Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül, Türk
Ceza Yasası'nın
tartışma konusu 301'inci maddesinin 14-15
Aralık AB zirvesine dek değişmesinin mümkün olduğunu söyledi. Bu talebin önceki gün açıklanan
Avrupa Birliği-
Türkiye İlerleme Raporu'nda da bulunmasına karşın,
Gül bu değişikliğin AB'den değil, Türkiye'den gelen talepler üzerine düşünüldüğünü söylüyor.
Önceki gün Roma'da yapılan Türk-İtalyan Forumu toplantıları dönüşünde konuşma fırsatı bulduğumuz Gül'ün sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
- AB raporunda değişiklik talebi var. Az önce Türkiye'ye
destek veren bir konuşma yapan İtalyan
Dışişleri Bakanı D'Allema da 'Madem uygulanmıyor diyorsunuz, o halde neden değiştirmiyorsunuz?' diye sordu. Siz de
sivil toplum örgütleriyle toplantı yaptınız. AB zirvesine dek 301 değişebilir mi?
- 301 değişikliği zirveye kadar çıkabilir. Arkadaşlar üzerinde çalışıyor. Sivil toplumla yapılan toplantıdan da öneriler bekliyoruz. Ama bunu Avrupa'nın baskısıyla çıkıyor diye yorumlamak yanlış olur. Aslına bakarsanız, Avrupa'nın bu baskısı olmasa 301'i değiştirmek daha kolay olurdu. Yine de, bu değişiklik Avrupa için olmayacak.
Aksi halde Türkiye sanki çok ilkel bir
ülke imajı çıkmaz mı? Türkiye'den de bu kadar talep geliyor, sivil toplum söylüyor, sizler yazıyorsunuz.
Dediğim gibi, gerek resmi, gerek sivil kurumlarda arkadaşlar değişiklik üzerinde çalışıyor.
-
Kıbrıs konusunda bir değişiklik olur mu zirveye kadar?
- O konuda tutumumuz açık. Kıbrıs Türk tarafı üzerindeki izolasyonlar kalkmadan, bizim Kıbrıs konusunda yeni adım atmamız mümkün değil.
Rasyonelleşmeye başladık
- 11 Kasım'da
AK Parti kongresi var. Burada Türkiye'yi önce
cumhurbaşkanlığı seçimi, sonra genel seçimlere sizi götürecek
yönetimi belirleyeceksiniz. Bir değişiklik öngörüyor musunuz?
- Parti yönetimi fazla değişmeyebilir. Ama kongrede yeni vizyonumuz ortaya konacak.
Türkiye bundan 10 yıl önceki Türkiye değil.
Biz de değiliz, aradan geçen sürede daha çok bilgi ve yönetim tecrübesi sahibi olduk. Buna göre yeni hedefler ortaya konacak?
- Nedir onlar?
- Ayrıntıya girmeyeyim, Tayyip bey açıklayacak. Ancak AK Parti'nin bir değişim süreci var. Dönüm noktası 2000 yılındaki Fazilet Partisi kongresidir. Biz o zamandan rasyonelleşmeye (akılcılaşmaya) başladık, reel politikaya başladık. Daha önceki retorikti (söz söyleme ustalığı). Biz bu ülkede
siyaset tarzını değiştirdik. Yaptığımızı 10-15 yıl önce o günkü büyük liderler yapmış olsaydı, Türkiye bugün bu sorunlarla uğraşıyor olmazdı. Ne
ekonomik sıkıntılar, ne
Kıbrıs sorunu kalırdı.
MURAT YETKİN/RADİKAL