Afyonkarahisar’daki mühimmat depolarında 5 Eylül 2012 tarihinde meydana gelen patlamada 25 asker şehit olurken, 11 kişi de yaralanmıştı. Patlama sebebiyle geniş bir alana yayılan el bombalarının araziden temizlenmesi haftalarca sürmüştü.
Afyonkarahisar’da geçen yıl 5 Eylül’de meydana gelen ve 25 askerin şehit olduğu mühimmat deposu patlamasına ilişkin davaya dün devam edildi.
Eskişehir Askerî Mahkemesi’ndeki duruşmada patlamanın yaşandığı mühimmat depolarının eski Bölük Komutanı Yarbay Murat Aydın tanık olarak dinlendi. Zaman'ın haberine göre, 4 Haziran 2012 tarihinde mühimmatı teslim almaları için arkadaşlarını görevlendirdiğini kaydeden Aydın, “Biz depo tonaj raporlarıyla bu mühimmatları almaya müsait olmadığımızı bildirdim. Ayrıca Susurluk’taki ilgili birimleri telefonla arayarak depolarımızın bunları almaya müsait olmadığını ilettim. Ama Ergani’de bu mühimmatlar için kullanım alanı olmadığı için bize gönderdiklerini ilettiler.” dedi.
Mühimmatın depolara gelişigüzel konulduğu iddiasını kabul etmediğini aktaran Murat Aydın, ancak ağır mühimmatların hafif mühimmat deposuna istiflendiğini, çünkü bunları koyacak başka depolarının olmadığını ifade etti. Arızalı veya bozuk mühimmat bulunduğu bilgisinden de haberinin olmadığını ileri sürdü. Gelen mühimmatlar arasında, imha edilmesi gereken yani imha kodlu altı kalem malzeme olduğunu vurgulayan Aydın, “Ama bunlar miadı dolmuş fakat patlama riski olmayan ama imha edilmesi gereken mühimmatlardı.” ifadesini kullandı. Bu mühimmatları istifleme çalışmasının ise 4 günde kesinlikle bitmeyeceğini vurgulayarak, çalışmanın normal şartlar altında 1 veya 1,5 ay süreceği bilgisini verdi.
Patlamadan önce Afyonkarahisar’daki askerî birliklere sabotaj veya eylem yapılacağı istihbaratının geldiğini anlatan Yarbay Aydın, şöyle konuştu: “6 Ağustos’ta Afyonkarahisar ve İzmir illerinde eylem yapılacağı istihbaratı ulaştı. Bilgi, bunun mühimmat deposunda olacağı yönünde değildi. Ama biz her şeye rağmen o konuda gerekli tedbirleri aldık. Orada çalışan askerlerin terör örgütleri veya illegal yapılarla bir bağlantısı yoktu. Normal şartlarda mühimmat deposu içerisinde 6 ile 8 asker çalışıyor. Bu askerlerin de en az iki haftalık eğitimden geçirilmesi gerekiyor.”
Askerî Savcı Erol Er ise davacıların avukatlarından Altan Ulutaş’ın olayda sabotaj ve terör saldırısı olduğu iddialarına karşı açıklama yaptı. Erol Er şöyle dedi: “Tel örgüden geçiş yok, tanık ve nöbetçi ifadelerinde herhangi bir olumsuz bir ifade ve bulgu yok. Depo civarında gözlenen anormal bir bulgu yok. Tüm personelin istihbarat çalışmaları yapılmış. Bölgede canlı bomba eylemi olacağına dair istihbarat gelmiş. Ama bu olay İzmir Foça’da oldu.”
Mühimmatların taşınması sırasında araçlarda görevli olan Asteğmen Kemal Yavuz Türkmen ise Susurluk’tan gelen el bombalarının taşımaya uygun şekilde olmadığını, kasaların bozuk, el bombalarının etrafa dağılmış vaziyette olduğunu anlattı. Asteğmen, taşınma sırasında askerlerin az olduğunu, mühimmatların ise depolara geceleyin araç ışığı eşliğinde konulduğunu aktardı. Şehit ailesi avukatları ise İstanbul Mısır Çarşısı’ndaki patlamada görev alan bilirkişi heyetinin, mühimmat patlaması olayıyla ilgili de görevlendirilerek inceleme yapmasını istedi.