Başkanların
rozetini, BDP Genel Başkanı
Demir Çelik ile siyasi
yasaklı
Aysel Tuğluk taktı.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi
Tiyatro Salonu'ndaki törende konuşan BDP Genel Başkanı Çelik,
Kürt sorununu Kürtsüz ve muhatapsız çözmek için Kürtlerin en büyük örgütlü iradesinin kapatıldığını savundu. Bunun ilk adımının 29
Mart yerel seçimlerinin ardından siyasi kadroların (
KCK operasyonu) tutuklanmasıyla başlatıldığını öne süren Çelik, "Değişimin olması gerektiğini hissediyorlar. Değişmek zorunda olduklarını biliyorlar. Ama en az kayıpla en yüksek kazancın peşindeler. Bu anlayışla ulusal ve demokratik, siyasal ve
ekonomik taleplerimiz terörize edilmek isteniyor. Demokratik açılımdan ne kast ettikleri çok net ve açıktır." dedi.
Demokratikleşme ve özgürleşmenin ancak
sivil bir anayasayla mümkün olabileceğini vurgulayan Çelik, bunun için antidemokratik
darbe anayasasının değiştirmesinin şart olduğunu aktardı. Çelik, 27 yıldır her iktidarın 'değiştireceğim' dediği, anayasanın değişimini militarizmin engellediğini söyledi. Birden fazla etnisite, dil ve inancın olduğu
Türkiye'de tüm farklılıkların barış içerisinde yaşanmasının, taleplerin karşılanmasıyla mümkün olabileceğini dile getiren Çelik, şöyle konuştu:
"DTP başından itibaren
demokrasi ve
demokratikleşmeden yana olduğunu söylemişti.
PKK eylemsizlik kararıyla silahların susmasını gündeme alacağını ilan etmişti. Sayın Öcalan'ın yol haritasıyla bir fırsat doğdu. Ancak
toplum, fırsatlardan uzak tutuldu. Öcalan'ın demokratik cumhuriyet söylemi Türkiye'nin önünü açan bir fırsattı. Ama hükümetler ilkesel yaklaşım yerine kişiyi, kesimleri terörize ederek toplum dışına itmeyi esas alarak çözümsüzlüğü öngördü. Fırsat kaçmış değil, hala önümüzde bizleri bekliyor. Değerlendirmeliyiz. Karaoğlanlar, Fatihler, Kanuni istilaları, işgalleriyle övünmeye alıştırılmış bir toplum var."
'Kardeşleşme' söylemiyle, Kürt dili ve kimliğinin inkarının kast edildiğini ileri süren BDP Genel Başkanı, Kürtçenin anayasal güvenceye bağlı resmi bir dil olması halinde Türkiye'nin hızlı bir şekilde geleceğini aktardı. Çelik, siyasi yasaklı oldukları için partiye katılamayan
Batman Belediye Başkanı Necdet
Atalay,
Siirt Belediye Başkanı
Selim Sadak,
Kızıltepe Belediye Başkanı Ferhan Türk ile
Cizre Belediye Başkanı Aydın Budak'ın birikimlerinden faydalanacaklarını söyledi.
Konuşmaların ardından, BDP Genel Başkanı Çelik, erkek, siyasi yasaklı Aysel Tuğluk ise kadın belediye başkanlarına BDP rozeti taktı.
BAYDEMİR: BDP'NİN SEMBOLÜ OLAN MEŞE AĞACINI BARIŞLA SULAYACAĞIZ
Yakasına BDP rozetini takan Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Bay
demir de yeni partisinin sembolü olan meşe ağacını hoşgörüyle sulayacaklarını belirtti.
Baydemir, şöyle konuştu:
"2002'den bugüne değin özgür irademle dördüncü partiye üye oluyorum. Ama 3 partiden de iradem dışında ayrıldım. İradem dışımda kapatıldılar. Halkımız sürdüğü mücadele Türkiye halklarına barışı, özgürlüğü eşit ve bir arada yaşamı mutlaka sağlayacaktır. Biz meşe ağacının özgür yaşamı, yaşa ve yaşat felsefesinin sembolü olduğunu biliyoruz. Aynı zamanda uzun yaşamayı sembolize ettiğini biliyoruz. Biz belediye başkanları olarak meşe ağacının; doğanın en inatçı direngen ağacıdır aynı zamanda, emekle, alın teriyle, sevgiyle, hoşgörü ve barışla sulayacağız. Bütün coğrafyamızda onurlu barışı mutlaka sağlayacağız. BDP'nin 72 milyon rozet,
çınar, meşe ve gülümüz var. Bütün bunları Türkiye'nin dört bir yanı dağıtacağız."
(CİHAN)