Öztürk, “İngiltere'den 60 milyon dolarlık cihaz gönderilmiş. Sınırdan geçmiş. Ancak hiçbir üniversiteye gitmemiş. Belgesi var. Ama YÖK umursamadı” dedi.
Öztürk, 1999-2002 arasında milletvekili olduğu dönemde görev yaptığı "YÖK
Yolsuzluklarını
Araştırma Komisyonu”nda yaşadıklarını BUGÜN'e anlattı. Komisyonda 33 ayrı suç tespit ederek
rapor hazırladıklarını fakat YÖK'ün bunların
soruşturmasını engellediğini kaydetti. Bu yolsuzluklardan birinin
Kemal Gürüz döneminde
İngiliz Kraliyet Enstitüsü'nce gönderilen cihazlarla ilgili olduğunu belirten Öztürk şunları söyledi: "Enstitünün gönderdiği 60 milyon dolarlık araştırma cihazı
Türkiye sınırlarından içeri girdi. Ama bunlar hiçbir üniversitenin laboratuvarında bulunamadı. Yolsuzluk, İngiliz Sayıştayı'nın raporları üzerine anlaşıldı. Rapor YÖK'e ulaştırıldı. YÖK, soruşturma açılmasına gerek olmadığına karar verdi. Aynı dosyayı yeni Başkan
Erdoğan Teziç’e de sunduk. O da soruşturmaya gerek görmedi.”
YÖK YETKİLERİ ANTİDEMOKRATİK
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile
Anayasa'nın 131. maddesinin değiştirilerek, YÖK'ün kaldırılmasını isteyen Öztürk, "Belgeleri ortaya koyarak 33 ayrı suçla ilgili 400 sayfalık rapor hazırladık. Fakat DSP ve ANAP'ın baskısıyla rapor
TBMM Genel Kurulu'na bile indirilemedi" şeklinde konuştu. 1982 Anayasası'nda 2547 sayılı kanunun, YÖK'e verdiği yetkilerin menfaat için istismar edildiğine dikkat çeken Öztürk, "Bu yetkiler anti-demokratiktir. YÖK'ü kaldırıp Yükseköğretim Koordinasyon Kurumu'na çevirmek istiyorduk.
Üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak ve dünya üniversiteleri ile irtibat kuracaklardı" dedi.
SİVİL ANAYASA DESTEKLENMELİ
Öztürk
sivil anayasa ile ilgili de şunları söyledi: "1999’da halka üniversitelerde başörtüsü yasağını kaldıracağımızı, imam-hatiplerin önünü açacağımızı vadettik Yapamadık. MHP halka verdiği sözü tutmalı, anayasa çalışmasına
destek vermeli. Ürkek değil, erkekçe davranarak bu sorunlarının çözülmesine yardımcı olmalı."
BUGÜN