Çeşitli illerden gelerek
Çorum'da buluşan ve aralarında MHP eski il başkanlarından Orhan
Polat'ın da bulunduğu 70
ülkücü, MHP'nin
referandumdaki tutumunu eleştirerek, haklarını arayabilmek için kararlarının '
evet' olduğunu açıkladı.
12
Eylül darbesinin en acı hatıralarının bulunduğu illerin başında Çorum geliyor. Çorum ve Maraş'ta çıkarılan mezhep kavgalarının ardından asker
ülke yönetimine el koymuş ve darbe süreci başlamıştı. Çıkan olaylarda onlarca kişi hayatını kaybederken, sağ ve sol kesimden çok sayıda kişi cezaevlerinde zor günler geçirdi. O günlerin canlı tanıklarından olan ve cezaevlerinde işkenceye maruz kalan Çorumlu ülkücüler, 30 yıl sonra referandum için
iftar yemeğinde bir araya geldi.
Toplantıya MHP Çorum eski il başkanı Orhan Polat,
12 Eylül döneminde idamla yargılanan Mustafa Seyrek, Çorum olaylarında ağabeyi öldürülen Adnan Baran, cezaevinde babası gözleri önünde dövülen Baki Kabakçı ile yıllarca cezaevinde kalan Mustafa Kubat, Nurettin Sarıtaş, Kazım Acar, Bekir
Özdemir, İbrahim Kandemir, Latif Gölkaya, İlyas Altun, Kazım Aslan ve Hikmet Durgun gibi ülkücü camianın önde gelen isimleri katıldı. 12 Eylül'deki yaşadıklarının unutulmasının mümkün olmadığının söyleyen ülkücüler, "İhtilal yapanlar ve bize işkence uygulayanların bir dakika dahi olsa
mahkeme karşısına çıkarak
hesap vermesini istiyoruz" dediler.
İftar sonrasında ülkücüler darbe döneminde başlarından geçen acı olayları paylaşarak 12 Eylül'de yapılacak referandumda neden 'evet' oyu vereceklerini anlattılar. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında uzun yıllar cezaevinde kalan Mustafa Kubat, referandumda niçin 'evet' dedikleri konusunda arkadaşlarıyla tam bir mutabakat içinde olduklarını ifade etti. 30 yıl geçmiş olsa bile 12 Eylülcülerden hesap sorulmasının önemli olduğunu ifade eden Kubat, "12 Eylül zindanlarında çile çekmiş işkence görmüş suçsuz yere yılları heba olmuş ülkücüler için bu değişikliğe 'evet' demek bir mecburiyettir.
İşkence altında alınan ifadelerle idam edilen,
intihar süsü verilerek öldürülen
sakat bırakılan her türlü
baskı ve zulme uğratılan ülkücülülerin bu değişikliğe 'evet' dememesi mümkün değildir. Hiçbir siyasi mülahaza bunun önüne geçemez.
Ülkücülere Mamak'ta, Gölcükte, Malatya'da, Bartın'da ve diğer yerlerde yapılan işkenceleri unutmayacağımız gibi Diyarbakır'da yapılan işkencelerinde PKK'yı Türk Milletinin başına bela ettiğinin de bilincindeyiz" dedi.
"BİR SANİYE BİLE OLSA EVREN'İN YARGILANMASINI GÖRMEK İSTİYORUZ"
MHP Çorum eski İl Başkanı Orhan Polat ise,
1980 darbesi sonrasında kendilerinin zindanlarda işkenceden geçtiğini, ailelerinin ise dışarıda işkence gördüğünü ifade ederek, "Ailelerimiz, akrabalarımız hakarete uğradı, toplumdan dışlandı ama hiçbir zaman hiçbirimiz mücadeleden vazgeçmedik. İhtilal zamanında ülkücüler özel muamelelere tabi tutuldular.
Cezaevlerinde bizlere son derece hayasızca akıllara alınmayacak işkenceler uyguladılar. Özellikle ceza almamız için her türlü gayreti gösterdiler. Bu zihniyet anlamlı bir günde yani 12 Eylülde milletin huzuruna gelecek. Bazıları 'nasılsa 30 yıl geçti yargılanamaz' diyebilirler ama işin gerçeği öyle değil. İşkence insanlık suçudur ve zaman aşımına uğramaz. Referandumdan 'evet' çıkmasıyla birlikte 30 yıl sonra hakkımızı arayacağız. Bize işkence yapanları mahkemelere çıkaranları, bir kez olsun bir saniye olsun mahkeme de hesap vermelerini görmeyi istiyoruz. Kenan
Evren 'evet' çıkarsa intihar ederim demiş. Biz intihar etmesini istemeyiz. Mahkemeye çıksın bunları neden yaptığını açıklasın ve Türk milletinin önü aydınlansın istiyoruz" şeklinde konuştu.
Hala cezaevlerinde yatan ülkücülerin olduğunu ifade eden Polat, "Bazı insanlar 1991'de cezaevinden çıktılar ancak ülkücülerden hala içeride olanlar var. Bizler o günleri yaşadık. O günleri görmeyenler çektiğimiz sıkıntı ve acıyı anlayamaz. O günleri yaşayan bizler 'evet' oylarını çoğaltmak için gayret göstermeliyiz. Bunu bir partiye mâl etmek doğru değildir. Biz ölene kadar davamızın arkasında duracağız. Demokrasi için milletimizin bir daha ihtilal ile karşılaşmaması için 'evet' diyeceğiz." dedi.
"BABAMI 45 GÜN BOYUNCA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE DÖVDÜLER"
Ankara'dan gelerek toplantıya katılan Sungurlu
Ülkü Ocakları eski Başkanı Baki Kabakçı da, 12 Eylül'de çok işkence çektiklerini söyledi. "Çektiğim sıkıntı ve acıları etrafımdaki insanlara hissettirmedim. Bunu anlatmaktan zevk duymadım" diyen Kabakçı, ancak yaşananların anlaşılabilmesi için o günlerin unutulmaması gerektiğini söyledi. Kabakçı, "12 Eylül'de babam, ağabeyim ve ben birlikte tutuklandık. Babamı 45 gün boyunca gözümün önünde dövdüler. Bunu hilafsız söylüyorum ve beni de babamın gözümün önünde dövdüler. Düşünebiliyor musun arkadaşlar babanız dövülüyor ve siz buna ses çıkaramıyorsunuz. Hukukun önünde bu insanların bir dakika dahi olsa, bir gün boyu da olsa hesap vermeleri en azından vicdanlarımızı rahatlatacaktır. Bizi temsil ettiğini söyleyen insanlarında bizim bu acılarımıza en azından saygı duymalarını bekliyoruz. Elimizi vicdanımıza koyarak 12 Eylül'deki referandumda 'evet' diyeceğiz ve 'evet' dedirteceğiz." açıklamalarında bulundu.
MHP eski yöneticilerinden Hüseyin Ceylan ise yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeliye seslenerek, "Merhum
Alparslan Türkeş'i 4 yıl 7 ay hapishaneye yatıranları yargılayacak bu yasaya neden
destek olmuyorsunuz. Neden Kemal Kılıçdaroğlu'nun peşine düşüp 'hayır' diyorsunuz?" diye sordu.
Toplantı şehit olan ülkücüler için yapılan duanın ardından sona erdi.