Tuzla'daki tehlikeli atık varilleriyle ilgili olarak
bakanlıkta açıklamalarda bulunan
Pepe, UNIFAR Firması'nın, Pak Holding'e bağlı, Mustafa
Nevzat İlaç Fabrikası bünyesinde faaliyet gösteren bir şirket olduğunu söyledi.Pepe, bu şirketin 2003 yılında
Kocaeli Ticaret Odası'ndan kaydını sildirdiğini tespit ettiklerini ifade ederek, şirketin, kaydını sildirmesine gerekçe olarak Mustafa Nevzat ile faaliyetlerini birleştirmelerini gösterdiğini bildirdi.
Firma yetkililerinin, ''UNIFAR'' adını, ''bu adın bir
marka olduğu'' gerekçesiyle kullanmaya devam ettiklerini belirttiklerini
aktaran Pepe, şöyle devam etti: ''UNIFAR hakkında 2872 sayılı
Çevre Kanunu'nun 12. ve 26. maddelerinden suç duyurusunda bulunduk. Arkadaşlarımız, bu
firmaya daha önce 2 kez ceza uygulamış. En son bu atıklardan dolayı ceza kesilmiş. Daha önceki ise kokudan dolayı çevreye verilen rahatsızlıktan kesilmiş. Bakanlık olarak
Sağlık Bakanlığı,
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ve
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile görüşüyoruz. Çünkü bu işin bizim dışımızda da önemli bir bölümü olduğunun altının çizilmesinde fayda var. Şu anda
bakanlık olarak UNIFAR Firması'nı kanunen
kapatma yetkimiz yok, ancak
para cezası uyguladık. 2 kez uyguladık. En son 7 bin 850 YTL uyguladık. Ayrıca, Tuzla
Cumhuriyet Savcılığı'ndaki
soruşturmanın da devam ettiğini ifade etmekte fayda görüyorum.''
Pepe, Türkiye'de uzun yıllardır çevre ile ilgili yatırımlar yapılmadığını, bu nedenle ülkenin çevreye ait fotoğrafının albenisinin olmadığını söyledi. TCK'nın 181 ve 182. maddelerinin ertelenmesinde bakan olarak kesinlikle bir talebi olmadığını kaydeden Pepe, ''Herhangi bir başvurum olmamıştır. Ancak
erteleme olduktan sonra bilgi sahibi oldum'' dedi. Pepe, ertelemenin gerekçesini sorduğunda ise ''yasanın, 3 bin 200 belediyeyi sıkıntıya sokacağının'' söylendiğini kaydetti. Pepe, yasanın çıkmasının üzerinden 1.5 yıl geçmesine rağmen belediyecilerin ve sanayicilerin çevre konusundaki durumun düzeltilmesiyle ilgili gayret göstermediklerini vurguladı.
8 YENİ ATIK BERTARAF TESİSİ KURULACAK
Türkiye'de katı atıkların bertarafıyla ilgili olarak gelişmiş ülkelerdeki gibi 8 katı atık bertaraf tesisi kurulması konusunda
önemli çalışmalar yaptıklarını bildiren Pepe, bu tesislerin
İstanbul,
Bursa,
İzmir,
Akdeniz ve İç
Anadolu bölgelerindeki çeşitli illerde kurulmasını düşündüklerini ifade etti. Türkiye'de, çimento ve
beton fabrikaları dışında yalnızca 1 katı
atık bertaraf tesisi bulunduğunu, onun da İzmit'teki İZAYDAŞ olduğunu vurgulayan Pepe, şu bilgileri verdi:
''1993'te kurulan İZAYDAŞ'ın yer seçiminin yanlış olduğunu, üçüncünesil teknoloji kullanması nedeniyle tercihini yanlış yaptığını, tesisin maliyetinin oldukça pahalı olduğunu kaydetmiştim. Ben o zaman TBMM'de Çevre Komisyonu üyesiydim. Ayrıca,
Greenpeace örgütü de İZAYDAŞ'ın bacalarında
kanserojen gazların ölçümü yapılamadığı için çeşitli
eylem yapıyordu. Ancak, zehirli gazların ölçümü yapıldıktan, gerekli donanımlar sağlandıktan sonra
işletme ruhsatı verdik ama eski haliyle vermedik.''
Pepe, Çevre Kanunu Tasarısı'nın bugün TBMM'de görüşüleceğini anımsatarak, ''Bugün Çevre Kanunu Tasarısı yasalaşma imkanı bulacak. Bunu fevkalade önemsiyoruz. Tasarının beklentileri karşılayacak şekilde yasalaşması için muhalefet partisi ve
sivil toplum örgütlerinin katkılarını bekliyoruz'' dedi.