Terör
örgütünün
hedefinde olan bu eski
PKK'lı “1993'te
Öcalan,
telsizle
bölge sorumlularına seslendi. Araya giren Türk
subayı
hakaret edince, Öcalan Şemdin
Sakık'a talimat verdi. Sakık da
katliamı yaptı.”
Bingöl'de
silahsız oldukları halde hunharca katledilen
33 er olayında hâlâ karanlık noktalar var. Olayın üzerinden 19 yıl geçmesine rağmen tartışmalar devam ediyor.
İmralı hükümlüsü
Abdullah Öcalan ve PKK'nın Kandil'deki yönetimi
Şemdin Sakık'ı suçlu gösteriyor. Örgüt bütün faturayı Sakık'a yüklerken
Diyarbakır Cezaevindeki hükümlü bulunan
terörist Sakık ise her seferinde ‘ben yapmadım' diyerek veryansın ediyor. Özellikle de bazen gönderdiği mektuplarla “suçlu” ilan edildiğini ve örgütün tüm kirli işlerinin kendisine mal edildiğini savunuyor. Sakık ve PKK yönetiminin birbirini suçlayan tavırları devam ederken 33 erin katledilmesi olayıyla ilgili çok çarpıcı açıklama eski bir PKK üst düzey sorumlusundan geldi.
Kürt Federe Bölgesi'nde görüştüğümüz ancak güvenlik sebebiyle adının yazılmasını istemeyen örgütün eski bir yöneticisi, “Katliam emrini Abdullah Öcalan verdi” dedi.
KAHRAMAN BİR GÜNDE HAİN OLUR
Silah bıraktığı ve bazen yaptığı açıklamalar sebebiyle PKK'nın hedefinde yer alan eski sorumlu, “Ben bu olayı resim çektirerek ve ismimi vererek açıklamak isterdim. Ama Kani Yılmaz'a yapılanlar benim başıma da gelebilir. Bu nedenle ‘şimdi zamanı değil' diyerek ve adım sizde kalmak şartıyla olayın detaylarını anlatacağım' şeklinde konuştu. 33 silahsız askerin öldürüldüğü dönemde kendisinin de mühim bir görevde bulunduğunu belirten eski örgüt mensubu, “Öcalan ve PKK içindeki
Ankara grubu bütün günahlarını önce kahraman sonra
hain ilan ettikleri kişilere yıkarlar. 33 er olayı bunlardan birisidir” diye konuştu.
TALİMATI ÖCALAN VERDİ
“Olayı çok iyi hatırlıyorum. Zaten unutmak da mümkün değil. Çünkü tam bir vahşetti” diyen PKK'nın eski üst düzey sorumlusu, olayın detaylarını şöyle anlattı: “Şemdin Sakık ruh hastası sayılabilecek derecede zaafları olan bir kişidir. Çok
kariyer düşkünüdür. Bencil ve kişiseldir. Kendi çıkarını her türlü değerin üstünde tutar. PKK'nın Diyarbakır sorumlusu iken Abdullah Öcalan'ın bir dediğini iki etmiyordu. Bunun sebebi de örgüt içindeki konumunu yükseltmek istemesiydi. Böyle bir adam olmasına rağmen Sakık, 33 erin öldürülmesi olayında birinci derecede sorumlu değildir. Birinci derecede sorumlu olan ve talimatı veren Abdullah Öcalan'ın kendisidir. 1993 yılında PKK tek taraflı
ateşkes ilan etmişti. Ancak “meşru
savunma” adı altında
eylemler yapılıyordu.
Ordu birçok noktaya operasyonlar düzenleyince Şemdin Sakık, örgüt içinde “neden eylem yapmıyoruz? Elimiz kolumuz bağlı mı oturacağız?' türünden eleştirilerde bulunuyordu. Öcalan bunun farkındaydı.
Birgün tek taraflı ateşkesin geldiği nokta konusunda Öcalan bütün sorumlulara telsiz aracılığıyla durum değerlendirmesi yapıyordu.
Bundan kasıt bize nutuk çekiyor bizler dinliyorduk. Öcalan'ın talimatlarını sürdürdüğü sırada Türk Silahlı Kuvvetlerinden bir subay bizim telsiz hattımıza girdi ve Öcalan'a hakaret etti.
Bunun üzerine Öcalan ‘misilleme hakkı vardır' dedi. Ardından Şemdin Sakık'a hitaben ‘senin elini kolunu bağlayan mı var” diyerek talimat verdi. Sakık ve emrindeki kişiler eylem yaptılar.” Eski örgüt mensubu, “Öcalan'ın telsizle “katliam emrini verdiğini o dönemde cihazların başında bulunan herkes biliyor. Birçoğu da bunun gereğini yaptılar” diye konuştu.
SAKIK'I BİR TEK ÖCALAN SAVUNDU
Eski PKK'lı sözlerini şöyle sürdürdü: “Öcalan'ın o talimatından sonra Şırnak'ta çok eylem yapıldı. Onlarca asker öldürüldü. Sakık ise bölgesindekilere emir verdi. Onun kadroları hedef olarak silahsız askerleri seçtiler. 33 asker olayı örgütte çok tartışıldı. Herkes Şemdin Sakık'ı eleştirdi. Bir tek Öcalan, ona sahip çıktı. Sakık örgüt içindeyken Öcalan tarafından ‘kahraman' olarak gösterildi. Ama bırakıp gittiğinde ise aynı kişi tarafından ‘hain, cani,
ajan ve işbirlikçi' olarak gösterildi. Örgütün diğer unsurları da bunu böyle kabul ettiler.”
ÖCALAN'IN İLK HAREKETLİ BİRLİĞİ
Eski örgüt mensubu, 1993 yılında Murat
Karayılan Botan sorumlusu, Halil Ataç'ın Garzan sorumlusu,
Topal Nasır'ın Zagros sorumlusu, Uzun Ali'nin Serhat sorumlusu, Dr. Baran'ın
Dersim sorumlusu, Küçük Zeki'nin
Erzurum sorumlusu ve Kara Ömer'in
Mardin sorumlusu olduğunu belirtti. Şemdin Sakık'ın da Diyarbakır sorumlusu olduğunu hatırlatan eski PKK'lı, Öcalan'ın başka konularda benzer tavırlar sergilediğini söyledi. “İlk
sivil katliam emrini de Öcalan verdi” diyen eski üst düzey sorumlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Cemil
Işık ve
Abdurrahman Motor gibi katillerden oluşan grup da Öcalan'ın ilk hareketli birliğiydi. Bunları
Türkiye'ye katliam için gönderen Öcalan'dır. APO'nun Hogır yani Cemil Işık'a verdiği talimat şuydu: ‘Ülkede kalan
militan fazla gelişmedi. Git ve pratiği onlara göster.' Bunun üzerine Türkiye'ye gelen Cemil Işık ve beraberindekiler çoluk çocuk demeden insan öldürdüler. Köy bastılar, ev yaktılar. Yuvak ve Peçenek'te bebekler bile katledildi. Hogır daha sonra kaçtı.
Öcalan tarafından ‘hain' ilan edildi ve öldürüldü. Örgüt kirli işlerin çoğunu Cemil Işık ve Abdurrahman Motor'a yükledi. Aynı gelenek bugün yine sürüyor. Dünün kahramanları gün geliyor ‘hain' , ‘ajan' ve ‘işbirlikçi' ilan ediliyorlar.”
ÖRGÜT MENSUBUNUN SÖZLERİ:
“1993 yılında örgüt tek taraflı ateşkes ilan etmişti. Ama yine de eylemler yapılıyordu. Bir gün Abdullah Öcalan, telsizle bütün bölge sorumlularına hitap eden bir konuşma yaptı. Araya giren bir Türk subay Öcalan'a hakaret etti. Bunun üzerine Öcalan Sakık'a hitaben ‘elini kolunu bağlayan mı var? Yap yapacağını' talimatını verdi. Sakık da katliamı gerçekleştirdi. Bütün eyalet sorumluları şahittir. Asıl suçlu Öcalan'dır.”
Türkiye