönderme kararı vermeden önce araziye
ekip gönderdik, bölgeyi incelettirdik. Barınma amaçlı 400
konteyner hazırlıyoruz.
Mersin Limanı’ndan göndereceğiz.” şeklinde konuştu.
EKREM DUMANLI / ZAMAN