Askerî birlik ve kurumlarında sivillere yönelik din ve vicdan hürriyetini kısıtlayıcı
uygulamaların devam ettiği ortaya çıktı.
Askerî gazino, orduevi ve tesislere, sakallı ve başörtülü giriş yasağı uygulamalarında dikkat
çekici ayrıntılar var. Tesislere girişte '
türban', 'başörtüsü' ayrımı yapılıyor. Türbanlı kimse alınmazken, başörtülü olarak girebilmek için 50 yaş üstü olmak şartı aranıyor.
Trajikomik durum, orduevlerinde verilen
düğün davetleri için de geçerli.
İstanbul Kartal Hava Kuvvetleri Cevizli Özel Eğitim
Merkez Komutanlığı
Orduevi'nde 2009 yılında gerçekleştirilen düğüne ait davetiyede, "Düğünümüz askerî ortamda gerçekleştirileceğinden erkeklerde uzun saç ve sakal, bayanlarda türban ve elli yaş altı bayanlarda başörtüsü
yasaktır" uyarı notu yer alıyor. Bu emre göre türban ve başörtüsü takmak ile sakallı ve uzun saçlı olmak dini istismar olarak yorumlanıyor.
Aslında bu uygulama 3
Kasım 2002'de, AK Parti'nin tek başına
iktidar olduğu genel seçimlerin hemen akabine rastlıyor. Kimi askeri yetkililerin, "
laiklik" ilkesinin tehlikede olduğu tezinden hareketle 'sembol' olarak tanımladıkları inanca ait değerleri engelleme yoluna gittiği bu süreçte, kamusal alanda türban ve başörtüsü kullanılmasının Anayasa'da yer alan din ve vicdan hürriyeti ile bağdaşmadığı savunuldu. Danıştay'ın türban ile ilgili verdiği kararı gerekçe gösteren yetkililer, askerî tesislerdeki düğünlerde sakal ve başörtüsüne yasak getirdi. Askerî tesislerdeki düğünlere girebilmek için
takım elbise giymek gerekiyor. Spor kıyafetlerle gelenler de alınmıyor. Saç ve sakal tıraşı da mutlaka olunmalı. Düğün saatinden önce kesinlikle içeri kimse alınmıyor. Ayrıca, türbanlı veya başı kapalı kimselere giriş yasak. Sadece 50 yaş üstünde olan
yaşlı bayanlar başörtüsü ile kabul ediliyor.