Askeri casusluk ve limandaki rüşvet operasyonunu yürüten istihbarat şube müdürlüğünde görevli 32 polis 19 Ağustos tarihinde düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. Polislerden 11’i tutuklanırken, 21’i tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Tutuklu polislerin yargılanacağı İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi tensiple tahliye değerlendirmesinde bulunmuş ve kaçma ihtimalini göz önüne alarak tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vermişti. Tutuklu polislerin avukatlarının yaptığı itirazı değerlendiren İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi ise tutuklu polislerin 9’unun tahliyesine karar verirken, 2’si dilekçeleri yetişmediği için tahliye edilmedi.
‘HUKUKİ GARABET’
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye gerekçesi ise ortaya çıktı. Mahkeme, “örgüt suçlamasının dosyasındaki bağlayıcı tek belge olan iddianamesi dahilinde delil ve dayanakların gösterilmemesi” olarak başladığı kararında, “delil ve dayanakları gösterilmeden düzenlenen örgüt suçlamasının atfı ile yönetici sanıklar hakkında TCK 220/5 atfı ile eylemlerinin 31’er kez uygulanması gerektiğine ilişen hukuki garabete” ifadesini kullandı.
Polislerin yaptığı tüm dinlemelerin dosya kapsamında imha edildiğinin görülmesine ve sanıklar tarafından bu dinlemelerin depolandığına dair somut delil elde edilmemiş olmasına rağmen sanıkların şantaj suçunu amaçlayarak bir araya geldikleri ve usulsüz dinleme yaptıklarına dair somut bir delil bulunmadığına dikkat çekildi.
‘OLGU BİLE YOK’
İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi ayrıca, istihbari mahiyetteki dinlemelerin hakim kararı ile alındığına vurgu yaparak, sanık polislerin kendilerine atfedilen “iftira” suçunu da işlememiş olduklarına hükmetti. Sanıkların iftira suçunu gerçekleştirdiklerine dair değil somut delil, olgu dahi bulunmadığı” görüşüne yer verildi.BUGÜN