Bundan 33 yıl önce yani 1
Mayıs 1977'de
Taksim Meydanı'nda çıkan olaylarda 36 kişi hayatını kaybetti. Bu kayıplar o günden sonra her
1 Mayıs'ta saygı duruşuyla, sloganlarla anıldı. Ancak o simge isimlerden birinin, Hülya Emecan'ın yaşadığı tam 33 yıl sonra ortaya çıktı... Hülya Emecan, henüz 20 yaşında idealist bir öğretmenken TÖB-DER üyesi olarak çıktı alana. 1977 yılının 1 Mayıs'ıydı. Annesinin, "Kızım gitme, rüyamda
silahlar patlıyordu" ikazlarına rağmen Taksim'e koşan Hülya Emecan, bir anda başlayan kurşun yağmurunda ne yapacağını şaşırdığını belirterek o günleri şöyle anlatıyor: "Daha önce hiç kurşun sesi duymamıştım, yere yatmam söylendi, ben de yere yattım. Silah sesleri azalınca bir anda insanlar kaçışmaya başladı. Alana panzerler girmiş, ortalık
vahşet alanına dönmüştü. Ezilme tehlikesi geçirdim ama biri beni çekerek kurtardı."
GÖZALTINA ALININCA...
Kaçarak Nişantaşı üzerinden Beşiktaş'a ulaştığını söyleyen Emecan, "Bir çevirme noktasında durdurulduk. Üzerimdeki TÖBDER kimliği nedeniyle gözaltına alındım. 2. Şube'de bir hafta tutuldum" diyor. Bu sırada kardeşlerinin hastaneleri dolaşıp, kayıp listelerine ismini yazdırdığını anlatan Emecan, şöyle devam ediyor: "Öyle karışık günler yaşanıyordu ki, her gün bir arkadaşımızın bir yerde öldürüldüğü ya da kaybolduğu haberini alıyorduk. Köşe başında vurulmak artık alışılmış bir şeydi. Kardeşlerim morga da bakmış. Ölenlerin fotoğrafları arasında bir kadını bana benzetmiş ve yasımı tutmaya başlamışlar.
Polis olan komşumuz Mustafa, beni karakolda gördü. Sayesinde yanlışlıkla tutuklandığım anlaşıldı."
'GERÇEK BİLİNSİN'
"Ertesi yıl yeniden alanlardaydım, bir sonraki yıl da" diyen Emecan, 1 Mayıs şehitleri listesinde ismini görünce çok şaşırdığını söylüyor. DİSK'e haber yollattığını,
bölge temsilcilerine dil döktüğünü belirten Emecan, "Sonra 12
Eylül dönemi geldi, her şey daha da zorlaştı. Her yıl ismimi o pankartlarda görünce hüzünleniyordum ama işin peşini bıraktım" diyor. "33 yıl sonra bu yıl 1 Mayıs'ın Taksim'de
şölen gibi kutlanmasının ardından artık bu yanlışlığın düzeltilmesinin şart olduğuna inandım" diyen Hülya
Öğretmen, şöyle konuşuyor: "Öğretmenliği bu yıl bıraktım ve 1 Mayıs'ta şehir dışındaydım. Taksim'de olmayı çok istedim hatta olamadığım için çok üzüldüm. O şehitlerden sonra bugüne baktığımda daha büyük kazanımlarımız olması gerektiğine inanıyorum. Haklar için ölen o insanları düşündükçe ülkemin bu haline üzülüyorum." Yıllarca arkadaşlarının, "Hülya bu sene de seni saygıyla andık" diyerek kendisiyle şakalaştığını anlatan Emecan, "Taksim'deki kutlamalarda ismimin pankartlarda yerini aldığını görünce, artık gerçeğin bilinmesinin zamanı geldiğini düşündüm" diyor.
SABAH