AA1323R GYSBTtur
-BİNGÖL'DE 33 ERİN ŞEHİT OLMASI...
-OLAYDAN KURTULAN GAZİ ÖZDEMİR:
-''HİÇ KONUŞMADIĞIMIZ HALDE, BİZİ SİLAHLI
KUVVETLERE HEDEF GÖSTERİYORLAR''
-TARAF GAZETESİ HABER MÜDÜRÜ KÖSEOĞLU:
-''BİZ RÖPORTAJDA SÖYLEDİKLERİNDEN HABER YAPTIK.
KAYITLARI VAR. ONUN SÖYLEDİKLERİNE NE BİR EKLEME
YAPILDI, NE DE ÇARPTIRILDI. OLDUĞU GİBİ VERİLDİ''
Taraf Gazetesi Haber Müdürü Tuncer Köseoğlu ise ''Biz
röportajda söylediklerinden haber yaptık. Kayıtları var. onun söylediklerine ne bir ekleme yapıldı, ne de çarptırıldı. Olduğu gibi verildi'' dedi.
Özdemir, Denizli'nin Karakova Köyü'ndeki evinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Bingöl'deki olayın ''
Ergenekon ile bağdaştırılmasına anlam veremediğini, saldırının
terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğini'' belirtti.
Taraf Gazetesine herhangi bir açıklamada bulunmamasına rağmen, kendine atfen haber yapıldığını iddia eden Özdemir, ''
Asker üzerinden
siyaset yapmasınlar. Hiç konuşmadığımız halde bizleri Silahlı Kuvvetlere karşı
hedef gösteriyorlar'' dedi.
Olayın olduğu günden itibaren sadece bir televizyon kanalına canlı bağlantı ile katıldığını öne süren Özdemir, ''Niye 33 askeri korumasız, silahsız yolladınız diye
Necati Özgen Paşa'ya sordum'' dedi.
Özdemir, Bingöl'deki olayın meydana geldiği tarihten bugüne kadar hiçbir savcı ve güvenlik görevlisinin ifadesini almadığını vurgulayarak, ''Ben de hiçbir gazeteye konuşmadım'' iddiasında bulundu.
-''10 SAAT REHİN KALDIK''-
Bingöl'deki
terörist saldırıyı hatırladıkça gözyaşlarını tutamadığını belirten Özdemir, 10 saat rehin kaldıktan sonra kurşuna dizildiklerini belirtti.
Özdemir, olayı şöyle anlattı:
''1993 yılında
Hatay Serinyol'da acemi eğitimini tamamladıktan sonra izne geldik. 7 günlük iznin ardından toplanma merkezi olan Malatya'ya gittik. Bingöl'e gitmek üzere 50 asker olarak yola çıktık. Akşam saat 18.00 sıralarında
PKK yol kesiyor ve eline geçiyoruz. 10 saat rehin kalıyoruz. Daha sonra 12 kişiyi rehin aldıktan sonra geri kalanları kurşuna diziyorlar. Biz 5
arkadaş yaralı kurtuluyoruz. 4 tane bacağımdan, omuzumdan, elimden, bir tane de omurilikten kurşun yedim.
Sabah bizi kurtarmaya geldiler. Diyarbakır'da
ameliyat olduk.
Kurşunları çıkardılar. Daha sonra
Ankara GATA'ya geldik. 3 ay yoğun bakımda kaldık. Oradan hava değişimine geldik. Fizik
tedavi gördük. Daha sonra da tekerlekli sandalyeye mahkum kaldım.''
-TARAF GAZETESİNİN GÖRÜŞÜ-
Öte yandan, Taraf Gazetesi Haber Müdürü Tuncer Köseoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, muhabirleri
Kurtuluş Tayiz'in gazi
Erdal Özdemir ile yaklaşık bir yıl önce Denizli'deki köyünde röportaj yaptığını ifade ederek, ''Arkadaşımız geçen yıl Erdal Özdemir'i aradı, Özdemir de görüşmeyi kabul etti'' dedi.
Tayiz'in Özdemir ile yaptığı röportajın
ses kayıtları ve birlikte çektirdikleri fotoğraflarının bulunduğunu anlatan Köseoğlu, ''Biz röportajda söylediklerinden haber yaptık. Kayıtları var. Onun söylediklerine ne bir ekleme yapıldı, ne de çarptırıldı. Olduğu gibi verildi'' diye konuştu.
Köseoğlu, daha sonra Taraf Gazetesi aracılığıyla Özdemir'in ATV Haber ve Zaman Gazetesine röportaj verdiğini, oralarda da aynı sözlerini tekrar ettiğini kaydederek, ''Özdemir, şimdi neden böyle davranıyor? Belki bizim haberden veya diğer haberlerden sonra tehdit edilmiş olabilir diye düşünüyorum'' dedi.
Köseoğlu, Özdemir'in bugün başka bir gazetede de röportajının yayımlandığına dikkat çekti.
Taraf Gazetesi Muhabiri Kurtuluş Tayiz de gazi Erdal Özdemir ile yaklaşık bir yıl önce röportaj yaptığını ifade ederek, ''Kendisi ertesi gün gazeteyi alıp okuyunca beni aradı. Çok memnun olduğunu söyledi ve teşekkür etti. Habere ilişkin herhangi bir itirazı da olmadı'' diye konuştu.
Tayiz, yaptığı röportajda sansasyon yapacak bir unsurun bulunmadığını, Özdemir'in Habertürk'e verdiği röportajında çok ciddi sözler sarf ettiğini kaydetti.
Tayiz, şunları söyledi:
''Bir yıldır kendisiyle ara sıra telefonda konuşuyorum. Bana yaptığım haberle ilgili bugüne kadar olumsuz hiçbir şey söylemedi. Ama haber çıktıktan sonra bir ara bana ''Bizi uyarıyorlar, niye konuşuyorsun' diye demişti. Üzerindeki
baskı, kaygı ve endişeleri tahmin edebiliyorum. Sanıyorum bu baskılar sonucu böyle davranmıştır.''