''
Ergenekon''
soruşturması kapsamında 37'si
tutuklu 52
şüpheli hakkında hazırlanan üçüncü
iddianame, 1454 sayfadan oluşuyor.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamada,
12 Haziran 2007 tarihinde
Ümraniye ilçesinde
patlayıcı maddelerin ele geçirilmesiyle ilgili başlatılan soruşturma sonucu ortaya çıkarılan ve önceki incelemelerde 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 1. maddesinde belirlenen amaçlara ulaşmak için meydana getirilmiş bir
silahlı
terör örgütü olduğu iddia edilen ''Ergenekon'' isimli organizasyonla ilgili olarak bugüne kadar 2 ayrı iddianameyle kamu
davası açıldığı hatırlatıldı.
Açıklamada, ''17 Temmuz 2009 tarih ve 2009/565 sayılı üçüncü iddianame, 20 Temmuz 2009 tarihinde
UYAP sistemin üzerinde önceki davalarla ilgili fiili ve hukuki irtibatı sebebiyle İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesine tevzi edilmiştir'' denildi.
İddianameyle ilgili
teknik bilgilere de yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''1454 sayfadan ibaret iddianame ile 52 şüpheli hakkında dava açılmış olup, bunların 37'si halen tutuklu olup, tutuklamalar 10 Ocak 2009 ile 17
Nisan 2009 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Şüphelilerden tutuklanan 4 kişi daha sonra
tahliye olmuş, 11 şüpheli de hiç tutuklanmamıştır. İddianamenin giriş bölümünde örgüt çerçevesinde daha önce yapılan soruşturmalar ve açılan davalar özetlenmiş, örgütün gerçekleştirmeyi planladığı eylemler, gerçekleştirdiği eylemler, suikast planları ve el konulan silahlar anlatılmıştır.''
İddianamenin ikinci bölümünde şüphelilerin bireysel durumlarının da anlatıldığı belirtilen açıklamada, isnat edilen suçlar ve uygulanması talep edilen
yasa maddelerine de yer verildiği bildirildi.
Her şüpheli için ''
arama ve el koyma işlemlerinde bulunan delillerin anlatımı, el konulan delillerin incelenmesi (inceleme tutanakları, bilirkişi ve ekspertiz raporları...), teknik takip işlemleri (iletişimin dinlenmesi ve tespiti, gizli
izleme...),
tanık ifadeleri, diğer delillerin anlatılması, şüphelilerin
emniyet ve
savcılık ifadeleri ile hakim huzurundaki sorgusu, hukuki durumun anlatımı, netice ve talep'' konularının ele alındığı vurgulanan açıklamada, şöyle devam edildi:
''İddianamede her şüpheli, aşağıda yazılı suçlardan biri, birkaçı veya bir çoğu ile suçlandırılmış ve suça uyan
kanun maddelerinin uygulanması talep edilmiştir.
'Silahlı
terör örgütü kurma veya yönetme', '
Türkiye Büyük
Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme', '
Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs etme', 'Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydetmek', 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme', 'Açıklanması yasaklanan gizli bilgileri temin etme', 'Sayı ve nitelik bakımından vahim olan silah veya mermilerin satın alınması, taşınması, bulundurulması', 'Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma', 'Özel hayata ilişkin görüntü ve sesleri ifşa etmek', 'Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme, amacı dışında kullanma,
hile ile çalma'.''
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianame
mahkemece kabul edinceye kadar, soruşturmanın içeriğiyle ilgili bu aşamada ayrıntılı bilgi verilmesine imkan bulunmadığı ve
gizlilik kuralının devam ettiği bildirildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan yazılı açıklamada, soruşturmayla ilgili teknik bilgilerin de yer aldığı bölümde, şunlar anlatıldı:
''Ergenekon silahlı terör örgütü çerçevesinde farklı zamanlarda ele geçirilen delillere göre yeni soruşturmalar başlatılmış, ikmal edilenlerle ilgili mukteza
tayin edilmiş, ikmal edilemeyenlere devam edilmiş olup; üçüncü iddianamenin tanziminden sonra da her biri ayrı numaraya kayıtlı derdest soruşturmalar mevcut bulunmaktadır.
Soruşturmalar özel yetkili Cumhuriyet Başsavcıvekilinin gerektiğinde soruşturma işlemlerine bizzat katılımıyla ve genel olarak gözetim ve koordinesinde görevlendirdiği Cumhuriyet
Savcılarınca yürütülmekte, arama, el koyma kararlarının yerine getirilmesi, ifade alma gibi yoğun işlemlerin devamı süresince
Cumhuriyet Savcısı sayısı geçici olarak artırılmaktadır.
Yasalar gereğince soruşturma evresinde arama, el koyma, tutuklama gibi soruşturma işlemleri mahkemelerce verilen kararlar çerçevesinde uygulanmakta olup, bu tür kararlara
itiraz edildiğinde ağır ceza mahkemesi heyetince incelenmekte ve sonuçlandırılmaktadır.
Soruşturma evresinde görev yapan hakimler ve mahkemeler
nöbet sistemine göre çalıştıklarından bir başkan ve en az 3 üyesi bulunan 6 adet özel yetkili ağır ceza mahkemesi tek hakimle veya mahkeme olarak soruşturma işlemlerinde muhtelif tarihlerde kararlar vermiş olup, bu şekilde soruşturmaların muhtelif evrelerinde çok sayıda Cumhuriyet Savcısı görev yapmış olup, özel yetkili ağır ceza mahkemeleri ve hakimlerinin bütüne yakını da bu soruşturmaya ilişkin kararlar vermişlerdir.''
''HER TÜRLÜ ETKİDEN UZAK YARGI''
Açıklamada, yasalara göre soruşturmanın içeriğinin açıklanamayacağına da vurgu yapılarak, şöyle devam edildi:
''Yasalara göre, soruşturmanın içeriği açıklanamaz ve yayınlanamaz. Bir olayla ilgili olarak başlatılan soruşturma veya kovuşturma kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar savcı, hakim, mahkeme, bilirkişi veya tanıkları etkilemek amacıyla alenen sözlü veya yazılı beyanda bulunulamaz.
Yargının her türlü etkiden uzak ve kendi mecrası içinde görevini yerine getirebilmesi için bütün kişi ve kurumların, basın ve yayın organların yasaların çizdiği çerçeve içinde kalarak konuya hassasiyetle yaklaşmaları gerekmektedir.
Yasalar gereğince iddianame mahkemece kabul edinceye kadar, soruşturma içeriğiyle ilgili bu aşamada ayrıntılı bilgi verilmesine imkan bulunmamakta ve gizlilik kuralı devam etmektedir.''
AA