AKP’nin 12 yıllık iktidarı döneminde gündemden düşürmediği 28 Şubat Post Modern Darbesi’nin medya ayağına operasyon, “hükümete yakın gazetecilerin” servetlerine takıldı.
Darbenin finans ayağına yönelik yapılan araştırmaların ardından, “28 Şubat bazı gazetecilere yaramış” değerlendirmesinde bulunan AKP Hükümeti, yandaş gazete yöneticilerinin servetlerindeki “açıklanamayan” artışlar nedeniyle operasyonları askıya almak zorunda kaldı. Bu gelişme üzerine, 28 Şubat medya ayağı operasyonun, Damokles’in kılıcı gibi kullanılması kararlaştırıldı.
28 Şubat’ın “medya ayağına yönelik” operasyonun perde arkasında yaşananlar şöyle:
OPERASYON İÇİN HAZIRLIK YAPILDI
28 Şubat Post Modern Darbe sürecinin medya ayağına yönelik operasyonun hazırlıkları yaklaşık iki yıl önce başladı. Ankara Cumhuriyet Savcılığı 28 Şubat’ın medya ayağına yönelik araştırma yapılması için Emniyet ve MASAK’a talimat verdi. Bu dönemde, Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde oluşturulan bir birim, darbe sürecinde atılan manşetleri araştırdı ve manşetlerin darbeye katkısı ile ilgili bir rapor hazırlayarak, Cumhuriyet savcılığına sundu. Ardından da, MASAK da, dönemin etkili gazetecilerinin servetlerine yönelik bir araştırma yaptı. Yapılan araştırmada, yaklaşık 10-15 gazete yöneticisi ile yazarın servetinde önemli bir artış olduğu saptandı. Hatta bu durum, savcılar ve AKP’li yöneticiler tarafından, bazı toplantılarda, “28 Şubat bazı gazetecilere yaramış” şeklinde yorumlandı.
17 ARALIK MEDYA OPERASYONU ETKİLEDİ
17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sonrasında, yargı ile emniyet birimlerinde gerçekleştirilen operasyonlar, “28 Şubat’ın medya ayağına” yönelik yapılan hazırlıkları da etkiledi. Bu aşamada, dosya uzun süre sahipsiz kaldı. AKP Hükümeti, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları nedeniyle, medya ayağına ilişkin dosya üzerinde yeni bir çalışmaya başlamadı.
İNTİKAM ALGISI OLUŞTURUR
Yine 17 Aralık operasyonun ardından başlatılan paralel yapı ile mücadele kapsamında, 28 Şubat’ın medya ayağına yönelik operasyon dosyası yeniden ele alındı. Bazı hükümet üyeleri, bazı yargı mensupları, emniyet mensupları ve hükümete yakın bazı gazetelerin yöneticileri, bizzat 28 Şubat darbesinin medya ayağına yönelik dosyanın işleme konulması konusunda birçok değerlendirme yaptı.
Yapılan değerlendirmelerde ise, medya ayağına yönelik yapılacak bir operasyonun “büyük yankı” uyandıracağı ve bu operasyonun 17 Aralık’ın “intikamı” olarak yapıldığı algısının oluşacağı görüşü dile getirildi. Yine, mahkemenin 28 Şubat darbesinin paşalarını serbest bırakması nedeniyle, aynı darbeden gazetecileri içeride tutmanın “açıklanamayacağı” öne sürüldü. Ayrıca bu operasyonun ardından, hükümete yakın gazetecilerin yöneticileri ile yazarlarının da servetlerinin gündeme geleceği, bundan da AKP’nin zarar göreceği ifade edildi. Tüm bu endişeler üzerine, medya ayağına yönelik operasyonun, bir süre askıya alınması kararlaştırıldı.
YANDAŞ YAZARLARDAN “ŞUNLARI İÇERİ ALIN” RİCASI
28 Şubat’ın medya ayağına ilişkin dosyanın değerlendirmeleri, birçok kez yapıldı. Ve söz konusu değerlendirmeler, Ankara’da “perspektif toplantıları” olarak biliniyor.
Kritik konularla ilgili olarak devletin zirvesinden “perspektif almak” için bir araya gelen, kamu görevlileri ile siyasetçilerin yaptıkları toplantılarda, medya ayağına yönelik operasyonlar ele alındı. Bu toplantılarda, 28 Şubat darbesinin medya ayağına yönelik operasyonun, “Damokles’in kılıcı” gibi kullanılmasının daha faydalı olacağı görüşünde birleşildi. Ancak bu süreçte hükümete yakın bazı gazete yöneticileri ile yazarlarının, muhalif yazarlar için “Şunları içeri alın” ricasında bulunmaları dikkat çekti.
TARAF
