Özel
Kuvvetler'e bağlı Se-ferberlik Bölge Başkanlığı'nda önceki gece başlayan ikinci
arama, 28 saat sürdü.
Savcılar engellendiği için mühürlenen kozmik odaya giren ağır ceza hakimi, her şeyi tutanağa geçirdi. Bütün süreç
kameraya kaydedildi. Aramaya bu sabahtan itibaren devam edilecek.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddialarıyla ilgili olarak
Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan ikinci arama 28 saat sürdü. Dün gece yarısına kadar süren aramaya bu sabahtan itibaren devam edilecek.
Özel Kuvvetler Komutanlığı'nın kalbi sayılan 'kozmik oda'daki aramayı yapan
Ankara 11. Ağır
Ceza Mahkemesi Nöbetçi
Hâkimi
Kadir Kayhan'a
soruşturma savcısı
Mustafa Bilgili, askerî savcı ve bir
subay eşlik etti. Alınan bilgilere göre ilk arama sırasında askerî savcılar, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 125. maddesindeki "Devlet sırrı niteliğindeki
belgelerin hâkim tarafından incelenmesine izin verilmesinin yasal zorunluluk olduğu" hükmünü gerekçe göstererek engel çıkardı. Bunun üzerine Hâkim Kayhan, gece yarısı olay yerine geldi. Ancak bu kez yeni
arama kararı çıkarılması istendi. Kriz aşılamayınca odaları mühürleten hâkim, önceki gece yeni arama kararıyla karargâha geri döndü.
Kozmik bürodaki mührü açarak cumartesi gecesi saat 02.00'de aramayı başlatan
yargıç, bütün dijital arşivi incelemeye aldı. Arşivin kopyalanmasına ve evrak götürülmesine izin verilmeyince Hâkim Kayhan, her şeyi tutanağa geçirdi. Ayrıca bütün çalışmalar kameraya kaydedildi. Bu yüzden arama süresi uzadı.
Başbakan Yardımcısı Arınç'a yönelik suikast iddiasını soruşturan savcılar, "delillerin karartıldığı" istihbaratı üzerine cuma günü harekete geçti. Savcılar, Arınç'ın evinin çevresinde yakalanan iki subayın görevli olduğu Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı için 11.
Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hâkimi Kadir Kayhan'dan arama kararı çıkarttı. 4
özel yetkili savcı, aynı gün saat 19.30'da başkanlığa geldi. Ancak ilk aramada sadece iki subayın odalarında arama yapılmasına izin verildi.
Askerî savcılar, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 125. maddesindeki "İçeriği
devlet sırrı niteliğindeki belgelerin hâkim tarafından incelenmesine izin verilmesi yasal zorunluluk" hükmünü gerekçe göstererek
sivil savcıların, 'kozmik oda' tabir edilen 'mühürlü evrak odası'na girmelerine müsaade etmedi. Bunun üzerine kararı veren hâkim Kadir Kayhan, gece yarısı olay yerine geldi. Bu kez de yeni bir karar gerektiği ileri sürüldü. Genel
kurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Aslan Güner'in araya girmesi üzerine Kayhan, gizli evrakların bulunduğu kozmik odayı mühürleyerek cumartesi sabah saat 05.46'da olay yerinden ayrıldı.
Askerî savcıların arama yapılmasına izin vermediği kozmik oda
krizi cumartesi
akşamı aşıldı. İkinci bir arama kararıyla saat 21.00'da karargâha gelen Hâkim Kadir Kayhan, kozmik büronun kapısındaki mührü açtı. 19
Aralık'ta
gözaltına alınan
Albay Erkan Y.B. ve
Binbaşı İbrahim G.'nin görevleriyle ilgili dokümanları inceledi. Edinilen bilgiye göre Hâkim Kayhan'ın, kozmik bürodan belge almasına izin verilmedi. Bunun üzerine Kayhan, belgeler konusunda
tutanak tuttu. Ayrıca bütün çalışmayı da kameraya aldı. Bu yüzden inceleme uzun sürdü. Aralıksız gece yarısına kadar devam eden ikinci gün çalışmaları saat 00.45'te sona erdi. Hâkim Kadir Kayhan ve savcıların aramaya bugün sabah devam edeceği öğrenildi.
Özel Kuvvetler Komutan-lığı'na bağlı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda cuma günü yapılan ilk arama 10 saat sürmüştü. Arama sonucunda Seferlik Bölge Başkanı Albay Yusuf A. ile Arınç'ın evinin olduğu sokakta yakalanan Albay Erkan Y.B. ve Binbaşı İbrahim G.'nin de aralarında bulunduğu 7 subay ve bir er gözaltına alınmıştı.
Saat saat arama süreci
25.12.2009
Cuma
19.30 Savcıların nezaretinde, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda arama başlatıldı. Ankara, hareketlendi.
26.12.2009 Cumartesi
05.46 Arama sona erdi. Burada görevli 8 askerî
personel gözaltına alınarak Ankara
Merkez Komutanlığı'na götürüldü.
10.25
Genelkurmay Başkanlığı, resmi internet sitesinden 8 askerî personelin gözaltına alındığını kamuoyuna duyurdu.
11.00 Başbakan Erdoğan,
Genelkurmay Başkanı ve
Kara Kuvvetleri Komutanı'nı
Başbakanlık Resmi Konut'unda kabul etti.
14.00 Sürpriz zirve bitti. Komutanlar konuttan ayrıldı.
14.30 Başbakanlık, zirveyle ilgili açıklama yaparak,
komutanların iç ve dış güvenlik konularında bilgi verdiğini bildirdi.
21.00 Savcılar, ikinci arama için yeniden Seferberlik Bölge Komutanlığı'na geldi.
27.12.2009
pazar
Arama gün boyu sürdü.
20.00 Sivil savcılar, başkanlıktan ayrıldı.
28.12.2009 PAZARTESİ
00.45 Aralıksız 28 saat süren ikinci arama sona erdi.
ivil savcılar, kozmik bürodaki inceleme bittikten sonra Merkez Komutanlık'ta gözaltında tutulan Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanı Albay Yusuf A. ile Arınç'ı izlediği öne sürülen Albay Erkan Yılmaz B. ve Binbaşı İbrahim G.'nin de aralarında bulunduğu 7'si subay 8 askerî personelin ifadesini alacak. İki gün gözaltı süresi alınan subayların bugün Ankara Adliyesi'ne çıkarılması bekleniyor. Ancak kozmik bürodaki incelemenin uzaması üzerine iki gün daha gözaltı süresi istenebileceği öğrenildi.
Aramayı, şoför erin 'evrak yakıyoruz' sözü başlatmış
Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndaki aramanın "bir
telefon görüşmesi" üzerine yapıldığı ileri sürüldü.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evinin bulunduğu sokakta yakalanan subayların şoförü er Serkan T.,
babası Recep T. ile yaptığı görüşmede "Evrak yakıyoruz." dedi. Askerin bu sözleri
teknik takibe yakalanınca soruşturmayı yürüten savcı, "delillerin yok edildiği" şüphesiyle harekete geçti ve Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nden arama kararı çıkarttı.
7 askerî personel ile birlikte halen gözaltında tutulan er Serkan T.'nin, babası ile 24 Aralık akşamı saat 19.00'da yaptığı
telefon görüşmesi şöyle:
* Er Serkan: İyi, biz de evrak yakıyoruz.
* Baba: Evrak mı yakıyorsunuz?
* Er Serkan: Heee.
* Baba: Neden?
* Er Serkan: Delilleri...
* Baba:
Talimat mı var?
* Er Serkan: Ya, var işte. Bir sürü şeyler var, onları falan yakıyoruz.
* Baba: Bak sen, bak böyle şeyler söyleme telefonda bize tamam mı?
* Er Serkan: Yok yaa?
Evrak yakma iddiaları
kaos planını hazırlayan Deniz Kurmay Albay
Dursun Çiçek olayında da gündeme gelmişti.
Ergenekon savcılarına belgenin ıslak imzalı orijinalini gönderen
meçhul subay, mektupta konuya ilişkin şu bilgileri vermişti: "Genelkurmay Karargâh'ındaki tüm kâğıt
imha makineleri bir araya toplanarak, hukuki açıdan sıkıntı oluşturacak kırk torbaya yakın (kâğıt parçaları) bu makinelerde kırpılarak ve akabinde yakılarak deliller yok edilmiştir. Bahse konu işlemlerde görev alan erbaş ve erler de dahil olmak üzere tüm personel uygun! bir şekilde uyarılmışlardır. Evrak imhasında görev alan erbaş ve erlere ait isim listesi ekte sunulmuştur."
Savcıların yanında ‘er'den polise yumruk
Arama kararı verilen ilk gün Seferberlik Tetkik Kurulu'na giden
özel yetkili savcılar ve
terörle mücadele polislerine yönelik fiziki engelleme yapıldığı ifade edilmişti. Elinde arama izni olan ve
Cumhuriyet Savcılarıyla birlikte aramaya katılmak isteyen
terörle mücadele polislerinden birisinin, görevli bir er tarafından
darp edildiği öne sürüldü. Erin, polis memuruna yumruk attığı iddia edildi.
Çevik'e ‘baskın' iddiası
Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'nda arama sürerken dün öğleden sonra “sabah saatlerinde askerler Çevik Kuvvet Merkezi'ni basmış” iddiası gündeme geldi. Ancak iddianın gerçek olmadığı kısa süre ortaya çıktı. Azil
Harp binasında arama sürerken yan kışladan
mesaj gibi sloganlar dikkat çekti. Akşam iştimasına çıkan askerler, “herşey vatan için” komutuyla içtima alanına geldi.
CMK 125. madde ne diyor?
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 125. maddeye göre, suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, devlet sırrı olarak
mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Ankara'da Seferberlik Bölge Başkanlığı'nda yapılan aramada CMK'nın 125. maddesinin uygulandığı kaydedildi. ‘'İçeriği devlet sırrı niteliğindeki belgelerin mahkemece incelenmesi'' başlığı taşıyan CMK 125. madde şöyle: ‘'Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir. Bu madde hükmü,
hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır.''
Dehlizler de arandı
Arama yapılan Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı,
Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın tam karşısında bulunuyor. Savcıların, Özel Harp kampüsü ile
Genelkurmay Başkanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nı birbirine bağlayan yer altındaki dehlizleri de
kontrol ettikleri öğrenildi.
Medya özel harpçi yüzbaşıyı deşifre etti
Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'ndaki aramalar sürerken, Nöbetçi Amiri olan yüzbaşı gazetecileri ‘giriş çıkışı engellememeleri için nerede durmaları gerektiği konusunda nazikçe uyardı. Gizli görevler yapan kurulda görevli olan yüzbaşı, kepini yüzüne indirip, başını da aşağı eğerek yüzünün görünmesini engellemeye çalıştı. Ancak bazı kameralar ısrarla yüzbaşıyı çekti ve yüzü açık bir şekilde birçok televizyon kanalında ve internet sitesinde yüzbaşının görüntüleri yayınlandı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiaları üzerine başlatılan soruşturma kapsamında Özel Harp'in kalbi Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu Ankara Bölge Başkanlığı'nda önceki gün saat 21.30 sularında başlayan arama dün gece 00.45'te sona erdi. Önceki gün sabaha karşı mühürlediği “evrak, arşivi ve dijital veriler”in bulunduğu odanın mührünü 21.30 sularında söken
11. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimi
Kadir Kayan, 28 saat boyunca yüzbinlerce belge arasında arama yaparken, savcıların aramaya katılmasına izin verilmedi.
ARAMAYI HAKİM KADİR KAYAN YAPTI
CMK 125'inci maddesine göre ‘devlet sırrı' kapsamındaki belgeler mahkemelere karşı gizli tutulamıyor. Bu nedenle de bu belgeler üzerindeki inceleme, mahkeme hakimi veya heyeti tarafından yapılıyor. Önceki gün sabah 06.00 sularında “devlet sırrı niteliğinde belgeler olduğu” için savcılar ve hakimler içeri alınmadığı için kapı ve pencereleri mühürlenen odanın mühürleri önceki akşam saat 21.30 sularında söküldü ve hakim tarafından arama başladı.
ARŞİVDEKİ ARAMA 28 SAAT SÜRDÜ
Belgeler devlet sırrı niteliğinde olduğu savcılar arşive alınmazken, Hakim Kayan tek başına inceleme yaptı. Kayan'ın arşivlerde tek başına arama yapması nedeniyle araştırmanın uzun sürdüğü belirtildi. Kayan'ın araştırma yaptığı alanın çok geniş ve yüzbinlerce evrakı barındırdığı ifade edildi. Hakim Kayan, yaptığı incelemed
e devlet sırrı kapsamındaki bilgi ve belgeler arasından sadece sanıklara yüklenilen suçlarla ilgili bilgileri tutanağa kaydettirebildi. İncelenen bilgiler tutanağa geçirilirken, tüm çalışmaların kamera ile kayda alındığı öğrenildi.
ÖZEL HARP'TE ÜÇ GÜNDÜR İZİN YOK
Arama yapılan odaya özel yetkili savcılar ve Ankara
Emniyet Müdürlüğü Terör ekipleri polisleri sokulmadı. Savcı ve polisler ayrı bir yerde tutulurken, ancak
yardım için bilgilerine başvurulmak üzere odaya çağrıldı. Öte yandan, Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nda görev yapan personelin izinlerinin iptal edildiği öğrenildi. Erlerin yakınları ile görüşmelerine de izin verilmediği belirtildi.