TBMM Darbe ve Muhtıraları
Araştırma Komisyonu tutanaklarına göre,
Çiller, 28
Şubat'ın nasıl bir
darbe olduğunu şöyle açıkladı:
''28 Şubat bir darbedir. Bu belki ezber bozan bir darbedir ama bir darbedir. Ezber bozan bir darbe çünkü öncelikli olarak, zihinlerde bir darbenin silahlı, tanklı yapılması,
Meclis'in önüne gelmesi, Meclis'e
kilit vurulması gibi bir şartlanmışlık var. Siyasi tarihimizin bize bıraktığı bir şartlanma bu.
28 Şubat böyle değil, 28 Şubat tankla tüfekle yapılmadı, Meclisin önüne gelmedi tanklar. Eğer gelseydi, hiç kuşkum yok ki siyasetçi onu durdurmak için üstüne çıkardı, o tankların üstüne çıkılırdı ama öyle olmadı. Bunun tam tersi... Evet, Sincan'da tanklar yürüdü ama gittiği yer bir tatbikat alanıydı, en azından öyle söylendi ve öyle de oldu, Meclis'e gelmedi. Ama onun yerine, görülüyor ki Meclis'in içine bir
boğa salındı ve muleta da Doğru Yol Partisi'nin üstüne atıldı ve o darbelerle o parti parçalanarak o koalisyonun ve o Hükümetin düşürülmesi meselesi icra edildi ve bir süreç halinde de devam etti.''
Tansu Çiller'in konuşmasında öne çıkan bazı ifadeler şöyle:
''(Başbakan olduğu dönemde) Ben bir görüşmeyi yaptım İsrail'de. Yaptığım görüşme özellikle PKK konusunda istihbarat alışverişine ilişkindi ve bu istihbaratın çok gizli kalması gereği vardı, talep onlardan gelmiş bir talepti.
Darbenin geçmiş darbeler gibi tankla yapılmayacağını sezinliyordum. 'Arkadaşlarıma, 'Darbe oluyor zaten, eğer bekliyorsanız bundan başka bir şey olmayacak.' diyordum''
PTT'yi özelleştirebilseydik, Türkiye'nin bütün borçları silenebilirdi
2001 krizine giden sürecin tohumları 28 Şubat'ta ekildi.
JİTEM'i; Cumhurbaşkanı,
Genelkurmay,
Orgeneral Teoman Koman'a sordum. 'Cumhurbaşkanı, 'yok böyle bir şeyler' dedi.
Boğaziçi Üniversitesi
Ekonomi Bölümü Başkanıyken, başörtüsü yasaklarına çok şiddetle karşı çıktım."