Marmara Denizi'nin
Tekirdağ açıklarındaki 5.2 büyüklüğünde deprem uzmanları ikiye böldü.
Depremin
İstanbul'da beklenen büyük
depremi yaratacak fay hattının dışında olduğunu söyleyip, "Endişeye gerek yok" diyen de var, beklenen büyük
İstanbul depremi için uyaran da...
İşte uzmanların son depremle ilgili yorumları:
Deprem İzleme Merkezi Müdürü Prof.
Doğan Kalafat: "Zaman zaman Marmara'da, özellikle 2.5-3 yılda bir 4'ün üzerinde deprem olur ve bunlar
Marmara Denizi'nin
doğal aktivitesi olarak değerlendirilir. Can ve mal kaybına neden olacak bir niteliği yok. Dolayısıyla panik ve endişeye gerek yok. Burası Türkiye'nin en aktif bölgesi."
Prof. Dr. Ali Koçyiğit: "Tekirdağ'a bağlı Işıklı beldesinin altından geçen fayın,
deniz altında uzantısı var. Buradaki son deprem 1542 tarihli. Verilen koordinatlara göre Işıklı fayının deniz altındaki uzantısından kaynaklı bir deprem olabilir. Öncü müdür artçı mıdır şimdilik söylemek mümkün değil. Ancak İstanbul depremiyle ilgili değil ayrı bir fay ve durum söz konusu."
Başbakanlık Afet ve
Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (
AFAD) Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Orhan Tatar: "Bu depreme, şu andaki kısıtlı verilere göre Marmara Denizi içinde beklenen olası büyük depremin öncü depremi olarak bakmak mümkün değil."
GERÇEK BİR TEHLİKE VAR
Prof. Dr. Naci Görür: Marmara’da yapılan araştırmalarla bilinmeyen faylar haritalandı. Ve çıkan sonuç, Tekirdağ çukuruyla
Adalar arasındaki kesimin kırılmaya en uygun yer olduğuydu. Burası kırılırsa da en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem olacak ve bu İstanbul için bir uyarı. Depreme neden olan fay, olası İstanbul depreminde kırılmasını beklediğimiz fayın hemen
batı ucunda. Bu durum bölgenin gerilmekte olduğunu ve buna bağlı olarak irili ufaklı depremler olduğunu gösteriyor. Yer bilimciler olarak biz, ‘Marmara gerilme altında, çatırdıyor, zamanı belli olmayan bir deprem meydana gelebilir’ diyoruz. Bu depremler, bunun uyarısı olarak algılanmalıdır. Yalnızca bu deprem üzerinde konuşulmasının anlamı yok. Gerçek bir
tehlike var ve bunun boyutu ile yeri belli. Büyük tehlike gelmeden önce yaşanan kırılmalar gösteriyor ki, Marmara’daki faaliyet devam ediyor.”